"Haberin Hamburgerden Farkı Yok"
Anadolu Üniversitesi (AÜ) İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Orhon, insanların haberleri yüzeysel olarak tükettiğini savunarak, bir haberin değerinin hamburgerden farkı kalmadığını söyledi.
Anadolu Üniversitesi (AÜ) İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Orhon, insanların haberleri yüzeysel olarak tükettiğini savunarak, bir haberin değerinin hamburgerden farkı kalmadığını söyledi.
İHA'ya açıklamalarda yapan Prof. Dr. Orhon, haber konusunda insanların sürekli yeni şeyler aradığına dikkat çekerek, "Bir an önce atıştıralım, bir an önce yiyelim, tüketelim ve yeni bir şeye bakalım" diyerek hareket ettiğini kaydetti.
Orhon, konuyla alakalı örnek vererek, "Bu bir çocuğu oyuncaklara boğup, aslında hiçbir oyuncaktan kendisi adına bir sonuç üretememesi durumuna gelir. Bir derinlik üretmeden yüzeyde, sınırsız sayıda haber tüketiyoruz. Sadece tüketiyoruz, tartışmıyoruz. Gündemde artık yeni haber ne var diye bakıyoruz ve en kral dediğimiz haberin artık 1 haftalık ömrü var. Çünkü kitleler yeni şeyler arıyor. Yeni ilginç, yeni çarpıcı şeyler arıyor. Çünkü sürekli tüketme arzusu var. Dünya buna alışmış durumda" dedi.
"ŞUURSUZCA BİR ŞEYLER TÜKETİYORSUNUZ AMA NİYE TÜKETTİĞİNİZİ BİLMİYORSUNUZ"
"Şuursuzca bir şeyler tüketiyorsunuz ama niye tükettiğinizi bilmiyorsunuz" diyen Orhon, bazen medya ve haber diyeti yapılması gerektiğini ifade ederek, "Tüketmek dediğimizde; sorumlu tüketmek, üretenler ve tüketenler açısından da çok önemli. Buna belki medya diyeti demeliyiz. Buna belki haber diyeti demeliyiz. Bu bir açlık. Artık insanlar kendilerini bilgisayarlarından, laptoplarından, tabletlerinden alamıyorlar. Mesela sosyal medyada sürekli haber akıyor, bir güncelleme akıyor. Bu hale geldik. Ne derinlik var? Hiçbir şey yok. Sadece bir güncellemenin kelimelerini, başlıklarını görüyoruz. Onun için sağlıklı, çağdaş, sorgulayan toplumların özelliği olan derinlikleri üretmeliyiz. Yoksa yüzeyde hunharca haber tüketmek, medya tüketmek değil. Bunun gerçekten bir abur-cubur tüketmekten bir farkı yok. Siz bir şekeri yediğinizde kısa bir süre sonra sizi mutlu eder ama sonra etkisi ve zararı daha büyük olur. Bu da aynı öyle. Şuursuzca bir şeyler tüketiyorsunuz ama niye tükettiğinizi bilmiyorsunuz, bulamıyorsunuz. İçinizde yaşadığınız çevreden ve o çevreyi konu edinen haberlerle tartışamıyorsunuz, derinleşemiyorsunuz. 'Ha budur' deyip geçip gidiyorsunuz. Yani durum plastik bir yaşam tarzına doğru gidiyor. Bazen nasıl insan kendisini bir kenara çekip, nasıl kendi beden sağlığı, ruh sağlığı için bir diyet uyguluyorsa; dinlenmek, sessizlik, yediklerine dikkat etmek gibi. Bunun için de bazen medya diyeti, haber diyeti de yapmak gerekiyor" şeklinde konuştu.
"BU DURUM HER BİREYİN KENDİ SORUNUDUR"
Prof. Dr. Orhon, insanların haberleri tüketirken bahse konu haberi sorgulaması ve tartışması gerektiğini de anlatarak, şöyle devam etti:
"Bu durum her bireyin kendi sorunudur. Kendimize soralım. Dışarıdan biri olarak kendi medya ve haber tüketimimize baksak; ne söylerdik? Bilgisayarı açıyoruz, saatlerce ne amaçla olduğunu bilmediğimiz bir takım sitelerde geziniyoruz. Bu haber kullanımı mıdır? Haberden yararlanma mıdır? Değildir. O zaman kendimize başka sorular sormamız lazım. Bir kere ben farklı kanallardan, farklı seslerden, farklı bakış açılarından aynı olaya nasıl bakıldığını tartışıyor muyum? Örnek vereyim. Star Televizyonu, Zaman Gazetesi, Hürriyet Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi ondan sonra Yeni Asya Gazetesi. Bunların hepsi dünya görüşüne sahip. Ama aynı konu için neden böyle yazmışlar? Bunu tartışabiliyor muyum? Böyle yazmalarındaki amaç ne? Bunu tartışabiliyor muyum? Bunu yapamıyorsam sıkıntıyı çekerim demektir. Yani böyle yalapşap yüzeyde kalırım. Mesela; Galatasaray-Fenerbahçe maçını konuştuğumuz da, 'ağabey bu hakem böyleydi' demekten öteye gitmez." - ESKİŞEHİR