Haberler
Biden, ateşkesin yerel saatle 04.00'te yürürlüğe gireceğini açıkladı

Biden: Ateşkes yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

(Özel Haber) 28 Şubat Operasyonunda Tutuklanan Albayın Kur'an Kursuna Girenleri Fişlettiği İddiası

(Özel Haber) 28 Şubat Operasyonunda Tutuklanan Albayın Kur'an Kursuna Girenleri Fişlettiği İddiası
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

28 Şubat soruşturması kapsamında Özel Yetkili Savcılık tarafından tutuklanan eski Sakarya Jandarma Alay Komutanı Albay Yüksel Sönmez'in görev süresi içerisinde Akyazı ilçesindeki bir Kur'an kursuna 3 kez mahkeme kararı olmadan baskın düzenlediği...

28 Şubat soruşturması kapsamında Özel Yetkili Savcılık tarafından tutuklanan eski Sakarya Jandarma Alay Komutanı Albay Yüksel Sönmez'in görev süresi içerisinde Akyazı ilçesindeki bir Kur'an kursuna 3 kez mahkeme kararı olmadan baskın düzenlediği ve kursa girenleri fişlettiği iddia edildi.

Sakarya'da 20 Ağustos 2001'de vekaleten başladığı Sakarya Jandarma Komutanlığı görevine 30 Ağustos 2001'de asaleten atanan ve 4 yıl bu görevde kalan Albay Yüksel Sönmez'in görev süresi içerisinde bir Kur'an kursuna 3 kez baskın yaptırdığı, bu baskınlarda 35 çocuk ve 1 görevliyi gözaltına aldığı ve kursu gece gündüz izleyerek içeriye giren herkesi fişlediği ortaya çıktı. Özel Yetkili Savcılık tarafından tutuklanan Sönmez'in 2003 yılı içerisinde Akyazı'nın Altındere beldesinde bulunan Cumhuriyet Mahallesi

Kur'an kursuna hiçbir mahkeme kararı olmadan 3 kez operasyon yaparak, bu operasyonlarda kurs öğrencisi 35 çocuk ile o dönem 76 yaşında olan gazi babası Mustafa Deniz'i gözaltına aldığı ileri sürüldü.

Aradan geçen 9 yılın ardından o günleri gözleri dolarak anlatan Mustafa Deniz, kendilerine bu zulmü yapanlardan hesap sorulmasını istedi. Deniz, kendisinin Adapazarı'nda olduğu bir esnada telefon ile jandarma tarafından arandığını ve derhal Kur'an kursuna gelmesinin istendiğini söyleyerek, "Ben bir işim için Adapazarı'na gitmiştim. Beni telefonla arayarak hemen kursa gelmemi istediler. Ben ilk başta gelemeyeceğimi işim olduğunu, ancak işlerim bitince döneceğimi söyledim. Bana hemen gelmem gerektiğini

söylediler. Jandarma'dan beni almak için 3 subay geldi. Beni alıp buraya getirdiler. Kuran Kursu'nun önüne geldiğimde neye uğradığımı şaşırdım. Onlarca jandarma ellerinde silahlarla kursun etrafını çevirmişti. Kurstan içeri girdiğimde askerlerin postalları ile girdiğini ve her yeri darmadağın ettiklerini gördüm. Beni beklemedikleri için kursun kapısını kırarak içeri girmişler" dedi.

Kursta bulunan rahlelerin kırıldığını ve dolapların yıkıldığını anlatan Deniz, "Ben orada bulunan kumandanlara ne aradıklarını sordum. Yüzbaşı bana 'Sen burada irtica yapıyorsun' dedi. Ben de 'Burada insanlara Kuran-ı Kerim öğretilmesine yardım ediyoruz' dedim. Orada bulunan Albay hiçbir şey söylemiyor sadece etrafa bakıyordu. Sonra askerler tüm kursu ve camimizi didik didik aradılar. Caminin yanında bulunan evime girdiler. Evime izinsiz girdikleri esnada rahmetli karım hasta yatağında yatıyordu. Onu

yatağından zorla kaldırarak yatağın altında bile arama yaptılar. Bir şey bulamadan çıktılar. Beni ve görevli cami imamımızı o gün gözaltına aldılar. Bir gün karakolda kaldım. Ertesi gün Savcının karşısında çıkarıldım. Savcı delilleri inceledikten sonra serbest bıraktı. Benimle ilgili suç unsuru taşıyacak hiçbir şey bulamadıkları için kursun izinsiz açıldığı bahanesi ile yargılandım. Oysa ki kurs Müftülük tarafından onaylanmıştı. O yargılamada para cezası aldım. O günlerde bu insanlar evraklarda ne

yaptılarsa halen kursumuzu tüm çabalara rağmen resmileştiremedik. Önümüze hep bir dosya engeli çıkıyor" diye konuştu.

Mehmet Deniz ise o dönemdeki baskınların büyük bir psikolojik korku oluşturduğunu belirterek, "Belde merkezine bir jandarma arabası girse hemen kursu basmaya geliyorlar diye panik oluyordu. Talebeler jandarma her an gelip kendilerini götürecek diye korkuyordu. Aileler endişeli idi" dedi.

"O DÖNEMDE KONUŞMAYI BİLMEYEN ÇOCUKLARI SORGUYA ÇEKTİLER, İFADELERİNİ ALDILAR"

Babasının o günleri anlatırken halen büyük üzüntü yaşadığını ve gözlerinin dolduğunu aktaran Mehmet Deniz (60), Kuran kurslarının 1 yıl içinde 3 kez basıldığını söyledi. Deniz, ilk baskından kısa süre sonra bu kez ikinci kez jandarma tarafından kurslarının arandığını vurgulayarak şunları söyledi:

"İlk baskından kısa süre sonra ikinci kez geldiler. İlk geldiklerinde kursumuzda öğretim dönemi olmadığı için öğrenci yoktu. İkinci gelişlerinde 35 öğrencimiz burada idi. Bu öğrencilerin hepsini kaçmamaları bahanesi ile bir odaya kilitlediler. Çocuklar ağlamaya başladı. Aralarında susayanlar ve tuvalet ihtiyacı hissedenler hasıl oldu. Ben orada Astsubay ile konuştum. Çocukların yanına götürdüm. 'Çocuklar bunlar asker amcalarınız. Hani sizin ağabeyiniz, dayınız askere gidiyor ya; onlar işte bu amcalar

onlardan korkmayın' dedim. Amacım çocukları askerden soğutmamaktı. Bunun üzerine o Astsubay kilitli kapıyı açtı. Daha sonra orada bulunan 35 çocuğu ve babamı gözaltına aldılar. Buradan Akyazı İlçe Jandarma Komutanlığına gittik. Çocuklar ifadeler alındıktan sonra serbest bırakıldı. Çocukların hiçbiri neden orada olduğunu bilmiyordu. Hepsi korkmuştu. Konuşmayı bilmeyen çocukları sorguya çektiler, ifadelerini aldılar."

Oğul Deniz, aradan geçen 9 yılın ardından bu zulmün sorumlularından hesap sorulacağı için mutlu olduklarını ve adaletin yerini bulduğunu kaydetti. Deniz, Albay Yüksel Sönmez'in görevde kaldığı süre içerisinde kurslarının sürekli izlendiğini iddia ederek, kurslarına ekmek getiren fırının dahi kendilerine ekmek getirmediğini gidip kendilerinin aldığını söyledi. Sönmez yıllar sonra, o dönem içeri giren çıkan herkesin tek tek fişlendiğini öğrendiklerini dile getirirken, kursa gelen arabaların plakalarının

bile tek tek kaydedildiğini söyledi.

Sönmez'in görev süresi içerisinde bunun dışında Kur'an kurslarına yönelik baskınları devam etti. 5 Mayıs 2003 tarihinde Sakarya İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekiplerce Sapanca ilçesinde faaliyet gösteren bir Kur'an kursuna da baskın düzenlenmiş, 78 öğrenci ile ders veren 7 kadın gözaltına alınmıştı. Jandarma ekipleri 26 Mayıs 2003'te yine Sapanca'da Kuran-ı Kerim öğretildiği gerekçesi ile H. Kazdağ'a ait eve baskın yapmış; 2 adet yazı tahtası, 1 adet Arapça harfleri gösterir tombala, 6 adet Amme cüzü,

8 adet Elif Ba alfabesine, 34 adet dini içerikli ve teyp kasedine, 5 adet Arapça kaset, 7 adet okul çantası ve çanta içerisinde bulunan defterler tutanaklara geçirilmiş ve bu malzemelere suç unsuru gerekçesi ile el konarak bina mühürlenmişti. Yine Albay Sönmez'in görev süresi içerisinde Arifiye ve Geyve ilçelerindeki birçok Kuran kursuna baskınlar düzenlenmiş çok sayıda kurs öğrencisi ve kurs hocası gözaltına alınmıştı. - SAKARYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title