Ormanın "prensesi" Ülkü'nün zorlu mesaisi
Erzincan'da ormanda babası ve diğer işçilerle ekmek mücadelesi veren 18 yaşındaki mevsimlik orman işçisi Ülkü Durmuşoğlu, ağaçları beceriyle kullandığı ağaç motoru ile saniyeler içinde devirerek aile ekonomisine katkıda bulunuyor.
KEMAL ÖZDEMİR - Erzincan'da ormanda babası ve diğer işçilerle ekmek mücadelesi veren 18 yaşındaki mevsimlik orman işçisi Ülkü Durmuşoğlu, ağaçları beceriyle kullandığı ağaç motoru ile saniyeler içinde devirerek aile ekonomisine katkıda bulunuyor.
Erzincan'ın Refahiye ilçesi Günyüzü köyüne 20 kilometre uzaklıktaki Sarıçam ormanı içerisinde kurulan naylon çadırlarda günün ilk ışıklarıyla mesaiye başlayan mevsimlik orman işçileri arasında Durmuşoğlu ailesi de yer alıyor.
Daha önce çalıştıkları Antalya Toros Dağları'ndan mevsimlik işçi olarak Erzincan'a gelen Durmuşoğlu ailesi, kısıtlı imkanlara ve güç koşullara rağmen çadırlarında hayat mücadelesini sürdürüyor.
Günün ilk ışıklarıyla ailesine kahvaltı hazırlayan anne Sonay Durmuşoğlu, ardından eşini ve beraberindeki işçileri, 18 yaşındaki açıköğretim lisesi öğrencisi ve mevsimlik orman işçisi kızı Ülkü'nün kullandığı traktörle, Refahiye Orman İşletme Müdürlüğünce kesim için işaretlenen ağaçları bulmak için ormanın derin, ıssız köşelerine uğurluyor.
Babası Selahattin Durmuşoğlu (50) ve diğer işçilerle işe koyulan Ülkü Durmuşoğlu, birçok erkeğin güçlükle gerçekleştirdiği orman işçiliğinde boyundan katbekat büyük ağaçları kullandığı ağaç motoru ile saniyeler içinde devirdikten sonra parçalara ayırıyor.
Her yılın mayıs ayında ormanların kesim, bakım ve gençleştirme zamanının başlamasıyla babası ile omuz omuza vererek çalışan Ülkü Durmuşoğlu, kafasına taktığı baretle hummalı çalışmasını hava kararana kadar sürdürüyor.
Babasının ormancı olması dolayısıyla küçük yaşlardan itibaren orman ile iç içe olan genç kız, devrilen ağaçları, testere ve baltalarla belirli boylarda kesip kabuklarını soyup traktöre yükleyerek istif alanına taşıyor. Genç kız, kazandığı para ile aile bütçesine katkı sunuyor.
Ülkü Durmuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 yaşında orman işçilerinin motorlu testereleri için benzin ve yağ taşıyarak işe başladığını söyledi.
Durmuşoğlu, işini severek yaptığını belirterek, şöyle devam etti:
"İşimi severek ve büyük çaba sarf ederek babamla yapıyorum, ormanda traktör kullanıyorum, odun keserek istif yapıyorum. Ormanda bildiğiniz her alanda azim göstererek çalışıyorum. Burada çalıştığım süreçte kazandığım para ile ağabeyimi ileride bana destek olsun diye okuttum, kendisi şu an asker. Cuma günleri bizim tatil günümüz. Babam çarşıya gidip ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Ben ise anneme ev işlerinde yardımcı olmaya çalışıyorum. Ormanın doğal güzelliğini ve kokusunu çok seviyorum." dedi.
"Birçok erkeğin yapamadığı işi severek, başarıyla yapıyor"
Babası Selahattin Durmuşoğlu da orman işçiliğine 36 yıl önce başladığını belirterek, nisan ve mayıs aylarında orman işletme müdürlükleri ile iletişime geçerek görev aldıklarını ifade etti.
Ormanları seyreltme çalışması yaptıklarını dile getiren baba Durmuşoğlu, "Kızımla ormanda çalışıyorum, kendisi istif yaparak hızar ve traktörü kullanmasını biliyor. Birçok erkeğin yapamadığı işi severek başarıyla yapıyor. Zor olmasına rağmen temiz havada yaşamayı ve çalışmayı seviyoruz. Biri erkek diğeri kız iki çocuğum var. Oğlum da kızım gibi bu mesleği sevdiği için orman muhafaza memurluğu bölümünü okudu. Şimdi ise vatani görevini yapıyor."
Durmuşoğlu'nun ailesinin hayatı ormanda geçiyor
Refahiye Orman İşletme Müdürü Özgür Ünlü de hem doğal olarak oluşan hem de insanların oluşturduğu tüm ormanların bakıma ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Bakımlardan birinin "aralama" adını verdikleri seyreltme çalışması olduğunu aktaran Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ormanlar bakımlar sayesinde çap artırımı yapıyor ve daha dayanıklı hale geliyor. Bakım çalışmaları ülkemiz ekonomisine de ciddi katkı sağlıyor. Burada çalışan işçiler bizim gösterdiğimiz alanda zor şartlarda geçimlerini sağlıyor. Ülkü Durmuşoğlu babasıyla hem çalışıyor hem okuyor hem de ailesine ekonomik anlamda katkı sağlıyor. Bütün yaşamları burada geçiyor."
Durmuşoğlu ailesinin yaşam koşullarının zorluğuna dikkati çeken Ünlü, "Güneş, yağmur ve hatta karın altında çalışmak zorunda kaldıkları oluyor, buna rağmen işlerini severek yapıyorlar. Kesilen ağaçları ihale yoluyla satarak ekonomiye kazandırıyoruz." dedi.