Özel Eğitim Gören Öğrenci Sayısı Üç Kat Arttı

SERHAT ZAFER - Türkiye'de özel eğitim gören öğrenci sayısı 2002'ye göre yaklaşık üç kat artarak 44 bin 278'e ulaştı.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, kaynaştırma eğitimi ve Bilim Sanat Merkezleri (BİLSEM) hariç, 2002 yılında 15 bin 381 öğrenci özel eğitim alırken, sonraki yıllarda engelli vatandaşların kayıt altına alınma süreçlerinin hızlandırılması ve eğitimleri için teşviklerin yoğun şekilde sürdürülmesiyle 2016 yılında bu sayı 44 bin 278'e yükseldi.

Yine 2002 yılında Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı özel eğitim verilen kurumların sayısı 561 iken, 2016'da bin 440'a çıktı.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör, bir programa katılmak için geldiği Sivas'ta AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel eğitim alan öğrencilerin okullaşma oranında ciddi artış sağlandığını belirterek, "Burada hafif engeli olan öğrencilerimizi mesleğe hazırlıyoruz. Orta ve ağır düzeyde olan öğrencilerimize de kendi kendine yetebilmeyi ve küçük bazı ihtiyaçlarını karşılamayı öğretiyoruz. Aynı zamanda bu okullarımızda çocuklarımıza ailesiyle yaşayabilecek kadar ortam ve atmosferi tanımayı öğretiyoruz." dedi.

Özel eğitim mesleki eğitim merkezlerinde bu öğrencilere meslek edindirdiklerini dile getiren Güngör, 18 alanda meslek edindirme programının bulunduğunu söyledi.

Güngör, bu okullarda konaklama, el sanatları, yiyecek ve içecek, mobilya ve ahşap sanatlarıyla ilgili bölümler olmak üzere meslek edindirme atölyelerinin bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Öğrencilerimiz burada kendilerine en uygun meslek alanlarını seçerek bu alanlara yönelik mesleki eğitim almış oluyorlar. Bunun sonucunda da staj dönemlerinde yörelerindeki iş imkanı olan yerlerde önce staj yapıyorlar, daha sonra oraların kapasiteleri ölçüsünde istihdam ediliyorlar. Oralarda işe yerleştirilmiş oluyorlar. Hedefimiz özel eğitim öğrencilerimizin işe yerleşme oranını daha da yükseltmek ama en önemlisi de onları, ellerinde kollarında bir altın bilezik olarak bir sanatla bezemek. Bu çocuklarımız için iş sahibi olabilmenin temel noktalarından biri özel eğitim mesleki eğitim merkezlerindeki atölyelerimiz."

Göngör, 2 yıl içerisinde 250 atölyeyi tamamen yenilemeyi planladıklarını belirterek, öğrencileri bu atölyelerde kolay istihdam edilebilecekleri mesleklere yönlendirdiklerini anlattı.

Güngör, engelli öğrencilerin istihdamı konusunda daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, piyasaya yönelik eleman yetiştirerek engelli öğrencilerin istihdam etme oranını artırmaya çalıştıklarını ifade etti.

"Öğrencilerimiz ve aileleri teşvik edildi"

Engelli öğrencilerin okullaşma oranında son 15 yılda ciddi derecede artış yaşandığının altını çizen Güngör, şunları kaydetti:

"2002'den, 2005'ten sonra özel eğitim alması için öğrencilerimiz ve aileleri büyük oranda teşvik edildi. Engelli vatandaşlarımızın engellerinin kayıt altına alınma süreci hızlandırıldı, onların sosyal politikalar çerçevesinde desteklenmesi arttı. Eskiden engelli vatandaşlarımız ya da eğitim çağındaki engelli çocuklarımız evlerinin bir köşesinde adeta saklanır bir vaziyetteyken, artan destekler sayesinde ve sosyal politikalar paralelinde bu arkadaşlarımız görünür olmaya başladılar. Okullara gittiler, sağlık kuruluşlarına gittiler ve engellerine yönelik birtakım yönlendirmelerde bulunuldu. Bu yönlendirmeler içerisinde henüz okul çağı geçmemiş olanlar okullara başladı. Okullarımız bu engelli öğrencilerimizin, özel eğitim öğrencilerimizin sadece vakit geçirdikleri bir yer olmaktan çıktı. Oralar o çocuklarımızı aynı zamanda bir mesleğe yönelik eğitme yeri oldu. Mesleğe yönelik eğitimlerin sonuçlarını gördükçe ailelerimizin motivasyonu arttı. Dolayısıyla engelli öğrencilerimizin son 15 yıldaki okullaşma, eğitim ve sosyal hizmetlerden faydalanma oranı olağanüstü derecede yükseldi."