Osman Gazi vefatının 695'inci yılında anılıyor
Batı Anadolu'nun kuzeyinde küçük bir Türkmen beyliği olarak ortaya çıkıp üç kıtaya yayılan ve Türk-İslam dünyasında en uzun ömürlü devlet olan Osmanlı Devleti'nin temellerini atan Osman Gazi, gaza ve cihada adanmış bir ömür sürdü.
Batı Anadolu'nun kuzeyinde küçük bir Türkmen beyliği olarak ortaya çıkıp üç kıtaya yayılan ve Türk-İslam dünyasında en uzun ömürlü devlet olan Osmanlı Devleti'nin temellerini atan Osman Gazi, gaza ve cihada adanmış bir ömür sürdü.
Osman Gazi, babası Ertuğrul Gazi'den ve yaklaşık 20 yıl sürdürdüğü Selçuklunun uç beyiyken edindiği devlet adamlığı tecrübesi, Şeyh Edebali'den aldığı dini eğitim ile Osmanlı Devleti'ni kuran sultan oldu.
Öz güvenli ve atılgan kişiliği, kabiliyeti ve cesaretiyle Osman Gazi, yüzyıllar boyunca gerçekleştirilen fetihlerle evrensel devletlerden biri haline gelen, büyük bir coğrafya üzerinde tek hanedana dayalı olarak en uzun süre devamlılık gösteren Osmanlı Devleti'nin temellerini attı.
Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sezai Sevim, Moğol istilası nedeniyle yerini yurdunu terk etmek zorunda kalan Asya'nın üst bölgelerindeki birçok Türkmen grubunun Batı Anadolu'ya ve Anadolu'nun üst bölgelerine geldiğini anlattı.
Anadolu Selçuklularının son dönemlerinde hemen hemen 20 beyliğin ortaya çıktığını belirten Sevim, bu beyliklerden birinin de Osmanlı Beyliği olduğunu dile getirdi.
Ertuğrul Gazi'nin vefatıyla 20'li yaşlarda Selçuklu Devleti'nin bölgedeki uç beyliği görevini devraldığını aktaran Sevim, "O dönemde genç yaşta bey olması dolayısıyla ona 'Osmancık' dediler. Bu görevi, 1299'a kadar yaklaşık 20 yıl sürdürdü." dedi.
Sevim, İlhanlıların etkisinin zayıfladığı dönemde bir kısım beylerin bağımsızlıklarını ilan etmeye başladığını dile getirerek, "Osman da 1299'da Karacahisar'da ilk hutbesini okutarak, pazar kurma ve cuma namazı kılma izni vererek, beyliğinin bağımsızlığını ilan etti." ifadesini kullandı.
Osman Gazi'nin görevde olduğu süre boyunca Selçukluların askeri, idari, adli, vergi teşkilatı ve yerel yönetimini gördüğünü aktaran Sevim, "Bu 20 yıllık tecrübe sonunda beyliğini ilan etti." dedi.
" Osman Gazi, haberleşme teşkilatını iyi kurmuştur"
Müslüman Türk devletlerinde "Darülharp" olan bir bölgenin "Darülislam" haline getirilmesi fikrinin benimsendiğine dikkati çeken Sevim, şöyle devam etti:
" Osman Gazi, 1299'da beyliğini kuruyor ve 1301'de İznik'i kuşatıyor. İznik, çok önemli bir kuşatma hareketi. Bizans'ın bölgedeki en büyük şehri, eski başkenti ve Hristiyan dünyası için çok önemli bir şehirdir. Bizans, buradaki kuşatmayı kırmak için bölgeye 1302'de büyük bir birlik gönderir. Osman Gazi, haberleşme teşkilatını iyi kurmuştur ki Bizans'ın gönderdiği askerlerden haberdar olur ve onları denizden karaya çıkacakları noktada vurur. Bu, çok önemli bir istihbarat birikimi gerektirir. Gemiden karaya ayak basacaklarken Osman Gazi, onları püskürtüyor, perişan ediyor. Koyunhisar ve Bafeus ismi verilir bu başarıya. Çok geçmeden Bursa civarının tekfurları, İznik kuşatmasını kırabilmek için bir hareket başlatır ve Yenişehir'e yürürler. Osman Gazi, yine bundan haberdar olur ve onları Yenişehir ile Bursa arasında karşılar ve püskürtür. İki büyük başarı elde eder ve böylelikle rüştünü ispatlar. Bizans kaynakları, Bafeus başarısından dolayı 'Artık karşımızda bir devlet, büyük bir güç var' diyor ve onun büyüklüğünü kabul ediyor."
İznik kuşatmasının 30 yıl sürdüğünü anlatan Sevim, "İznik çevresinde iki büyük çift kademeli sur var ve İbn-i Batuta bunların çevresinin tamamen suyla kaplı olduğunu söyler. Çift surun ortasında suyla dolu bir büyük hendek, içinde zehirli hayvanlar vardır. Böyle sağlam kalesi olan İznik'i kuşatmaya alıyor. Bursa'yı da 1302'de kuşatıyor ve bu kuşatma, 24 yıl sürüyor." diye konuştu.
" Osman Gazi'nin birikimi, çok büyük bir devletin temelleri olarak ortaya çıktı"
Osman Gazi'nin özelliklerine değinen Sevim, şunları kaydetti:
" Osman Gazi'de irade, atılım, cesaret, kendine güven ve kararlılık ile büyük bir birikim ve tecrübe var. Osman Gazi, sıfırdan bir devlet ortaya çıkarmadı. Bir büyük tecrübenin devamı olarak bir devlet kurdu. Osmanlı'ya Selçuklulardan kurumlar, İlhanlılardan kurallar aksetmiş. Abbasilerden bazı örnekler görülüyor. Bazı yazarlar, 'Bizans'tan da örnekler var' der. Birbirine yakın devletlerin birbirine benzer kurumları olur. Çok daha ileri gidip 'Bizans'ın kopyası' demeye çalışanlar var ama yok öyle bir şey. Osman Gazi, kendi başına, kendi iradesiyle sıfırdan bir üretim ortaya koymadı, bir büyük tecrübeyi Osmanlı'ya taşıdı. Türk devletlerinin devlet tecrübesini, İslam devlet hukukunun normlarını, işleyişini Osmanlı'ya taşıdı. Böylelikle Anadolu Selçuklularının bir benzeri, Anadolu'da kuruldu ama orada kalmadı büyüdü, gelişti ve bir büyük devlete dönüştü. Eğer Anadolu Selçuklularını aynen devam ettirmiş olsaydı belki devletin ömrü yine kısa olurdu. Osmanlı sultanları, bunu geliştirerek, daha büyük bir forma, değere taşıdı. Bu da tabii Osman Gazi'nin attığı temeller üzerinde inşa edildi. O yüzden Osman Gazi'nin attığı temeller çok önemli. Osman Gazi'nin birikimi, çok büyük bir devletin temelleri olarak ortaya çıktı."
Sevim, Osman Gazi'nin hastalığı nedeniyle 1324'ten itibaren devletin yönetimini vekaleten oğlu Orhan Gazi'ye devrettiğini anlattı.
Bursa kuşatması sırasında Osman Gazi'nin oğlu Orhan Gazi ile arasında, Balabancık Hisarı'ndaki kalede bir diyalog geçtiğini kaydeden Sevim, "Osman Gazi, göstererek, 'Ey oğul, beni Gümüşlü Kümbet'e koyasın' demiştir. Bursa'nın fethinden sonra Osman Gazi'nin gösterdiği kubbe, fethin nişanesi olarak camiye dönüştürülmüştür. Orhan Gazi, babasının vasiyetini yerine getirerek, onu 'Gümüşlü Kümbet' olarak tanınan ve sonradan türbeye çevrilen eski şapele defnediyor." dedi.
Osman Gazi
Ertuğrul Gazi'nin üç oğlundan biri olan Osman Gazi, 1258'de doğdu. Ertuğrul Gazi'nin en küçük oğlu olmasına rağmen kabiliyeti ve cengaverliğiyle 23 yaşında beyliğe seçildi.
Bilecik ve Yarhisar'ı 1298'de, İnegöl'ü 1299'da fetheden Osman Gazi, Karacahisar'da kendi adına hutbe okuttu ve kadı tayin etti. Bu gelişme, Osmanlı Devleti'nin kuruluşu olarak kabul edildi.
Osman Gazi, 1301'de İznik kuşatmasına, 1302'de Bursa kuşatmasına başladı. Hastalanan Osman Gazi, 1324'te yönetimi oğlu Orhan Gazi'ye devretti. Kuşatması 24 yıl süren Bursa 1326'da, 30 yıl süren İznik 1330'da fethedildi.
Bursa'nın fethini göremeden 1326'da vefat eden Osman Gazi, vasiyeti üzerine oğlu Orhan Gazi'nin Bursa'yı fethetmesinin ardından "Gümüşlü Kümbet" olarak bilinen ve sonradan türbeye çevrilen yere defnedildi.
Osman Gazi'nin Bursa'daki türbesinde, 11 Eylül 2020'de başlatılan uygulama kapsamında, alp kıyafetli jandarma personelince saygı nöbeti tutuluyor ve türbenin içinde gün boyu Kur'an-ı Kerim okunuyor.