Osmanlı'dan Günümüze Kadar Gelen Meslek: Tellallık
Bursa'nın tarihi hamamlarında Osmanlı geleneği olan mesleklerini sürdüren tellaklar, sıcak ortamlarda "kese vurup" masaj yaparak müşterilerine hizmet veriyor.
MİRAÇ KAYA - Bursa'nın tarihi hamamlarında Osmanlı geleneği olan mesleklerini sürdüren tellaklar, sıcak ortamlarda "kese vurup" masaj yaparak müşterilerine hizmet veriyor.
Bursa'da özellikle Çekirge bölgesinde yer alan Osmanlı'dan kalma tarihi hamamlar, bu kültürün devam etmesi anlamında günümüzde de işlevini sürdürüyor.
Tellaklık geleneğinin son temsilcileri, bu hamamlarda mesleklerini icra ederek ekmek parası kazanıyor, babalarından devraldıkları mesleğin unutulmaması için çaba harcıyor. Tellaklar, 50-60 dereceye varan sıcaklıkta "kese vurup" masaj yaparak müşterilerini rahatlatıyor.
Yıldırım Bayezid döneminde Demirtaş Paşa'nın oğlu Oruç Bey tarafından yaptırılan Demirtaşpaşa Hamamı tellaklarından 43 yaşındaki Fikret Talaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğinde 20 yılı geride bıraktığını söyledi.
Tellaklığın Osmanlı mirası bir meslek olduğunu belirten Talaş, "Hamam kültürünün tarihimizde çok önemli bir yeri var. Osmanlı zamanında her caminin, medresenin yanında bir hamam varmış." dedi.
Talaş, mesleği uzun yıllar hamam işleten ve tellaklık yapan babasından devraldığını dile getirdi.
Üç kardeşinin ise başka mesleklere yöneldiğini anlatan Talaş, şöyle konuştu:
"Bu zamana kadar hep kesecilik yaptım, böyle devam ediyoruz. Bizim işimiz hizmet sektörüdür. Vatandaşların derisinde dış etkenlerden dolayı oluşan toz, kir, ve ölü deriyi kese yoluyla temizliyoruz. Masaj yoluyla da insanları günlük yaşantılarındaki stresten, yorgunluktan uzaklaştırmaya ve vücut ağrılarını dindirmeye çalışıyoruz. Mesleğimiz icra edilmesi zor. Keseden, masajdan anlamak uzmanlık isteyen şeylerdir, herkesin yapabileceği işler değildir."
"Bol bol su içmek, beslenmemize dikkat etmek zorundayız"
Son dönemde unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasına tellaklığın da girdiğini vurgulayan Talaş, bu işle uğraşan pek kimsenin kalmadığını ifade etti.
"Bu mesleğin bir lisesi, üniversitesi, fakültesi yok" diyen Talaş, sıcakta 40-50 derecenin altında bu mesleği yerine getirmenin kolay olmadığını söyledi.
Çalışırken su kaybının çok olduğuna dikkati çeken Talaş, "Hamama gelip stres atmakla çalışmak arasında çok fark var. Burada bol bol su içmek zorunda kalıyoruz, beslenmemize dikkat etmek zorundayız. Bu meslek uzun vadede güç kuvvet gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Talaş, hamamda mesaisinin 09.00'da başlayıp 23.00'e kadar sürdüğünü belirterek, hamamda yıkanmanın 30, keselenmenin ve masaj yaptırmanın da 12'şer lira olduğunu kaydetti.
"Mesleğin son temsilcileriyiz"
Aynı hamamda görevli 35 yaşındaki Selahattin Terzi ise mesleğe çocukluğunda başladığını belirtti.
Kendisinin de tellaklığı babasından devraldığını aktaran Terzi, "Gençler başka işlere yöneldi, bu işte çalışacak son insanlarız diyebiliriz. Biz de ekmeğimizi bu işten kazandığımız için devam ediyoruz. Günlük ortalama 5-6 kişiye kese masaj yapıyoruz. İnsanlar buraya rahatlamaya, stres atmaya geliyor. Ramazan bayramına yakın günlerde çok yoğun oluyoruz. Su kaybımız oluyor ama orucumuzu da tutmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Tarihi hamamın işletmecisi İrfan Pulat da 30-40 yıldır bu mesleği yaptıklarını kaydetti.
Hamama gösterilen ilgiden memnun olduklarını anlatan Pulat, "Bursalılar genelde bu hamamı gelin ve damat hamamı olarak kullanıyorlar. Biz de hamam kültürünün devam edebilmesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Buranın kese müşterisi çok fazladır." ifadelerini kullandı.