Oruçreis Firkateyni'nde 53 Günlük Aile Hasreti
Güney Afrika açıklarında faaliyetlerini sürdüren Barbaros Türk Deniz Görev Grubu'nda (TDGG) görev yapan savaş gemilerinin personelleri, 102 günlük görev sürelerinin yarısını tamamlarken 53 günlük yaşamlarını ve hasretliklerini aktardı.
Güney Afrika açıklarında faaliyetlerini sürdüren Barbaros Türk Deniz Görev Grubu'nda (TDGG) görev yapan savaş gemilerinin personelleri, 102 günlük görev sürelerinin yarısını tamamlarken 53 günlük yaşamlarını ve hasretliklerini aktardı. Barbaros TDGG'de görev alan TCG Oruçreis Firkateyn'deki 'Ufuk Ötesi' görevinde faaliyetleri izleyen Doğan Haber Ajansı (DHA) ekibi olarak, Denizci deyimiyle 'aktivasyonun'un 53'ncü gününde, gemi personelinin seyir günlerindeki yaşantılarına ortak olduk. Burada gemi personeli büyük bir özveri ve gayretle seyire ve eğitimlerine devam ederken en büyük sıkıntıları geride bıraktıkları sevdiklerine duydukları özlem. Dünya denizlerinde sancak göstererek Türk dış politikasını desteklemek, Afrika ülkeleri ile tesis edilen ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla Barbaros TDGG 102 günlük en uzun seferinin 53'ncü güne ulaştı. Cape Town Limanı'nda Atlas Okyanusu'nda önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek güdümlü mermi ve top atışları hazırlıklarını sürdüren TCG Oruçreis'te görev yapan personelle tek tek görüşerek yaşam hikayelerini almaya çalıştık. HER BİRİNİN BİR HİKAYESİ VAR Sefere çıktıktan sonra kimisi dünyaya gelen bebeğinin müjdeli haberiyle yaşadığı buruk mutluluğunu, kimisi babasının acılı vefat haberiyle yıkıldığı anı, bir başka personel ise henüz 6 aylık evliyken uzak denizlere açılmanın burukluğunu, iki çocuğunu da uzak deniz seferlerindeyken dünyaya geldiğini görmeden geçirdiği hasretliklerini anlattılar bize. 16 ÜLKE LİMANI Türk Donanması, 148 yıl sonra Ümit Burnu'ndan geçerek toplam 781 personeliyle Afrika seferinde dünyanın çevresinin üçte ikilik kısmına karşılık gelen yaklaşık 30 bin kilometre yol kat etmeye devam ediyor. Görev başlangıcından bugüne uğrayacakları 29 ülkeden 16'ncısına ulaşan Türk Donanması'ndaki Oruçreis Firkateyni'ndeki personelle bir günlük gemi yaşantıları ve özlemlerini paylaştık. GEMİNİN KALBİ MEKO 200 TRACK-II projesinin ikinci gemisi olarak Gölcük Tersanesi Komutanlığı'nda 10 Mayıs 1996 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na katılan Oruçreis'in makine kontrol odasını Deniz Kıdemli Üsteğmen İlkan Törkan bize tanıttı. Törkan, savaş gemilerinin harekat merkezlerinin geminin beyni, makine kontrol merkezlerinin ise geminin kalbi olduğunu kaydetti. Törkan, görev yaptıkları bu bölümde geminin tüm sistemlerinin faal halde tutulmasını sağlamanın yanı sıra geminin pervanesinin 7 gün, 24 saat 365 gün ve sonsuza kadar sorunsuz bir şekilde çalışmasının amaçlandığını söyledi. Aynı bölümde görev yapan Deniz Elektrik Başçavuş Hasan Erdoğanyılmaz ise, geminin elektrik bölümünü kontrol ve ilelebet hareket etmesini sağlayan kısmı yönetiyor. 117 metre uzunluğundaki ve 3 bin 350 ton ağırlığındaki Oruçreis'in elektrik aksamını donatan tellerin insan vücudunun kılcal damarları gibi tüm geminin en uç noktasına kadar giden ve kullanılan bir mekanizmayı her an kontrol altında tuttuklarını anlattı. YARA SAVUNMA SİSTEMİ KOMUTANI Aynı gemide Yara Savunma Sistemleri'yle ilgili komutayı sağlayan Deniz Kıdemli Üsteğmen Selman Metin de, gemide oluşabilecek yara ve oluşabilecek hasarlara karşı müdahale etmek amacıyla görev yapıyor. Metin, Nijerya ve Kongo da ki limanlarda, bu ülkelerin askerlerine kimyasal biyolojik ve nükleer saldırılara karşı eğitim de verdi.
'BEN BUNLARI HAYATIM BOYUNCA UNUTMAYACAĞIM' Yara Savunma Kıdemli Çavuş Burak Acar, 102 günlük uzun bir seyrin ilk başlangıcının gözlerini epeyce korkuttuğunu belirtirken, 'Yolu yaraladık, ailelerimizde bizde çok heyecanlıyız biran önce kavuşmak istiyoruz' dedi. Sefere çıkarken görecekleri ülkelerin birçok insanların görmek istediği yerler olduğuna dikkati çeken Acar, 'Bizi bu görev çok heyecanlandırdı ve gördüğümüz limanlar çok değişik limanlardı. Afrika'nın birçok ülkesini ziyaret ettik bu bizim için çok büyük bir deneyim oldu. Ekvator noktasından ve iki okyanusun birleştiği yer olan Ümit Burnu'ndan geçmek bizi çok heyecanlandırdı. Aynı zamanda bu seyrin ayrı bir amacı da yapılan insani yardımlardı. Limanlarda okullara, ihtiyaç sahiplerine ulaşılarak onlara da bir şekilde bizim katkı sağlamamız bizi çok duygulandırdı. Ben bunları hayatım boyunca unutamayacağım' diye konuştu. SAVAŞ HAREKAT MERKEZİ Oruçreis Firkateyni'nin Komutan Yardımcısı Yarbay Mehmet Özen'de bize geminin Savaş Harekat Merkezi'ni tanıttı. Bu merkezin seyirde 24 saat esasına göre sevk ve idare edildiği en önemli merkez olduğunu anlatan Özen, 'Bu bölüme bir nevi geminin beyni diyebiliriz. Tüm faaliyetlerimiz vardiya amirimiz tarafından komutan adına savaş harekat merkezimiz tarafından sevk ve idare edilmektedir' diyerek burada yapılan çalışmaları özetledi. 3 DAKİKADA BANYO SİSTEMİ
Oruçreis ve tüm savaş gemilerinde, gemicilerin banyo yapma sistemleri de çok farklı. Bahriyeliler, 3 dakikada banyolarını tamamlıyorlar. Deniz Üsteğmen Ufuk Babaoğlu ile de gemide su üretimi ve tasarrufuyla ilgili konuştuk. Babaoğlu, firkateynde yaklaşık 200 personelin görev yaptığını ve günlük 20 ton suyun harcandığını kaydetti. Gemideki deniz suyundan temiz suya dönüştürülen arıtma sistemiyle günlük 30 ton su üretilebilindiğini belirten Üsteğmen Babaoğlu, gemide su tasarrufu yapmanın esas görevler arasında sayıldığını belirterek, 'Bizler örneğin 3 dakikada yıkanırız. Ancak 3 dakika boyunca yine su sürekli akmaz. Bunu bir dakika ıslan, bir dakika sabunlan ve bir dakikada da arınmak, olarak gerçekleştiririz' diye konuştu.
'ÇOCUAKLARIMIZIN YÜRÜDÜĞÜNÜ, KONUŞTUĞUNU SEFERDEN DÖNÜNCE GÖRÜYORUZ'
Motor Başçavuş Onur Akbaş ise, Oruçreis'in Türk Deniz Kuvvetlerinin en gözde gemilerinden bir tanesi olduğunu ve bu nedenle oldukça faal olarak görev yaptığını vurgulayarak, bu nedenle 3 yılın yaklaşık 1,5 yılında evini göremediğini ve özlemini belirtti. Akbaş, çocuklarının büyüme sürecinde yanlarında olamadıklarına dikkati çekerken, 'Ben oğlumun yürüdüğünü bir seferden döndükten sonra, diğer seferden döndüğümde ise oğlumun konuştuğunu gördüm. Çok zor bir görev yapmamızın yanı sıra gurur veriyor. Devletimiz için çok ciddi bir görev yapıyoruz. Bu seyir hem Türk donanması hem de Türkiye devleti için önemli bir görev. Hasret çekiyoruz ama yaptığımız görevde bize gurur veriyor' diye konuştu. 4 AYLIK EVLİYKEN SEFERE ÇIKTI
Oruçreis de görev yapan Elektrik Kıdemli Çavuş Erey Durmaz, henüz evleneli 6 ay olmuş. Afrika seferine çıkarken geride bıraktığı henüz 6 aylık eşini ve ailesinin diğer fertlerini çok özlediğini söylüyor. İKİ ÇOCUĞU DA SEFER DE DÜNYAYA GELDİ
Gemi aşçılarından Mevlüt Dalkılıç'ın yaşadığı ilginç hayat hikayesi ise çıktığı 2 seferde de çocuklarının doğumlarını görememesi ve eşinin yanında olamayışıyla ilgili. Dalkılıç, bu sefere çıkışının henüz üçüncü gününde dünyaya gelen Ayşe Hira'nın müjdeli haberini aldı. Dalkılıç'ın bundan önce Somali'ye gittikleri seferde de ve şuan 3 yaşında olan Ecrin Gönül adındaki kızı dünyaya gelmiş. Dalkılıç, 'Diğer kızımın dünyaya geldiğini Somali'deyken öğrenmiştim ve 6 ay sonra Türkiye'ye döndükten sonra görebildim. Bu kızımı da kısmet olursa 4 aylıkken görebileceğim' diye konuştu. BABASININ ACI HABERİ SEFERDE ULAŞTI Oruçreis'in İkmal Başçavuşu Feza Yakıcı'nın ise 'Ufuk Ötesi' görevindeki yaşadığı olay diğerlerinden farklı ve üzücü. Sefer hazırlıkları yapıldığı günlerde babası Gündoğdu Yakıcı'nın rahatsızlandığını ve hastaneye kaldırdıklarını söyledi. Seferin henüz üçüncü gününde babasının vefat haberiyle sarsılan Yakıcı, 'Babamın ölümü beni çok üzdü, ancak seferin ilk günlerinde olduğumuz için komutanlarım beni helikopterle karaya bırakacaklardı ve uçakla gidip dönmemi teklif ettiler ancak yaptığımız görevin ağırlığı nedeniyle ben kabul etmedim. Dönünce kısmet olursa mezarını ziyaret edeceğim' diye konuştu.