Haberler

"Orta Doğu ve Akdeniz'in Geleceği"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Suriye'den gelen haberler hepimiz için endişe verici" dedi.

Dağılan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği

(SSCB)'nin Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, Suriye'de yaşanan olayların bölgesel ve küresel ölçeğe dönüşebilecek bir felaket riski taşıdığını belirterek,

" Suriye'den gelen haberler hepimiz için endişe verici" dedi.

Gorbaçov, dünyanın birçok ülkesinden akademisyen, siyasetçi ve fikir adamının yer aldığı Yeni Politika Forumu ve Şişli Meslek Yüksekokulu işbirliğiyle Hilton Oteli'nde düzenlenen "Orta Doğu ve Akdeniz'in Geleceği" konulu toplantıya katıldı.

Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün de katıldığı ve 2 gün sürecek toplantının açılışında konuşan, Gorbaçov bir şekilde İstanbul'da, gündemdeki konularla ilgili fikir alışverişinde bulunacaklarını belirtti.

Dünyanın pek çok bölgesinde ekonomik, siyasi ve insani konularda yaşananlarla ilgili herkesin sorumluluk taşıdığını kaydeden Gorbaçov, Orta Doğu'ya bakış açılarının değiştiğine dikkati çekti.

Orta Doğu'nun artık küçük bir bölgede konuşlanmış ülkeler topluluğu olmadığını, daha geniş tanımlanması gerektiğini ifade eden Gorbaçov, Türkiye'nin, Orta Doğu'da kültürel ve siyasi anlamda çok önemli bir yeri olduğunu ifade etti.

-"Soğuk savaş bitti ama dünya hızlı değişmiyor"-

Orta Doğu'yu doğru anlamak gerektiğini belirten Gorbaçov, "Soğuk savaş bitti ama dünya değişmesi gerektiği kadar hızlı bir şekilde değişmiyor" dedi. Dağılan SSCB'nin lideri, siyasetçilerin önünde olayların hızlı bir şekilde ilerlediğini, bu yüzden de daha geniş açıdan resme bakmak ve yeni rolleri, yeni dünyayı bu şekilde tanımlamak gerektiğinden bahsetti.

Gorbaçov, ulus devletlerin, uluslararası kurum ve kuruluşların rollerini yeniden belirlemesi gerektiğini vurguladı.

-" Suriye'den gelen haberler hepimiz için endişe verici"-

Orta Doğu'daki ve Suriye'deki gelişmeleri doğru kavrayamayan politikacıların, maliyeti çok yüksek büyük hatalara düşmelerinin kaçınılmaz olduğunu ileri süren Mihail Gorbaçov, "büyük bir felaketin kapıda beklediğine" dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bölgesel ve küresel ölçeğe dönüşebilecek bir felaket tehlikesi ve riski var. Televizyonlarda görüyoruz. Bu sabah da gördük. Suriye'de gelen haberler hepimiz için endişe verici. Bütün bunları televizyonda izlemek bile rahatsız edici. Suriye normalde kendi halinde sessiz bir ülkeydi. Uluslararası işbirliğine de açık bir ülkeydi. Kendi Sovyetler Birliği dönemimden hatıralarım bu şekilde Suriye'yle ilgili. Ama Başkan Esed'in babası olan eski başkanla çok yakın ilişkilerimiz ve saatlerce konuşmuşluğumuz vardı. Suriye bir ülke olarak uluslararası işbirliğine açık ve bunu yapabilecek, buna katkı sağlayabilecek bir ülke. Bugün söylediğim gibi, bu aciliyet hissiyatını çok acil ve ciddi bir şekilde idrak etmek gerektiğini düşünüyorum. Eğer doğru sonuçlara ulaşmak istiyorsak da bunu doğru şekilde yapmak durumundayız. Konuşacağımız konuların neticesinde de belki bir sonuç bildirgesi çıkarabiliriz."

-Bolşevikler Müslümanlar'a "yanlış" yaptı-

Orta Doğu'nun bölge olarak Afganistan ve Pakistan gibi geniş bir bölgeye yayılmaya başladığını kaydeden Gorbaçov, yaşanan gelişmeleri, değişiklikleri doğru bir şekilde analiz etmek gerektiğini vurguladı.

İslam dünyasından da bahseden Gorbaçov, devlet başkanlığını yaptığı Sovyetler Birliği zamanında kendi tecrübesine dayanarak bazı konulara açıklık getirmek istediğini söyledi. "Kendi tecrübelerimize dayanarak söyleyebilirim ki, Sovyetler Birliği içerisinde 20 milyondan fazla Müslüman vardı. Biz de bu durumlarla bir dönem karşı karşıya kaldık. Bolşevikler ne yazık ki olmaması gereken birçok şey yaptı. İslam dünyasındaki vatandaşların bu kültürel ve dini hazinelerini tarumar ettiler. Bu süreç çok zor değişikleri ortaya koydu. Yaptığımız hataların bedelini büyük bir şekilde ödedik ve ödemeye devam ediyoruz. Bunun açıklaması sadece Müslümanlar'a yönelik değil, Hıristiyanlar'ın da bütün bunlardan nasibini almış olması. Ama bu geçerli bir mazeret değil."

-"Soğuk Savaş döneminde din faktörü bir koz olarak oynandı"-

1931'de doğduğunu ve küçük bir kilisede vaftiz olduğunu anlatan Gorbaçov, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim o dönemde derin Rusya ile ilgili tüm bilgi dağarcığım sonrasında yok oldu. Sonra da harap oldu. O küçük kilise ve pek çok kiliseyle beraber. Dolayısıyla bu din faktörünün tarihsel kökleri olduğunu biliyoruz. Bu faktörün hak ettiği ilgiyi görmediğini biliyoruz. Özellikle Soğuk Savaş döneminde din faktörü bir koz olarak oynandı. Biz zor bir dönemde çalışmak zorunda kaldık. Biliyorsunuz Sovyetler Afganistan'a askeri birlikler yolladı ve çıkarma yaptı. Bu hataları düzeltmek için ABD, Çin ve İran'la ve diğer komşularla işbirliğine gittik. İnsanlar Afganistan da 'Ne yapmam lazım-' diye soruyor. Ben her zaman aynı şeyi söylüyorum. Afganistan'dan çekilmeniz gerekli. Afganistan'ı kendi haline bırakmanız gerekli. Bu tecrübe bize şunu öğretti, bazı değerler var ve bu değerlere saygı gösterilmesi gerekiyor."

-"Filistin'in BM'de tanınması önemli"-

Gorbaçov, Orta Doğu ve barış politikaları ile ilgili değerlendirmede bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Küresel işbirliği çok zor bir nokta olmasına rağmen hepimizin başarması gereken bir nokta. Biz Rusya olarak Orta Doğu'ya baktığımızda barış görmek istiyoruz. Orta Doğu bizim komşumuz. Filistin konusunda olumlu ve somut gelişmeler yaşandı. Mutluluk verici bazı adımlar atıldı. Filistin devletinin Birleşmiş Milletler'de tanınması önemli bir adım. 1991 yılında yapılanlar da önemli adımlardı. Silahların bir kenara bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Silah yoluyla sorunların çözülmesi mümkün değil. Rusya olarak söylüyorum, siyasi liderlerimiz, siyasi, barışçıl çözümlerden yanayız. Bu ihtilafların tarafları olanlar, kazanan taraf olmayacaklardır."

Muhabir: Lale Bildirici

Yayıncı: Sabri Çelebioğlu - İSTANBUL

Kaynak: AA / Güncel
title
Close