Osman Pamukoğlu Dağlıca Saldırısını Değerlendirdi: İki İhtimal Var
Emekli Tümgeneral Pamukoğlu, Dağlıca saldırısında şehit sayısının belli olmamasıyla ilgili "Ya şehitlerin kimlikleri belirlenemiyor ya da PKK tarafından kaçırıldılar." dedi.
HABERLER.com / Olgun Kızıltepe Hakkari'nin Yüksekova ilçesi kırsalında PKK'lı teröristler yola yerleştirdikleri patlayıcıları, Dağlıca Tabur Komutanlığı'ndan operasyona gitmek üzere ayrılan askeri iki zırhlı aracın geçişi sırasında patlattı. TSK, saldırıda şehit ve yaralılar olduğunu, hava destekli operasyon başlatıldığını duyurdu.
PAMUKOĞLU: İKİ İHTİMAL VAR
Ankara konuyla ilgili sessizliğini sürdürürken, bölgeyi en iyi bilen isimlerden biri olan Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) kurucu genel başkanı emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu Haberler.com'a çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Bölgenin karmaşık bir bölge olduğunu belirten Pamukoğlu, "Açıklama yapılamıyorsa iki ihtimal üzerinde durmak gerekiyor. Ya yaralı ve şehitlerin kimlikleri belirlenemiyor ya da pusu kuran PKK'lı grup bomba tuzağının ardından propaganda amaçlı olay yerine gelip cenazeleri aldı." şeklinde konuştu.
İşte Pamukoğlu'nun Dağlıca saldırısıyla ilgili değerlendirmeleri;
"Hain saldırı Yeşilöz Vadisi'nde yapıldı. Bölgenin iki tarafı da dağlarla çevrili. Bölgede 200-300 kişilik gruplar var. Hisar Yaylası'nda olduklarını tahmin ediyorum. Kamp yerleri orası. Küçük çaplı operasyonlarla onlarla başedemezsiniz. Vadinin içinden giderek bu iş olmaz. Bu teröristlerin ekmeğine yağ sürer. Bölgedeki taburun gücü konuşlanan PKK'lı gruplarla baş etmeye yetmez.
"PATLAMADAN SONRA ARAÇLARIN YANINA GELMİŞLER"
Bölgede operasyonlar polis ve jandarmayla yürütülüyor. Bunların dağ deneyimi yok. Bölgede ilk defa uçaksavarlar görüldü. 90'larda böyle şeyler oluyor muydu? Son yapılan Dağlıca saldırısı 40-50 kişinin yaptığı bir olay değil. Bunlar patlamadan sonra araçların yanına gelip roketatarlı saldırıda bulunmuşlar. Arkadan desteğe gelen ekipte pusuya düşürülmüş. PKK ile mücadelede ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyoruz. Kaç kişi nerede, rakam kaç bilinmiyor.
"BU KOLAY UNUTULACAK BİR OLAY DEĞİL"
Bu kolay unutulacak bir olay değil. Halk istemedikten sonra bu mücadelenin sonunu kimse getiremez. Her gün geniş çaplı operasyon haberleri falan çıkıyor. Bırakın bunları. Bugün PKK'nın yönetici kadrosunda yer alan isimler benim karşımdaydı. Hepsinin karakter yapılarını biliyorum."
PKK'YA EN AĞIR DARBEYİ VURAN İSİMLERDENDİ
Osman Pamukoğlu, 1993-1995 yılları arasında Hakkari bölgesinden sorumlu olarak PKK'ya karşı yönettiği üstün mücadele dağlardaki PKK'ya bağlı militan rakamının 12.000'den 5.500-6.000 aralığına inmesini sağlamıştır.
"ÜÇ TANE PAMUKOĞLU PAŞA OLSA..."
30'a yakın kere yapılan sınırdışı askeri harekâtların neredeyse tümü onun yönetiminde yapılmıştır. Dönemin genelkurmay başkanı "Üç tane Pamukoğlu Paşa olsa terörü bitiririz." demiştir. Pamukoğlu, o dönemde yapılan büyük askeri fedakarlıklara rağmen PKK'nın halen niçin sonlandıralamadığını 3 temel sebebe bağlıyor: İlk olarak gerçek bir siyasi irade kurulamaması, ikincisi tam bir istihbarat olmaması ve son olarak her yerde yayılmış asker bulunması diye tanımlıyor.
"KARAKOLLARIN HEPSİ YIKILMALIDIR"
Bizzat kendisinin yazdığı kitaplarda ve konuk olduğu birçok televizyon programında PKK'ya karşı yapılan mevcut mücadelenin uygun tarz ve strateji olmadığını ve ancak daha fazla şehit verilmesine sebep olduğunu söylemiştir.
"Karakolların hepsi yıkılmalıdır. Karakola gerek yok. Gelsinler bakalım, girsinler... Nereden girecekler? Pusuyu kurarsın, ağı kurarsın, mostrayı kurarsın alırsın." demiştir.
Daha doğru olan yöntemin 20.000 kişilik Eşkıya Takip Kuvveti kurmak ve dağlarda, taşlarda, mağaralarda, ormanlarda, nehir yataklarında yani tüm coğrafyada bulunmanın gerekliliğini belirtmiştir.
Karakollarda bekleyen Mehmetçik kendisine karşı yapılan ani saldırılar halinde yeri, hareketleri, silahları militanlar tarafından bilinen bir durumdadır. Bir başka deyişle, bellibaşlı, elle gösterilebilir bir yerde olmamakla birlikte her yerde her zaman bulunma tavsiyesini vermiştir.
2007 yılında ise Serdar Akinan tarafından kendisinin görevli olduğu yıllarda PKK olaylarının gelişimini inceleyen Kan Uykusu belgeselinde PKK'ya karşı mücadelesi konu edinilmiştir.