(Özel Haber) Foça Saldırısının Tazminatına Uludere Benzetmesi
İzmir'in Foça ilçesinde geçen yıl Ağustos ayında iki askerin şehit olduğu askeri servis aracına yönelik düzenlenen bombalı saldırıda yaralı askerleri taşırken yaralanan Foça Belediye çalışanı 38 yaşındaki Muharrem Ünal, kendisine ödenecek olan 6...
İzmir'in Foça ilçesinde geçen yıl Ağustos ayında iki askerin şehit olduğu askeri servis aracına yönelik düzenlenen bombalı saldırıda yaralı askerleri taşırken yaralanan Foça Belediye çalışanı 38 yaşındaki Muharrem Ünal, kendisine ödenecek olan 6 bin 192 TL tutarındaki tazminatı; "Ömrümün sonuna kadar vücudumdaki şarapnel parçaları ile yaşayacağım. Doğuda kaçakçılık yaparken öldürülen insanlara 125 bin TL para verilirken, bana burada 9 ay çalışamadığım iş yerimdeki mesai ücretimi bile karşılamayan miktarda tazminat ödenmesi haksızlıktır" dedi.
Yaşadığı travmayı ailece üzerlerinden atamadıklarını aktaran Ünal saldırı anında yaşananları şu sözlerle anlattı: "9 Ağustos 2012 tarihinde ben sabah işe çıkarken ilk bomba benim evimin yanında patladı. Evimin yanında patlaması ile beraber sokağa çıktık. Askeri araca düzenlenen bir saldırı idi. Araçtan uzman çavuşlar, subaylar iniyordu, yaralılar vardı. İlk iki yaralıyı ben aldım araca koydum ve hastaneye gönderdim. Üçüncü yaralıyı almak için aracın yanına gittiğimde ikinci bomba patladı. İkinci bombada da ben çok ağır bir şekilde yaralandım. Karın bölgemden, mesane bölgemden, yaralandım. Şu an halen ayağımın içinde ve kolumda şarapnel parçaları var ve bir ömür boyu onlarla beraber yaşayacağım. Yaklaşık 9 aylık bir tedavi sürecim oldu. Bu süreç içinde Foça Belediye Başkanım hiçbir şekilde benim yanımdan ayrılmadı. Hem maddi hem manevi olarak desteklerini sürdürdü ve şu anda da halen desteklerini sürdürüyor. 9 aylık süreçten sonra ben çalışmaya başladım ve şu anda da çalışmaya devam ediyorum. Geçenlerde de valilikten gelen bir telefon aracılığı ile vali yardımcımız ile görüştüm. Süreç sonunda bana bir tazminat oranı belirlemişler. Bu tazminat oranı da 6 bin 192 lira. Ama şöyle bir şey, sosyal yardımlaşma vakfı bana bin lira ödediği için bu parayı da onun içinden keserek 5bin 1952 liralık bir ücret belirlemişler sağ olsunlar. Sayın vali yardımcımızla ben şunu konuştum; 10 kişilik bir heyet varmış, bu heyet bu rakamı belirliyormuş. Ben de sayın vali yardımcımıza dedim ki 'bu heyet bunu neye göre belirliyor?' Yani bu tazminatı neye göre belirlediklerini sordum. Onlar da bana sadece resmi evrak üzerinde hastane raporları, emniyet raporları üzerinden bu tazminatın belirlendiğini söylediler. Peki bu heyet bu tazminatı neye uygun olarak gördü dedim. Bana hiçbir şey sorulmadan, benim hiçbir görüşüm alınmadan, gelin bir görüşelim bile denilmeden. Bana bu tazminat oranını belirlediler. Ben bu tazminatı uygun görmüyorum. Görmediğimi de zaten sayın vali yardımcımıza da söyledim ama kendisi de kanunların ve yasaların bu şekilde olduğunu söyledi. Ben de kendilerine şu soruyu sordum; doğuda kaçakçılık yapılırken öldürülen insanlara 125 bin lira para verilirken bu kanun vardı da bu bölgede mi bu kanun çalışmıyor diye bunu merak ettim dedim. Bana bir cevap veremediler ve bu şekilde görüşmemiz bitti. Şu anda süreç bu şekilde işliyor. Herhalde bir imza atmamı istiyorlar. O imza atıldıktan sonra da bana tazminatı ödeyecekler ama öderlerken de şunu belirttiler; Bunun da İl Özel İdare'den yazışma dönemi var, ne zaman gelir bilemeyiz denildi. Ben şunun altını tekrar çizmek istiyorum, bu uygulamayı uygun görmüyorum. Devletimizin gerekli kolları herhalde bununla ilgili bir çalışma yaparlar ve bu hatayı düzeltirler diye düşünüyorum". - İZMİR