Özbek Hoca Cinayeti: Talimat, Mişa'dan Gelmiş
Özbek Hoca olarak bilinen Abdullah Buhari'nin öldürülmesine yardım ettiği için tutuklanan Eldar A.'nın sorgusunda talimatı Mişa isimli şahıstan aldıklarını söyledi.
Özbek Hoca olarak bilinen Abdullah Buhari'nin 10 Aralık 2014 günü Zeytinburnu'nda bulunan İhsan İlmi Hizmetleri Yardımlaşma Derneği'ne girerken öldürülmesine yardım ettiği gerekçeyle tutuklanan Eldar A.'nın sorgusunda cinayetle ilgili her türlü detayı anlattığı ve emri wiber yoluyla Mişa isimli bir kişiden aldıkları öğrenildi.
"ŞAŞA OLARAK TANIYORDUM"
Suikastin gerçekleşmesine işlenmesine yardım etmekle suçlanan Eldar A.'nın polis sorgusunda Sobir S., ile suikastten 3.5 ay önce Sultan K. aracılığı ile Antalya'da tanıştığını söylediği öğrenildi. Eldar A.'nın ifadesinde, 'Ben onu Şaşa olarak tanıyordum, isminin Sobir S. olduğunu sizden öğrendim. Türkçe bilmediği için ona tercümanlık yapmamı istedi. Bazı kişilerden alacağı olduğunu, iki ay içinde 3-4 ayda kazanacağım parayı bana vereceğini söyledi. İşlerim iyi olmadığı için kabul ettim. 20 Kasım 2014 tarihinde Antalya'da benim adıma kiraladığımız araçla Ankara'ya gittik. Ankara'da kız arkadaşım F.G.'nin evinde kaldık. Bildiğim kadarıyla Sobir S.'ye borçlu birini aramaya gittik dediği iddia edildi.
TALİMAT YURT DIŞINDAKİ MİŞA'DAN
Sobir S.'nin, wiber programı üzerinden yurt dışından Mişa isimli bir şahıs tarafından yönlendirildiğini savunan Eldar A.'nın sorgusunda şunları söylediği iddia edildi: "Sobir isimli şahsın telefonuna Wiber mesaj programı üzerinden adres bilgileri geliyordu. Mişa kaplan resmi ile kayıtlıydı. Her görüştüklerinde selam Mişa şeklinde hitap ediyordu. Bu Mişa isimli şahsın yurtdışından bunu yönlendiren şahıs olduğunu düşünüyorum. Bu koordinatları kaplan resimli Mişa'dan gelen adresler doğrultusunda ve Sobir'in yönlendirmesiyle Ankara'da çok sayıda adrese gittik. Benim hatırladığım kadarıyla Çay Yolu, Kızılay, Yıldız, Panorama Alışveriş Merkezi isimli yerlere gittik. Buralarda kimseyle buluşmadık. Sadece adres olarak baktık. Dördüncü gün Ankara'dan Antalya'ya geri döndük. Antalya'da dört gün kaldıktan sonra kiraladığımız aynı araçla İstanbul'a gittik. Ben, Sobir ve Kurban S. isimli şahıs gittik. Kurban aynı gün Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Kazakistan'a gitti. Ben ve Sobir, Sobir'in Şişli'de kiralamış olduğu apart daireye yerleştik."
ZEYTİNBURNU'NDA 8 GÜN KEŞİF YAPMIŞLAR
İstanbul'da kaldıkları süre içerisinde yoğun olarak Zeytinburnu'na gittiklerini söylediği öğrenilen Eldar A.'nın, olay öncesi 8 gün boyunca yaptıkları keşfi ve olay gününü şöyle anlattığı belirtildi:
"SOKAKTA MOBESE KAMERASINI FARK EDİNCE PANİKLEDİ"
"İstanbul ilinde kaldığımız süre içerisinde yoğun olarak Zeytinburnu ilçesine gidiyorduk. Ben kendisine buraya ne amaçla gittiğimizi sorduğumda, alacaklı bir adam var, ona bakıyorum, diyordu. Özbek Derneği olarak hatırladığım bir dernek vardı. O derneğe bayağı bir bakıyordu ve inceliyordu. Zeytinburnu ilçesine gittiğimizde, farklı yollardan gitmeye çalışıyordu. Bir seferinde araçtan inerek yürüyüp gittiğimizde bir MOBESE kamerası olduğunu fark etti ve daha sonra panikledi. Hemen ara sokağa girdi. Bana bu sokaktan bir daha gezmeye gerek yok, dedi. MOBESE kamerasına bakıp panikledikten sonra Sobir'in kanunsuz iş yapacağını anlamıştım. Ama o zaman böyle bir girişimde bulunacağından emin olamadım. Bir daha o sokaktan girmedik ancak aynı sokağa giden diğer girişlerden sürekli gidip gelmeye başladık. Yaklaşık sekiz gün civarında gün aşırı bu adrese gidip geldik."
ESRARENGİZ TUZLA ZİYARETİ
Sobir S. ile Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Tuzla istikametine doğru giderken ismini hatırlamadığı, sadece villaların bulunduğu bir adrese üç kez gittiklerini söyleyen Eldar A.'nın, 'Buradaki adreste kalan baba oğuldan alacağı olduğunu söylüyordu. Bana isimlerini nereli olduklarını söylemedi. Buraya da yine aynı wiber mesajı programı üzerinden mesajlaşarak adreslere gittik. Uydu üzerinden çekilmiş bu villalara ait görüntüleri de yine Wiber'den Sobir isimli şahsa atmıştı. Sobir de bu villaların birkaç kez fotoğrafını çekti. Eğer silmediyse telefonunda olması lazım şeklinde ifade verdiği belirtildi.
TETİKÇİ SİLAHI İKİ GÜN ÖNCEDEN ALDI
Sobir S.'nin 8 Aralık 2014 günü içinde 9 mm çapında olan silahla evden çıkığını iddia eden Eldar A.'nın, 'Ben de 'beraber gidelim' dedim, kabul etmedi. 'Sen gelme' diyerek bana ters davranmaya başladı ve aşağıya indi. Ben de cama çıkarak aşağıya baktım. Sobir benim daha önceden Maga olarak tanıdığım şahısla aşağıda buluştu. Çantayı Maga isimli şahsa vererek tekrar eve çıktı. Bu silahı Sobir hemen her gün sökerek temizliyordu. Silahın üzerinde Gürcüce yazılar vardı. Yazıların sonunda 9 mm çapındaki ibare net olarak görünüyordu. Namlusu da uzun ve büyük bir silahtı. En son 8 Aralık 2014 günü sabah saat 10.00 ile 11.00 sıralarında diş fırçasıyla temizledikten sonra benim aldığım çanta içerisine koydu. Akşam Maga isimli şahsa çanta içerisinde silahı teslim etti. Ondan sonra ben bu silahı bir daha görmedim dediği iddia edildi.
MİŞA 9 ARALIKTA ARADI 10 ARALIKTA SUİKAST GERÇEKLEŞTİ
Mişa isimli şahsın suikastten bir gün önce Sobir S.'yi aradığını söylediği öğrenilen Eldar A.'nın ifadesinde olay gününü şöyle anlattığı kaydedildi: "9 Aralık 2014 günü Sobir'e, Mişa isimli şahıstan telefon geldi ve bu telefondan sonra Zeytinburnu ilçesine gittik. Olay olduğu sokağın girişinde bulunan caminin bulunduğu sokaktan giriş yaptık. Derneğe varmadan üç sokak öncesi aracımızı park ettik. Beraber yürüyerek derneğin bu bulunduğu yere geldik. Sobir derneğe yakın olan marketten sigara aldı, ben de derneğin yanında bulunan poğaçaçıdan poğaça aldım. Daha sonra araca binerek Şişli'ye gittik. O gün içki aldık ve saat 5.00'e kadar oturduk. 1-1.5 saat uyuduk. 10 Aralık 2014 günü sabah beni uyandırdı. 'Kalk görüşmem var gitmem lazım' dedi. Ben de giyindim ve tekrar Zeytinburnu ilçesine yaklaşık saat 08.30 veya 09.00 gibi gittik. Aracı yine 9 Aralık'ta park ettiğimiz yere park ettik. Bana arabada oturmamı söyledi. Ben şoför koltuğunun yanındaki ön koltukta oturuyordum. Olay günü ben uykusuz olduğum için araç içinde uyuya kaldım. Sokağa çöp arabası girdiğinde uyandım, baktığımda Sobir hala yoktu."
"DÖNDÜĞÜNDE MONTU VE BJK AMBLEMLİ ŞAPKASI YOKTU"
"Yaklaşık bir saat sonra Sobir araca acil bir şekilde geldi. 'Kızlar geldi acil Aksaray'a gitmemiz lazım' dedi. Araçtan indiği zaman üzerinde siyah renkli deri montu ve kafasında siyah renkli önünde Beşiktaş Spor amblemi olan bir şapka vardı. Ancak araca geldiğinde şapka ve deri mont üzerinde yoktu. Monta ve şapkaya ne olduğunu sordum, 'ıslandı attım' dedi. Aracı çalıştırdı hızla oradan uzaklaştık. Aksaray'a geldik. Beni Aksaray'da indirdi. 'Sen burada bekle kızlar gelecek benim biraz işim var' diyerek ayrıldı. Bir buçuk saat sonra ben Simit Sarayı'nda otururken geldi. Aracı Kumkapı'da otoparkta bıraktığını söyledi. Sobir bana bu aracı iki gün kullanmamamı söyledi. Bu olaydan dolayı kendisiyle tartıştım."
"MİSİNA İPİNİ BOYNUMA DOLAMAYA ÇALIŞTI"
"Saat 14.00 sıralarında benim Maga olarak tanıdığım sizden ismini Zelimkhan M. olarak öğrendiğim şahıs Simit Sarayı'na geldi. Ben Zelimkhan isimli şahısla da arabadan dolayı tartıştım. Zelimkhan'ı iterek tuvalete gittim. Kız arkadaşım A., isimli bayan da peşimden geldi. Ben merdivenlerden aşağı inerken Zelimkhan arkamdan gelerek beni omzumdan tuttu ve 'sen ne biçim konuşuyorsun, sen kimsin' diyerek boynuma elindeki misina ipini dolamaya çalıştı. Elimle ittim, o esnada bayanlar da bağırınca beni bıraktı. Ben daha sonra tuvalete gittim. Döndüğümde Zelimkhan yoktu. Ben kız arkadaşım A. ile birlikte oradan ayrılarak otobüsle Ankara'ya gittik. Ben otelde kaldım. Daha sonra F.'nin evine gittim. Sobir beni aradı. 'Niye gittin?' diye sordu. İstanbul'a geri çağırdı. Ben de Bursa'da olduğumu söyledim ve telefonu kapattım. O gün akşam televizyon izlerken Zeytinburnu ilçesinde bir dernek önünde cinayet haberini gördüm. Televizyonda derneği gördüğümde Sobir ile birlikte sürekli gidip Sobir'in baktığı dernek ile aynı dernek olduğunu fark ettim ve bu olayı o zaman bunların yaptığını fark ettim. Sizin burada bana göstermiş olduğunuz olay görüntülerinde yaptırdınız teşhiste de bu olayın ismini Maga olarak bildiğim Zelimkhan M. olarak teşhis ettim ve bu şahsı yönlendiren ve azmettiren ve silahı veren Şaşa olarak bildiğim Sobir S. isimli şahıstır. Olayda kullanılan silah benim daha önce belirttiğim gibi Sobir'de gördüğüm silahtır. Olayı gerçekleştiren şahıs ise Maga olarak tanıdığım Zelimkhan M. isimli şahıstır."
ÜÇ KİŞİ TUTUKLANDI
Özbek Hoca olarak bilinen Abdullah Buhari, 10 Aralık 2014 sabahı 10.40'ta Kur'an-ı Kerim dersi verdiği Zeytinburnu'ndaki İhsan İlmi Hizmetleri Yardımlaşma Derneği'ne girdiği sırada arkasından yanaşan bir kişinin silahlı saldırısı sonucu öldürülmüştü. Olay günü Çeçen asıllı Rus vatandaşı Zelimkhan M. tetikçi olduğu iddiasıyla yakalanmış, ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Hemen ardından da Sobir S. azmettirmek iddiasıyla İstanbul'da, Eldar A.'da suikaste yardım ettiği iddiasıyla da gittiği Ankara'da gözaltına alınmıştı. Her iki zanlı da sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.