Özdağ: '(Kılıçdaroğlu) Keşke Gazete Başlıklarına Bakarak Konuşmasaydı'
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın açıklamaları Detaylar AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özdağ: "(Kılıçdaroğlu) Keşke gazete başlıklarına bakarak konuşmasaydı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın açıklamaları
Detaylar AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özdağ:
"(Kılıçdaroğlu) Keşke gazete başlıklarına bakarak konuşmasaydı. Bazı gazetelerdeki demecimin tamamını okusaydı. Danışmanları doğru danışmanlık yapmamış. Ben orada asla çözüm sürecinden bahsetmiyorum"
-"Eğer niyetiniz halis olmazsa, orada art niyetli olursanız 'acaba buradan iktidar partisinin genel başkan yardımcısının vermiş olduğu demeçten vurabilir miyiz' diye düşünürseniz, baltayı taşa vurursunuz. Kendisini kınıyorum"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik sözlerine tepki göstererek, "Keşke gazete başlıklarına bakarak konuşmasaydı. Bazı gazetelerdeki demecimin tamamını okusaydı. Danışmanları doğru danışmanlık yapmamış. Ben orada asla çözüm sürecinden bahsetmiyorum. Eğer niyetiniz halis olmazsa, art niyetli olursanız, 'acaba buradan iktidar partisinin genel başkan yardımcısının vermiş olduğu demeçten vurabilir miyiz' diye düşünürseniz, baltayı taşa vurursunuz. Kendisini kınıyorum" dedi.
Özdağ, Kılıçdaroğlu'nun CHP TBMM grup toplantısında, kendisine yönelik sözlerine ilişkin gazetecilere açıklamada bulundu.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Sur, Cizre, Silopi ve sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerlere yönelik çeşitli yardım çalışmaları yürüttüklerini belirten Özdağ, bu kapsamda Denizli'de tırların uğurlanması törenine katıldığını ve bir konuşma yaptığını anımsattı.
Özdağ, Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında, kendisine atfen "PKK, çözüm sürecinde şehir merkezine 200 ton bomba koymuştur" dediğini ifade ederek, kendisinin ise Denizli'deki törende 200 ton bombanın çözüm sürecinin bitirilmesinin ardından şehirlere doldurulduğunu söylediğini aktardı.
Özdağ, Kılıçdaroğlu'nun "Milliyetçiliğimizden kimse şüphelenmesin, test etmeye kalkmasın" sözlerini de eleştirerek, şöyle devam etti:
"Madem öyle milliyetçiydi Sayın Kılıçdaroğlu, eski CHP Tunceli Milletvekili Sayın Aygün, Meclis'te şöyle bir konuşma yapmıştı; 'Kurtuluş Savaşı öncesinde 40 bin Rum'u öldürdük. 40 bin Rum'a soykırım yaptık.' Atatürk ve arkadaşları Kurtuluş Savaşı'nda 40 bin Rum'u mu öldürdüler? Kendisi Atatürk'ün kurduğu partinin Genel Başkanı ve CHP'yi Atatürk kurdu. Atatürk'ün kurduğu parti ve Atatürk'ün başında bulunmuş olduğu parti 40 bin Rum'u mu öldürdü? Peki ne yaptın sen Tunceli milletvekiline? Böyle bir iftira da bulunan, Atatürk'e, Atatürk'ün kurduğu partiye, Atatürk'ün kurmak istediği Türkiye Cumhuriyeti devletine iftirada, bühtanda bulunan bir şahsiyete ne yaptın? Hiçbir şey yapmadın. Sayın Kılıçdaroğlu, sizin milletvekilleriniz Meclis kürsüsünde, 'Yolumuz Sinan Cemgil'in, Mahir Çayan'ların yoludur, yolumuz Deniz Gezmiş'lerin yoludur' derken niye sesin çıkmadı? Sinan Cemgil kimdi? Mahir Çayan kimdi? Asker öldürdüler, polis öldürdüler, bakan öldürdüler, başbakan öldürdü bu insanlar. Sen o milletvekiline bir şey yapmadın."
Kılıçdaroğlu'nun "oturduk parelelle işbirliği yaptık" diyen Birgün Ayman Güler'i partiden ihraç ettiğini savunan Özdağ, "Aynı şekilde Ermeni Milletvekili Avrupa Parlamentosunda 'Aynen Osmanlı 1915'te Ermenilere soykırım yaptığı gibi şimdi de DAEŞ Hristiyanlara soykırım yapıyor. Bu sözümü kabul edenler ayağa kalksın' dediği zaman, Gülsün Bilgehan Toker-daha sonra siz bu milletvekilinizi Meclis Başkanlığına aday gösterdiniz- bu hanımefendi ayağa kalktı, Osmanlı'nın soykırım yaptığını söyledi. DAEŞ'in de Suriye'de Hristiyanlara karşı soykırım yaptığını ifade etmek adına ayağa kalktı. Ne yaptı Sayın Kılıçdaroğlu kendisine, hiçbir şey yapmadı. Ama bir yandan siz Sezgin Tanrıkulu'nu alkışlıyorsunuz. 'Atatürk'ün posteri bir milletvekilinin odasından indirildi' dediler Aylin Nazlıaka'yı partiden ihraç etmek için disipline verdiniz. Atatürk'ün partisinde Atatürk'ün posterini koruyan kişiyi disipline veriyorsunuz. Atatürk'ün partisinde 'Atatürk soykırım yaptı Rumlara' diyeni muhafaza ediyorsunuz. Sonra da (milliyetçiliğimizi kimse test etmesin)" ifadelerini kullandı.
Özdağ, CHP Kongresi'nde Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a yönelik hakaretlerine bazı milletvekillerinin de iştirak ettiği yönünde dilekçe verildiğini ancak dilekçede çoğu milletvekilinin imzasının olduğuna inanmadığını belirterek, "134 imzalı dilekçe verdiler, ben inanmıyorum orada 134 tane CHP milletvekilinin imzası olduğuna. Deniz Baykal'ın imzası var mı mesela, Aylin Nazlıaka'nın imzası var mı? Ben inanmıyorum. Orada 35-40 milletvekili imza atmamıştır" dedi.
"Kılıçdaroğlu iftira atmayı, bühtanda bulunmayı meslek haline getirdi. En güzel cevabı da Deniz Baykal verdi, 'Kendisi yeterli değil, artık orada durmasına gerek yok. Kılıçdaroğlu ile 3 yıl sonrasını kucaklayamayız' ifadesini kullandı" diyen Özdağ, Kılıçdaroğlu'nu gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında gerekse kendisi hakkında söylediklerinden ötürü kınadığını bildirdi.
Kılıçdaroğlu'nun yanlış yönlendirildiğini savunan Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Keşke gazete başlıklarına bakarak konuşmasaydı. Bazı gazetelerdeki demecimin tamamını okusaydı. Danışmanları doğru danışmanlık yapmamış. Ben orada asla çözüm sürecinden bahsetmiyorum. Eğer niyetiniz halis olmazsa, orada art niyetli olursanız, 'acaba buradan iktidar partisinin genel başkan yardımcısının vermiş olduğu demeçten vurabilir miyiz' diye düşünürseniz, baltayı taşa vurursunuz. Kendisini kınıyorum. Doğru ifadelerle iktidar partisini tenkit edecekse elbette ki eleştirilere açığız ama eleştirileri yaparken de olmayan bir cümleyi varmış gibi takdim etmek CHP Genel Başkanı, 92 yıllık bir partinin genel başkanına yakıştıramadığımı söylemek isterim."
Selçuk Özdağ, "Cümlelerimi çarpıttığı için aynı zamanda AK Parti'ye bühtanda bulunduğu için şahsım üzerinden AK Parti'nin şahsiyetini izam ettiği için suç duyurusunda bulunmak gerekir diye düşünüyorum" dedi.