Gönüllü Okuyucular Görmeyenlerin Gözü Kulağı Oldu
İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi, gönüllü okuyucular sayesinde görme engellilerin kitap okumasını ve sınavlara hazırlanmasını sağlıyor.
İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi, gönüllü okuyucular sayesinde görme engellilerin kitap okumasını ve sınavlara hazırlanmasını sağlıyor. 48 gönüllü okuyucu, 50 görme engelliye kitap okuyor, onlarla birlikte ders çalışıyor.
Görmeyenler bölümü, gönüllü okuyuculuk sistemi ve kabartma kitap baskısıyla ilklerin kütüphanesi olan İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi, 30 yıldır görme engellilere ışık tutuyor. 30 yıl önce kurulan İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Görmeyenler Bölümü'nde geliştirdikleri gönüllü okuyuculuk sistemi ile görme engellilerin kitap okumalarını ve sınavlara hazırlanmalarını sağlayan İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi, kabartma kitap basımında da Türkiye'de ilk ve tek. Görme engellilerin okuyacakları kitapları, bir cihazla yazıya veya ses dosyalarına dönüştüren kütüphane görevlileri, yazıya dökme işleminden sonra görme engelliler için kabartma kitap basıyor. Görme engelliler, kabartma kitaplarla, kitapların okunduğu mekanik ses dosyalarıyla veya gönüllü okuyucularla kitapların büyülü dünyasına ulaşıyor.
SINAVA HAZIRLIYORLAR
Görme engelliler için basılan kabartma kitaplar beş gün içerisinde hazır hale getiriliyor ancak Braille alfabesini bilmeyen ve ses dosyasındaki mekanik ses aracılığıyla kitap okumak istemeyen görme engelliler için bu kez de devreye gönüllü okuyucular giriyor. 46'sı kadın, 2'si erkek gönüllü okuyucular, görme engellilerin kitap okuması ve sınavlara hazırlanması için büyük çaba sarf ediyor. Tamamen gönüllülük esasına dayalı sistemle görme engellilerle bağ kuran gönüllü okuyucular, saatlerce kitap okuyor ve görme engellilere ders çalıştırıyor. Birçok gönüllü okuyucu ve görme engelli arasında dostluk bağı kuruluyor.
48 GÖNÜLLÜ OKUYUCU 50 GÖRME ENGELLİ
İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Görmeyenler Bölümü'nün Türkiye'de il halk kütüphaneleri arasında bir ilk olduğunu belirten İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Müdürü Talat Aydilek, şöyle konuştu: "Görme engellilerin bilgi edinmelerine yönelik kaynak kitaplar oluşturmada birkaç yol deniyoruz. 1.'si kabartma kitap üretimi, 2.'si sesli kitap üretimi. Bir de gönüllü okuyucular görme engellilere kitap okuyor. Tamamen karşılıksız olarak gönüllü okuyuculuk sistemini kurduk ve geliştirdik. 48 gönüllü okuyucumuz var bunların 46'sı kadın 2'si erkek. Gönüllü okuyucular günün belli saatlerinde kütüphaneye gelerek görme engellilere birebir ders çalıştırarak yardımcı oluyor. Lisede, üniversitede, ilkokulda okuyan görme engellilerimiz var. Görme engellilerin sınavlara hazırlanmasında gönüllü okuyucularımız katkı sağlıyor."
"İNSAN SESİ DUYMAK İSTİYORLAR"
Görme engellilerin kabartma kitap okumak ya da sesli kitabı dinlemek yerine gönüllü okuyucularla birebir çalışmayı daha çok sevdiğini ifade eden Aydilek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında kitabı taradığımız zaman kısa sürede sesli kitaba dönüştürüyoruz ama insan ruhu normal bir insanın sesi ile iletişim kurmak istiyor. Sadece ders çalışmak olarak düşünmüyoruz gönüllü okuyucular ve görme engeliler arasında bir dost ilişkileri oluyor. Gönüllü okuyucularımız ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. Katılmak için koşul yok. Sadece bir form dolduruluyor. Yazın iki görme engelli kadın ziyaretime geldi. Biri Denizli'de Türkçe öğretmeni, diğeri Afyon'da Rehberlik öğretmeni. Bu kadın öğretmenlerimiz, bizim bölümümüzde hizmet alarak tahsillerini sürdürdü. Geçen yıllarda bir kız öğrencimiz Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nü kazandı, bitirdi, atamasını bekliyordu."
KABARTMA ÜRETİMDE TÜKİYE'DE TEK
Kabartma kitap üretiminin Türkiye'de belli merkezlerde yapıldığını ancak kabartma kitap üretiminin ilk çıkış noktasının İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi olduğunu söyleyen Aydilek, konuşmasının şöyle sürdürdü: "Çoğu halk kütüphanesinde görmeyenler bölümü var ama onlar sadece sesli kitap veya kabartma kitap üreten kütüphanelerden aldıkları materyalleri ödünç veriyor. Biz kabartma kitap üreten kütüphaneyiz. Hem ilkiz hem de bu işi yapanız. Türkiye'nin neresinde olursa olsun üretilen kabartma kitaplarını ödünç olarak postayla gönderiyoruz. Görme engellilerin sadece üye olmaları gerekiyor. Okuduktan sonra iade ediyorlar. Sesli kitaplarımız da var. Sesli kitapları alıyoruz, CD yaparak görme engellilere veriyoruz."
"BÜTÜN EMEKLİLERE ÖNERİYORUM"
10 yıldır gönüllü okuyuculuk yapan 66 yaşındaki emekli Albay Bülent Binatlı ise tüm emeklilere gönüllü okuyuculuğu tavsiye etti. Gönüllü okuyuculuk yaparken büyük bir huzur hissettiğini belirten Binatlı, şunları söyledi: "Ben aralıklı olarak İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi'ne gelip bu sosyal yardımı yapmaya çalışıyorum. 10 yıl önce başladım çok büyük huzur hissediyorum ve bunu tüm emeklilere öneriyorum. Ses tonu uygun olmayabilir ama görme engelli birisinin algılayabileceği süreç içinde okursa o çocuk onu algılayabilir. Bu çocuklar uzun mesafelerden gelip büyük emek veriyorlar. Bu ülkeye birazcık katkı sağlayabilmek, gelirlerini kazanabilmek için büyük mücadele veriyorlar. Biz bu duyarlılığı göstermezsek bu çocuklar ortada kalır. Biraz elimizi taşın altına koyacağız. Hiçbir şey yapamıyorlarsa ses kayıt cihazları, bilgisayar alarak katkıda bulunabilirler. Buraya gelindiği zaman empati kurmak çok daha kolay oluyor. Zamanı uygun değilse bu duyarlılığı maddi anlamda da yapabilir. Bir çocuğun elinden tutmaları onlara huzur verecektir."
ALTI YILDIR GÖNÜLLÜ OKUYUCULARLA KİTAP OKUYOR
17 yaşından beri görmeyenler bölümünde kitap okuduğunu belirten 23 yaşındaki görme engelli Aziz Murat Cengiz de, Açık Öğretim Fakültesi Çağrı Merkezi Yönetimi 2. sınıf öğrencisi olduğunu ve gönüllü okuyucularla birebir ders çalıştığını ifade etti. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na girdiğini ve atanmayı beklediğini dile getiren Cengiz, şöyle konuştu: "9.30'da ilk derse başlıyorum 12.30'da ara veriyorum. Saat 14.00'de gönüllü okuyucumla derse başlıyoruz, 17.00'de dersi bitiriyoruz. Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri tam gün buradayım. Salı günü öğlene kadar ders çalışıyorum. Cumartesi günü de kütüphane kapalı olduğu için çocuk bölümünde ders çalışıyoruz. Gönüllü okuyucularla ilk tanıştığında hanımefendi diye hitap ediyorsun sonra samimiyet derecesine göre abla diye devam ediyorsun. Buraya ilk kez 17 yaşında geldim. Gözlerimi kaybedeli 6 yıl olmuştu. Hiç tanımadığım bir görme engellinin önerisiyle geldim." - İZMİR