Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Osmanlıca'nın Öneri Sahibinden Siyasilere: Oy Devşirmeye Kalkışmayın

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

'Osmanlı Türkçesi'nin liselerde zorunlu ders olarak okutulmasını öneren Demokratik Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı, siyasilerin tartışmalarından rahatsız olmuş.

Türkiye günlerdir Osmanlıca dersinin zorunlu olup olmayacağını konuşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsteseniz de istemeseniz de bu ders öğrenilecek" diyerek konuyla ilgili en net sözü söylemişti.

Önerinin sahibi ise sessizliğini ilk kez bozdu.

TARTIŞMALARDAN RAHATSIZ OLDU

Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde düzenlenen 19'uncu Milli Eğitim Şurası'nda kabul edilen 'Osmanlı Türkçesi'nin liselerde zorunlu ders olarak okutulması önerisinin sahibi Demokratik Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, politikacıların bu konudaki tartışma biçiminden rahatsız olduğunu; bu öneriyi hiçbir ideolojik gerekçeyle yapmadıklarını söyledi.

Şura komisyonlarının ikinci günü son oturumda Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri Grubu Komisyonu'nda Osmanlı Türkçesi'nin liselerde zorunlu ders olarak okutulmasını öneren DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, bu öneriyi, ideolojik zeminde yapmadığını belirtti. Avcı, şöyle dedi:

"Çocuklarımızın duyusal, işitsel, tarihsel, kültürel gelişimini önemseyerek bu öneriyi yaptık. Ama bugün tüm siyasilerimiz ideolojik, siyasi argümanlara malzeme yapıyor ve bundan üzülüyorum. Siyasilerin daha dikkatli olmasını beklerim. Buradan oy devşirmeye kalkışmamalarını tavsiye ediyorum."

"OSMANLICA DEĞİL, OSMANLI TÜRKÇESİ"

Kamuoyundaki tartışmalarda 'Osmanlıca' olarak ifade edildiğini belirten Gürkan Avcı, "Osmanlıca değil, bildiğimiz dedelerimizin konuştuğu Türkçe. Latin alfabesi değil, Arapça da değil. Bir yönüyle de Türk icadı aslında bu alfabe ve 36 harften oluşuyor. 'Osmanlı Türkçesi' daha doğru bir terim. Osmanlıca diyerek kolay söylenebiliyor, ama gerçeği, bilimsel betimlemesi Osmanlı Türkçesi" dedi.

Komisyonda ilk dile getirdiğinde önerisinin ilgi gördüğünü belirten Gürkan Avcı, Osmanlı Türkçesi'nin lise 1, 2, 3 veya 2 ve 3'üncü sınıflarda zorunlu ders olarak okutulması şeklinde öneride bulunduğunu, komisyon üyelerine üç kez de gerekçelerine ilişkin izahatta bulunduğunu anlattı.

"İDEOLOJİK DEĞİL PEDAGOJİK GEREKÇE"

Gençlerdeki dil öğrenimi ve gelişimi, eğitim sisteminin kapılarının tarihe açılması gibi gerekçeler sunduğunu belirten Avcı, şöyle devam etti:

"Yani bir Alman, Fransız, İngiliz veya İtalyan gençliği için bu kapılar açık, ama Türk gençliği için pek açık değil. Kesinlikle ideolojik değil, pedagojik ve vizyonel bakış açısıyla bakılırsa bu teklifimize, gerçekleşmesi durumunda çağdaş ve demokratik dünyayla bütünleştirmek kadar önemlidir. Demokratik eğitim sistemlerinde arz- talep dengesi vardır. Demokratik eğitim sistemleri vatandaşın, velinin, öğrencinin istediği dersi müfredatı şekil ve usul olarak vatandaşa sunmakla memurdur. Komisyona verdiğim öneride, bu gerekçeleri sıraladım."

"GENÇLERİMİZ BATI DİLLERİNDEN ÇOK KELİME KULLANIYOR"

Öneriyi, zaruri bir ihtiyacı ve milletin öz vicdanının gereğini karşılamaya yönelik bir teklif olarak da gösteren DES Genel Başkanı Avcı, şöyle devam etti:

"Osmanlı Türkçesi milletimizin tarihi, ecdadı, dedeleri, geçmişiyle arasındaki duvar ve bariyeri aşacak bir reform aslında. Bizim eğitim sistemimizin birçok sorunu var. Çalışanların, velilerin, öğrencilerin ciddi sorun ve talepleri var. Türk eğitim sisteminin böylesine yaygın ve derin sorunlarının yanı sıra, tarihsel sorunları da var. Kozmopolit, özentili bir kültürle yetişen gençlerimiz, batı dillerinden çok kelime kullanıyor. Günlük konuşmalarda Fransızca, İngilizce, Almancadan kelimeleri bir özentiyle kullanıyorlar. Bu ne yaratıyor, aslında kelimeyi devşirdiği kültüre de hayran bir şekilde yetişiyor, özeniyor. Biz de kadim Türk milleti olarak medeniyetimizin, tarihimizin bin yıllık birikimine ulaşmamız gerekiyor. Osmanlı ve Selçuklu devletleri Türk. Türkiye Cumhuriyeti bunların devamı ve bu tarihe, derinliğe ulaşmak için Osmanlı Türkçesi'ni öğrenmek gerekiyor. Osmanlı Türkçesi'nde alfabe Arap harflerine dayalı ama Türkler çok geliştirmiş. 36 harfli bir Osmanlı alfabesi ve bunu bir medeniyet lisanı haline getirmiş. Telaffuz, şekil açısından zirveye ulaştırılmış. Mesela Araplarda Hüsnü Hat yazısı yoktur. Estetik ve şekilsellikte zirvedir. Araplarda yok, bunu Türkler yapmıştır."

"CUMHURİYET' KELİMESİ OSMANLI TÜRKÇESİ'NİN İCADI"

Osmanlı Türkçesi'ni bilmeyen bir neslin tarihinden, kültüründen, medeniyetinden uzaklaşırken aslında dilinden de bir alamda uzaklaştığını aktaran Gürkan Avcı, "Örneğin 'tevafuk' kelimesi. Dedelerimiz çok kullanırdı. Türkçe karşılığı çok yok, şans eseri gibi bir karşılığı var. Biz ordan burdan, batı dillerinden kelime devşirmektense Osmanlı Türkçesinden günlük konuşmalarımıza transfer yapabilirdik. İşte Osmanlı Türkçesi'nden kopuşumuzdan kaynaklandı. Cumhuriyet kelimesi Osmanlı Türkçesi'nin bir icadıdır, Araplarda yoktur örneğin" diye konuştu.

"BİLEN ATATÜRK'ÜN NUTKUNU ANLAYABİLİR"

Başta İstanbul olmak üzere bütün illerde kütüphanelere gidildiğinde Osmanlı Türkçesi yazılı binlerce eserle karşılaşılacağını belirten DES Genel Başkanı Avcı, 'İstanbul Türkçesi'nin aslında 'Osmanlı Türkçesi' olduğunu bildirirken, "Taşrada daha zayıf ama İstanbul'da zirve yapmış. Dilimizin incelik ve zenginliğini, sanat müziğinden diğer hat, şiir gibi birçok sanat dalına kadar ve sanatçılarımızda estetik zirvesini temsil eden bir dil. Özellikle şiir, şarkılarda duyuş ve düşünüş niteliği de oldukça yüksek ve bin yıllık siyasi, sosyal, ekonomik, askeri, kültürel hemen her konuda okuma, anlama, vizyonu da oldukça gelişmiş bir dil. Bilseniz Atatürk'ün Nutkunu okuyup yüzde 80'ini de anlarsınız. Liselerde okutulması önerimiz tamamen bundan ibaret, yoksa siyasi ve ideolojik bir gerekçesi yok. Kültürel gerekçeler" dedi.

"ALEVİLİK VE KÜRTÇE ÖNERİLERİ REDDEDİLDİ"

Şurada Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müfredatında, Aleviliğin nitelik ve nicelik bakımından daha geniş yer alması gerektiği önerisini de DES'in verdiğini belirten Gürkan Avcı, Alevilik konusundaki öneriye Bakan Nabi Avcı'nın da çok sıcak baktığını, ama genel kurulda bazı sendika üyelerinin komisyon üyelerini preslediği, mahalle baskısı oluşturduğu ve bu yüzden kabul edilmediğini söyledi.

Avcı, Türkçe zorunlu resmi dil olmak şartıyla yanında ikinci bir dil olarak yerel dillerin verilebileceği, bu doğrultuda Kürtçe olabileceği yönündeki önerinin de kendileri tarafından sunulduğunu, ama bu önerinin de kabul edilmediğini dile getirdi. Şurada 78 milyonun hem vicdani hem demokratik sesi olmaya gayret ettiklerini kaydeden Avcı, "Biz siyasi, ideolojik bir sendika değiliz" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title