Oy Kullanamayan Müebbet Hapis Mahkumunun Bireysel Başvurusu
Anayasa Mahkemesi, mahkumların oy kullanma yasağı nedeniyle seçme ve seçilme hakkını kullanmadığı için bireysel başvuruda bulunan müebbet hapis mahkumunun şikayetini, "Konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez buldu.
Anayasa Mahkemesi, mahkumların oy kullanma yasağı nedeniyle seçme ve seçilme hakkını kullanmadığı için bireysel başvuruda bulunan müebbet hapis mahkumunun şikayetini, "Konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez buldu.
Musa Kaya, Erzincan Devlet Güvenlik Mahkemesince, 1997 yılında "Devletin egemenliği altındaki topraklardan bir kısmının devlet idaresinden ayırmaya çalışmak" suçundan müebbet hapisle cezalandırdı.
Kırıkkale F Tipi Cezaevinde bulunan Kaya, "Mahkumlara yönelik oy kullanma yasağı" nedeniyle seçimlerde oy kullanamadığı, böylece seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, başvuruyu "Konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez bulduğunu açıkladı.
Gerekçeden
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, Anayasa'nın 67. maddesinde "... taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar" hükmünün yer aldığı belirtildi.
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'da da ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunanların da oy kullanamayacaklarının öngörüldüğü hatırlatılan gerekçede, Türk Ceza Kanununda da kişinin, hapis cezası mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacaklarının hüküm altına alındığı kaydedildi.
Gerekçede, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanlığı'nın ilgili kararı ile kimlerin oy kullanamayacağının belirlendiği ifade edildi.
Türk hukuk sisteminde mahkumlara yönelik oy kullanma yasağının, Anayasa ve kanunlardan kaynaklandığı ve kasıtlı bir suçtan kaynaklı hapis cezasının infazı için cezaevinde bulunan tüm hükümlülere yönelik, başkaca bir karara gerek duyulmaksızın, otomatik şekilde uygulandığı vurgulandı.
AİHM'in Söyler/Türkiye kararı
Gerekçede, YSK'nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), şartlı tahliye olmasına rağmen cezasının infazının tamamlanmaması sebebiyle oy kullanamayan başvurucunun hakkının ihlal edildiğine karar verdiği Söyler/Türkiye kararı gereğince, oy kullanmama yasağının şartla tahliye, denetimli serbestlik tarihine kadar geçerli olduğu yönünde karar aldığı ve son uygulamaların da bu yönde olduğu belirtildi.
"Oy kullanma hakkı"nın bizzat Anayasa tarafından kasıtlı suçlardan mahkum olanlar yönünden sınırlandırıldığı kaydedilen gerekçede, bu durumda Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ve Türk Ceza Kanunundaki düzenlemelerden kaynaklanan "Mahkumlara yönelik oy kullanma yasağı"nın Anayasa'nın 67. maddesiyle uyumlu olduğuna işaret edildi.
Anayasa'nın 148. maddesine göre, herkesin Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla, Anayasa Mahkemesine başvuru yapabileceği hatırlatılan gerekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Dolayısıyla her hak ve özgürlük değil, Anayasa ve AİHS'in ortak koruma kapsamında olan bir hak ve özgürlük bireysel başvuru konusu yapılabilir. Diğer yandan bireysel başvuru incelemelerinde ölçü norm Anayasa'nın bizzat kendisidir. Bu nedenle taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin oy kullanma hakkına bizzat Anayasa tarafından sınırlama getirildiği, dolayısıyla başvurucu tarafından Anayasa tarafından korunmayan bir hakka yönelik başvuruda bulunulduğu görülmektedir."