Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Peş Peşe Ölen Çiftin Akrabaları Tedirgin

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Adana’da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle tedavi gördükleri hastanede 5 dakika arayla hayatlarını kaybeden çiftin akrabaları, hastalığın bulaşıcı olmasından dolayı tedirgin olduklarını belirterek yardım istedi.

Adana'da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle tedavi gördükleri hastanede 5 dakika arayla hayatlarını kaybeden çiftin akrabaları, hastalığın bulaşıcı olmasından dolayı tedirgin olduklarını belirterek yardım istedi.

Tufanbeyli ilçesine bağlı Çukurkışla köyü Kireç Mahallesi'nde 2 Temmuz Perşembe günü Selahattin Özmen (57) ve eşi Mine Özmen (50), karın ağrısı, ishal ve yüksek ateş şikayetiyle Tufanbeyli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradan Kozan Devlet Hastanesi'ne, oradan da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilen çift tedavileri devam ederken 5 dakika arayla hayatını kaybetti. Özmen çiftinin cenazeleri, bulaşıcı hastalık riskine karşı özel bir ekip tarafından dezenfekte edilip izolasyonu sağlandıktan sonra tabuta yerleştirilip köylerinde defnedildi.

Balcalı Hastanesi'nde hastaların başında kalan ve tedavi süresince yanlarından ayrılmayan akrabaları, hastalıktan dolayı tedirgin olduklarını dile getirdi. Kozan'a bağlı Çukurören Köyü Hacıahmetli Mahallesi'nde taziyeleri kabul eden Mine Özmen'in ağabeyi Ramazan Türkmen, "Biz hastalarımızı kaybettik. Bizim mücadelemiz geride kalanların bu bulaşıcı hastalıktan korunması için. Hastanede günlerce refakatçilik yapan çocukların hastalarımız üzerlerine kan kustu, kanlı idrar yaptı, aynı odada kaldılar, aynı nefesi alıp verdiler. Şimdi internete bakıyoruz Kırım Kongo her türlü bulaşır diyor. Biz bu hastalar ile 5-6 gün beraber kaldık, kucaklaştık, aynı odada kaldık. Şimdi bu hastalık bulaşıcı diyorlar, kendi hayatımızdan korkumuz var, bir tedirginliğimiz var" dedi.

Hısım akrabalarının korkudan cenazeye gelmediğini söyleyen Türkmen, "Hastalığın bulaşıcı olduğunu bilen hısım ve akrabalarımız yas yerine gelmiyor. İnternete bakıyoruz. Nefesten bulaşır, kandan bulaşır diyor. Biz çok tedirginiz, huzursuzuz. Devletimiz bize bir yol göstersin, yardım ve destek bekliyoruz. Burada şu anda rahmetlik olan kız kardeşim ve eniştemle bir odada kalan, kan kustuğunda yanında bulunan en az on kişi var. Üzerine kan idrarı yaptığı en az 5-6 kişi var. Hastanede rahmetlikler ölene kadar bulaşıcı hastalık denmedi, öldükten sonra dendi. Öldükten sonra Kırım Kongo dediler. İnternete bakıyoruz, kusmuktan, kandan, nefesten bulaşır yazıyor. Bu adamlar üzerimize kustu, nefesimizi aldık verdik. Yarın bir gün gencecik çocuklarımıza bu hastalık bulaşırsa biz bu hastaneden şikayetçiyiz. Hastane neden tedbir almadı, neden önlem almadılar, niçin bizi uyarmadılar? Hastane bu hastalık bulaşıcı deseydi de biz tedbirimizi alsaydık" diye konuştu.

Çukurören köyü Muhtarı Necati İdem ise "Bütün köylülerimiz, ailelerimiz cenazeye gelemiyoruz. Hastalık bulaşıcı kusura bakmayın diyorlar. Eğer hastalık bulaşıcı ise biz devletimizden yardım bekliyoruz. Bizi koruma altına alsınlar, karantina altına alsınlar" dedi.

Ölen Mine Özmen'in yeğeni Ferhat Türkmen, halası Mine Özmen'i hastaneye götürdüklerinde kan kustuğunu belirterek, "Kustuğu kanı avucumuzla elimize aldık. Selahattin abimin sondası çekildiğinde elimize idrarı bulaştı. Her an bulaşıcı diye bu hastalıktan korkumuz var. Bu hastalığın bulaşıcı olduğunu söylüyorlar. Biz çok ama çok huzursuzuz. Ailemize, yeğenlerimize sarılamıyoruz. Hiç kimse cenazemize gelmiyor. Hatta cenazenin defnedildiği gün tabutumuzu bile tutmadılar" dedi.

Akrabalarından Murat İdem ise, hastalarını hastaneye kaldırdıklarında kendilerine korkacak bir şeyin olmadığının söylendiğini ifade ederek, "Bizde hastalarımıza ilgi ve alakayı yakın temasta bulunarak yaptık. Fakat hastalarımızı kaybettikten bir gün sonra Kırım Kongo teşhisi konulduğundan dolayı bu hastalığında bulaşıcı bir virüs olmasından ötürü tüm halk olarak, tüm köylüler olarak tedirginiz. Hastane içerisinde tedbir alınmadı. Cenazemize, yas yerine dostlarımız gelmiyor. Başsağlığını hastalıktan korktukları için telefon açarak söylüyorlar. Devletimiz bize yardım etsin, bizlere bir yol göstersin" diye konuştu. - ADANA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title