Oyuncu Ali Nuri Türkoğlu, Önder Gençlik sohbetlerine konuk oldu
Oyuncu Ali Nuri Türkoğlu, Önder Gençlik tarafından düzenlenen kültür- sanat muhabbetleri serisine konuk oldu.
Oyuncu Ali Nuri Türkoğlu, Önder Gençlik tarafından düzenlenen kültür- sanat muhabbetleri serisine konuk oldu.
Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında Önder Gençlik'in Instagram hesabından canlı yayın olarak gerçekleştirilen programın yönetimini, Yakaza Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Birol Cürgül üstlendi.
Cürgül, virüs salgınına karşı evde kalma sürecini, Ramazan ayına benzettiğini ve bu anlamda dünyanın fiziki ve manevi ruhunun değişime uğradığını söyledi.
Yine bu süreci insanların kendine dönme vakti olarak değerlendiren Cürgül, "Bu süreç belki bizim dünyaya olan bakış açımızı değiştirir. Aslında hiçbir şey için çok geç kalınmadı. Hala zamanımız, fırsatımız var. Hem doğaya hem çevremize olan vurdumduymazlığımızın geri dönüşünün olabildiğini, bir şeyler düzeltebileceğimizi ve bunun için hala şansımızın olduğunu gösteren bir durum görüyorum." dedi.
"Bugünlerin birbirimize olan bakışını daha anlamlı kılacağına hiç şüphe yok"
Yaklaşık bir buçuk saat süren "Sanat ve Hayat" başlıklı yayında oyuncu Ali Türkoğlu ise 18 yaşında başladığı oyunculuk hayatını ve "Emanuel Karasu" karakterini canlandırdığı Payitaht Abdülhamid'e ilişkin izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Türkoğlu, yaşanan bu dönemin insanlarda bir dönüşüme sebep olacağına işaret ederek, "Bugünlerin birbirimize olan bakışını daha anlamlı kılacağına hiç şüphe yok. Fakat isyani bir mesele var ki çabuk unutuyoruz. Umarım unutmayız, isyana çok çabuk düşmeyiz." diye konuştu.
Dünyanın bu süreçte bir itikafa girdiği yorumunda bulunan Türkoğlu, şöyle devam etti:
"Bu dönemden sanat ve zanaat ehlinin çıkartacağı şeyleri çok merak ediyorum. Bizden neşet edecek şeyleri çok merak ediyorum. Çünkü sanatçının titreşimi, frekansı, bu toplu seanstan etkilenen sanatçının durduğu yer değerlendirmesi şiirlerden öykülere her şeye sirayet eden bir ruh hali ile yansıyacak. Yani bu titreşim yansıyacak bütün anlayışımıza. Tartımız, ölçeklerimiz değişecek. Minimalize olacak belki salonlarımız. Filmlerimizin sürelerini de etkileyecek. Bunun gibi bir sürü şey sayabiliriz. 'Artık insan odaklı yapmadığımız, hassasiyet göstermediğimiz şeylerle bir barışalım. Daha dikkatli olalım' diyeceğiz."
Ali Nur Türkoğlu, bu dönemden sanatçıların umutlu şeyler ortaya çıkarmasının gerektiğini dile getirerek, "Semih Kaplanoğlu hocanın dediği gibi, 'şimdi sanatçıların ütopya üretme zamanıdır. Distopyayı bir kenara bırakalım.' Ben de aynı şeyleri söylüyorum. Buradan insanları umutsuzluğa, karanlığa sürükleyen şeyler yerine buradan ütopik şeyler çıkarmamız lazım. Bize düşen vazife bu. Senaristlerimize, oyuncularımıza, tiyatroculara, sinema yönetimlerine bu vazife düşüyor." değerlendirmesinde bulundu.