Özel Hava Alay Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı personeli hakkında açılan davanın görülmesine, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı personeli hakkında açılan davanın görülmesine, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam edildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu yerleşkesinde gördüğü davanın öğleden sonraki bölümünde tutuklu sanık eski astsubay Murat Yeşilyurt hakim karşısına çıktı.
Olay akşamı evinde bulunduğu sırada alarm verilmesi üzerine alay karargahına gittiğini anlatan Yeşilyurt, karşılaştığı tutuklu sanık eski yarbay Halit Kamil'in ivedi şekilde bir helikopterin hangar dışına çıkartılmasını istediğini söyledi.
Bunun üzerine hazırlıklara başladığını belirten Yeşilyurt, bir helikopter teknisyeni olarak alarm kapsamında kendisine verilen emri yerine getirdiğini ifade etti.
Hangar dışına çıkarılan helikopterin kısa bir uçuştan sonra geri geldiğini, söz konusu hava aracına yakıt ikmali yaptığını anlatan Yeşilyurt, bu eyleminden dolayı suçlandığını iddia etti.
Bir zaman sonra darbeci tuğgeneral Semih Terzi ve yanındaki timin bulunduğu CASA tipi uçağın iniş yaptığını anlatan Yeşilyurt, 12 kişilik timin Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) karargahına nakli için bir helikopter hazırlandığını anlattı.
ÖKK karargahına tim personeli taşıyan helikopterlerden birinde yer aldığını belirten Yeşilyurt, darbeci olduğunu sonradan öğrendiği Terzi ve 12 kişilik timin diğer helikopterde bulunduğunu ifade etti.
İki helikopterle Oğulbey'deki ÖKK karargahına gittiklerini anlatan Yeşilyurt, timleri tahliye ettikten sonra Özel Hava Alayı karargahına dönecekleri sırada "sıhhi tahliye emri" aldıklarını, bunun üzerine yeniden ÖKK'ya geçtiklerini kaydetti.
Karargah pistine iniş yaptıklarında Terzi'nin yaralı bir şekilde helikoptere bindirildiğini gördüğünü söyleyen Yeşilyurt, darbeci generali GATA'ya götürdükten sonra alaya hareket ettiklerini söyledi.
Terzi ile Diyarbakır'dan gelen ekipte bulunan Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz'ın, dönemin ÖKK komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı ile temasa geçip emir komutanın kendisinde olduğunu söylediğini aktaran Yeşilyurt, bu aşamadan sonra hiçbir faaliyete katılmadığını savundu. Suçsuz olduğunu, emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, darbeden haberinin olmadığını iddia eden Yeşilyurt, beraatini talep etti.
Düğünden çıkıp birliğine gitmiş
Tutuklu sanık eski astsubay Mustafa Güngör de 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanların hain olduklarını, onları lanetlediğini belirterek savunmasına başladı.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı bir akrabasının düğününde olduğu sırada internetteki haberleri görmesi üzerine olağanüstü bir gelişme olduğunu düşündüğünü belirten Güngör, bunun üzerine birliğe gitmek için yola çıktığını söyledi.
Karargah nizamiyesine geldiğinde kimliğini ibraz etmesine rağmen ilk başta içeri alınmadığını belirten Güngör, daha sonra görüştüğü bir komutanın vasıtasıyla görev yerine gidebildiğini aktardı.
Çağrılmamasına rağmen birliğine gittiğini hatırlatan Güngör, olayın darbe girişimi olduğuna dair bilgisinin bulunmadığını, askeri hareketliliği büyük bir terör saldırısına karşı önlem almak için yapıldığını değerlendirdiğini savundu.
Başbakan Binali Yıldırım ile hükümet yetkililerinin darbe karşıtı açıklamalarını izledikten sonra darbe girişiminden haberdar olduğunu iddia eden Güngör, "O andan sonra odama çıkıp beklemeye başladım. Mesleğine bağlı bir asker olarak hiçbir terör örgütüyle bağlantım yoktur. Terör saldırısı olduğunu düşündüğüm için o anda birliğe katılmam gerektiğini düşündüm. Suçsuzum." savunmasını yaptı.
Darbe girişiminde yer almadığını, kanunsuz bir emri yerine getirmediğini iddia eden Güngör beraatini talep etti.
Sanık eski astsubay Süleyman Aktaş da esasa ilişkin savunmasını yaptı.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.