Özbek Din Adamının Öldürülmesi Davası
Zeytinburnu'nda Özbek din adamı Abdullah Özbek'in öldürülmesine ilişkin iki sanığın yargılanmasına devam edildi.
Zeytinburnu'nda Özbek din adamı Abdullah Özbek'in öldürülmesine ilişkin iki sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Sobir Shukurov ile Eldar Aslan ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, din adamı Abdullah Özbek'in eski eşi Emine Demir ve tercüman da hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak ifade veren Alican Eleman, Kafkas kökenli olduğunu ve Türkiye'de doğduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"2001 yılından beri aktif olarak Çeçen mücadelesine yakın olarak çalışıyorum. Bu nedenle bu çevreyle ilgili bilgilere sahibim. Daha önce de buna benzer suikastler Türkiye'de Rus ve Özbek gizli servisleri tarafından gerçekleştirildi. Biz de İslami bir dava içinde olduğumuzdan hedef konumundaydık. Bir tanıdığım vasıtasıyla Türkiye'de seri cinayetlerin işleneceği konusunda istihbarat geldi. 'Saşa' kod adlı sanık Sobir Shukurov, Rus vatandaşıdır. Ancak Özbek Gizli Servisi'nin ajanıdır. Kendi kaynaklarımla Türkiye'de olduğunu öğrendim. İlk etapta Çeçenleri tetikçilik yaptırmak istediğini de öğrendim."
Tanık Eleman, sanık Shukurov'un 15 kişilik bir listeden bahsettiğini, eş zamanlı 4 kişinin öldürülmesinin istendiğini öğrendiğini dile getirerek, bunlardan birinin de maktul Abdullah Özbek olduğunu, bu istihbaratların cinayet olmadan 3 ay önce Özbek'e bildirildiğini anlattı.
Maktul Özbek'e olayın vahametini ve uluslararası bir yapılanma olduğunu, korunmasını istediğini aktaran Eleman, şöyle devam etti:
"Söylediklerimizi çok fazla dikkate almamış. Olayda bir azmettirici ve tetikçiler vardır. Bu emri veren kişi Tigran Sultanoviç Kaplanov'dur, Özbek Gizli Servisi'nin saha şefidir. İkinci hedefte olan kişi Muhammet Salih'ti, ona da ulaştık. Oğlu Timur'u gönderdi, onunla da görüştük. Sobir ile ilgili tüm bilgileri ona da verdik. Tedbir almasını istedik. Timur Salih, ürkek bir vaziyette, Orhanlı polis karakoluna şikayetçi olmuş. Terörle mücadeleden bizi gözaltına aldılar. Soruşturma savcısına durumu anlattıktan sonra serbest kaldık. Neden polise gitmediğimizi sordular. Biz de uluslararası bir yapılanma olduğunu ve güvenlik tehlikesi olduğunu söyledik. Onları ikaz ederek, sıranın bize geldiğini de söylemek istemiştik. Emniyet kayıtlarında da zaten verdiğim bilgiler ve pasaport bilgileri de vardır. Terörle mücadeleye giderek kendim bilgi verdim. Edindiğim ve verdiğim bilgiler, tamamen kendi camiam ve kaynaklarımla ilgili istihbari bilgilerdir."
Bu olayın siyasi bir suikast olduğunu ifade eden Eleman, sanıkların profesyonel ajanlar olduğunu, suikast paralarının "Raiza" isimli bir kadına daha önceden gönderildiğini, bu kişinin de kesinlikle Tigran Sultanoviç Kaplanov olduğunu belirtti.
Tanık Eleman, "Sanık Sobir Shukurov ile Pendik'te bir cafede olaydan 3 ay kadar önce görüştüm. Kolluk kuvvetleri yeterince üzerine gidemediği için bütün planlarını ifşa etmek istiyordum. Bu sayede listede olan 13 insanın hayatı kurtulmuştur. Bize aslında bizzat Sobir tarafından 250 bin dolar kişi başına tetikçilik önerilmişti. Ancak bunu kabul etmedik. Sobir ile görüştüğümüzde yanımızda Sultan Kekhursaev de vardı. Ben işi geciktirmek için 2 ay boyunca tecrit ettim. Başka bir grup kursalar, adamları öldüreceklerdi" diye konuştu.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Sobir Shukurov da tanığın beyanlarını kabul etmediğini, tanık ile tetikçilik konusunda görüşmediklerini ve para konusunda konuşmadıklarını bildirdi.
Bu sırada Özbek'in eski eşi Emine Demir de "Öldürülmeden 3 ay önce eşim bana Çeçenistan'dan dostlarının kendisinin öldüreceğini belirttiklerini söyledi. Olaydan 4-5 gün önce Eldar beni takip etmişti. Eşimi öldürdüğü zamanki kıyafetleri ile aynı kıyafetlerdi. Durduğu yer de aynıydı. Durduğu yerden eşimi öldürdüğü yere kadar takip etmişti. Çok yakınıma kadar gelmişti. Bu nedenle kendisini teşhis ediyorum" dedi.
Davayla ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Fikret Gönen, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluklarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Özbek'in, Zeytinburnu'nda 10 Aralık 2014'te İhsan İlmi Hizmetler ve Yardımlaşma Derneği önünde silahlı saldırıya uğradığı ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği belirtiliyor.
İddianamede, Sobir Shukurov hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirmek", Eldar Aslan hakkında ise "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.