Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkanı Toruntay: "Operasyonları sonuna kadar destekliyoruz"
Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Toruntay, "İnsanlarımızın canına kasteden bu katil sürüsünün yok edilmesi için devletimizin terör politikalarını ve bu kapsamda gerçekleştirilen operasyonları sonuna kadar destekliyoruz" dedi.
Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Toruntay, "İnsanlarımızın canına kasteden bu katil sürüsünün yok edilmesi için devletimizin terör politikalarını ve bu kapsamda gerçekleştirilen operasyonları sonuna kadar destekliyoruz" dedi.
HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Toruntay, ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Toruntay yaptığı yazılı açıklamada, Malazgirt Meydan Muharebesi'nin yıl dönümü, Doğu-Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Kuzey Irak'ta devam eden Kıran ve Pençe-3 Harekatı, kadına yönelik şiddet olaylarındaki artış ve son olarak sendikal faaliyetleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Malazgirt Meydan Muharebesi Zaferi'nin 948. yıl dönümünü kutlamanın haklı onuru ve heyecanını yaşadıklarını dile getiren Toruntay, "Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan'ın komutasındaki şanlı Türk ordusunun Türklere Anadolu'nun kapılarını açtığı Malazgirt Meydan Muharebesi Zaferi'nin 948. yıl dönümünü kutlamanın haklı onur ve heyecanını bir kez daha hep birlikte yaşıyoruz" dedi.
"Anadolu Türk yurdudur, Türk yurdu olarak kalacaktır"
"Anadolu'nun sonsuza kadar 'Türk yurdu' olmasını ve kalmasını sağlayacak olan 26 Ağustos 1071 tarihindeki bu büyük zafer ile birlikte atalarımızın asırlar süren var olma mücadelesi, 4 kıtaya yayılarak büyük bir imparatorluk halini almıştır" diyen Toruntay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sultan Alparslan'ın önderliğinde ve liderliğindeki Türk ordusu, sayıca kendinden kat kat üstün olan Bizans ordusu karşısında elde ettiği bu büyük zafer ile birlikte Anadolu'nun kapısı tarihi kahramanlıklarla dolu aziz milletimize açılırken, aynı zamanda Anadolu'nun İslamlaşmasına da katkı sağlamıştır. Malazgirt Zaferi ile birlikte bu topraklar artık ebedi ata yurdumuz olarak tescillenmiştir. Bu topraklar üzerinde asırlardır dışarıdan gelen saldırılara ve onların içimizdeki hain işbirlikçilerine karşı birlik ve beraberliğimize sahip çıkarak her zaman dimdik ayakta durmayı başarmış bu şerefli milletin yeni destanlar yazmasını kimse engelleyemez. Kökümüz mazide, gözümüz atide. Bizde ne zaferler biter ne de kahramanlar. Bu duygu ve düşünceler içerisinde başta büyük komutan Sultan Alparslan olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bu aziz toprakları bize yurt yapan ecdadımızın ve koruyan şehitlerimizin ruhu şad olsun. Türk milletinin Zafer Haftası ve Malazgirt Zaferimiz kutlu olsun."
"Terörle mücadelenin sonuna kadar destekçisiyiz"
Toruntay, terörle mücadele alanında son dönemde verilen mücadelenin de takdire şayan olduğunu kaydettiği açıklamasında, özellikle PKK terör örgütüne yönelik Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde sürdürülen Kıran Operasyonu ile Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe Harekatı'nın önemine dikkat çekti. Toruntay, Türkiye'nin yıllardır başına bela olan ve milletin birliği, ülkenin bütünlüğüne kasteden PKK illetinden kurtulmak, ülkeyi huzura kavuşturmak için yürütülen bu operasyonların öneminin büyük olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Ülke olarak PKK terörü nedeniyle büyük acılar yaşadık. Kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden insanlarımızın canına kasteden bu katil sürüsünün yok edilmesi için devletimizin terör politikalarını ve bu kapsamda gerçekleştirilen operasyonları sonuna kadar destekliyoruz. Milletimiz huzur ve barış istiyor. Ülkemiz üzerinde kirli emelleri ve planları bulunan dış güçlere taşeronluk yapan ve bunu da 'Kürtlerin temsilcisi' olma kisvesi altında devam ettiren PKK terör örgütüne artık hiçbir Kürt kardeşimiz de aldanmamalı ve gerçekleri görmelidir. Bölge insanına hayatı zindan eden bu eli kanlı terör örgütü gençlerimizi zorla dağa götürüp, onları adeta ateşin içine atarak hayatlarını karartmaktadır. Bunun son örneği Diyarbakır'da yaşanmış, daha önce iki evladını bu terör örgütüne kurban vermiş gözü yaşlı bir anne bir evladını daha bu hainlere kaptırmamak için mücadele etmiş ve günlerce Diyarbakır HDP İl Binası önünde eylem yapmıştır. Anne Hacire Akar, 3 günlük eylemi sonrası terör örgütü tarafından kaçırılarak zorla dağa götürülmek istenen 21 yaşındaki evladını kurtarmayı başarmıştır. Sonuç olarak dış mihrakların kirli planları dahilinde hareket eden PKK terör örgütünün Türk milleti için tehdit olmaktan çıkarılmasının vakti geldi de geçmektedir. Bu anlamda hükümetimizin terörün bitirilmesine yönelik kararlı mücadelesi bizleri ülkemizin ve milletimizin geleceği için umutlandırmaktadır. Bu uğurda mücadele veren başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ilgili bakanlarımız ve Silahlı Kuvvetlerimize şükranlarımızı sunuyorum."
"Kültür erozyonunun önüne geçilmeli"
Toruntay, 4 yıl önce boşandığı eşi tarafından 10 yaşındaki kızının gözleri önünde bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut cinayeti sonrası yeniden ülke gündemine taşınan kadına yönelik şiddet olaylarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Kadına yönelik şiddetin siyaset üstü ve tüm toplumu ilgilendiren bir konu olduğunu, bu terörün son bulması için başta siyasetçiler olmak üzere toplumdaki herkese görevler düştüğünü dile getiren Toruntay, "Ülkemizde ne yazık ki kadınlarımız sürekli olarak sözlü ya da fiili şiddete maruz kalıyorlar. ve yine ne yazık ki bu şiddet olaylarının sayısı dolayısıyla mağdurları her geçen gün artış gösteriyor. Her yıl onlarca, yüzlerce kızımızı, anne ve kardeşlerimizi bu teröre kurban veriyoruz. Bu teröre artık 'dur' denilmeli. Bunun için özellikle var olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi ile ilgili yasanın hakkıyla uygulanması ve şiddet uygulayan faillerin en ağır şekilde cezalandırılması gerekiyor. Bunun yanında toplumun eğitimi de kaçınılmaz. Çünkü cezai müeyyideler tek başına yeterli olmayacaktır. Özellikle medyamızdaki yayınlar ciddi bir şekilde masaya yatırılmalıdır. Türk aile yapımızı bozmak maksadıyla yıllardır süregelen asimetrik saldırılar sonlandırılmalıdır. Medya yoluyla gerçekleşen kültürel erozyonun önüne geçilmelidir. Toplumsal değerlerimizi hiçe sayarak insanlarımızı benliğinden uzaklaştıran, batı toplumlarının çirkinliklerine özendiren yayın ve TV programları takibe alınmalı, yayınlarına son verdirilmelidir. Toplum için yararlı ve insanca yaşamanın gerekleri konusunda eğitici programlar teşvik edilmeli, toplum medya aracılığıyla girdiği yanlış yaşantı ve düşünce yapısından kurtarılmalıdır" dedi. - ANKARA