Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan "Temiz Su" Adımı
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülen 'Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nin 'temiz su' konusunda yetersiz kaldığını belirterek, "Mevcut yönetmelikte revizeye giderek, su kirliliğini önleyecek, insan sağlığında risk oluşturan etkenleri ortadan kaldıracağız" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülen 'Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nin 'temiz su' konusunda yetersiz kaldığını belirterek, "Mevcut yönetmelikte revizeye giderek, su kirliliğini önleyecek, insan sağlığında risk oluşturan etkenleri ortadan kaldıracağız" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından düzenlenen "Öncelikli maddeler, belirli kirleticiler ve mevzuat uyumu" çalıştayında konuşan Prof. Dr. Akca, doğal su kaynaklarının çok sayıda tehlikeli maddenin etkisi altında kalarak kirlendiğini, insan sağlığını tehlikeye attığını söyledi.
Su kaynaklarının kalitesinin korunması açısından 'tehlikeli maddeler, tuzluluk, renk' gibi parametreler için de ölçüm standartlarının kullanılması gerektiğini belirten Akca, "Ülkemizdeki atıksu deşarjlarının kontrölüne ilişkin halihazırdaki mevzuat Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülen 'Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'dir. Bu yönetmelikte yalnızca klasik parametreler esas alınmıştır. Mevcut yönetmelikte revizeye giderek, su kirliliğini önleyecek, insan sağlığında risk oluşturan etkenleri ortadan kaldıracağız" diye konuştu.
Su kalitesinin iyileştirilmesi için kentsel ve sanayi atıksularının yeterli seviyede arıtılması gerektiğini ifade eden Akca, sözlerine şöyle devam etti:
"Avrupa Birliği, 'Su Çerçeve Direktifi'ne uyum sağlamayı göz önünde bulundurarak bütüncül bir su kaynakları yönetimi anlayışı benimsiyoruz. Su kaynaklarına etki eden tehlikeli maddelerin belirlenmesi maksadıyla 3 adet proje yürütüldü. Projeler sayesinde sularımızı kirleten maddeler belirlendi. Bu projelerde ülkemize özgü belirli kirleticiler ve ölçüm teknikleri ortaya kondu. Bakanlığımız tehlikeli maddeleri ve çevresel kalite standartlarını Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği'ne aktararak mevzuat uyumu gerçekleştirecek."
Fabrikaların suya karışan atıklarını ölçecek parametreler değişiyor
Yönetmeliğin revize edilmesiyle suyun büyük oranda temizleneceğini, çoğunluğu fabrikalardan gelen atıkların su kaynaklarını kirletemeyeceğini dile getiren Akca, sanayi tesislerinin tehlikeli maddelerden arınmış bir su için temiz üretim teknolojileri kullanmak zorunda kalacağını da vurguladı.
Suyun kirlilik ölçümünü geliştirmek için çok sayıda akademisyen ve uzmanın dört yıl boyunca araştırma ve değerlendirmelerde bulunduğuna dikkati çeken Akca, "Mevcut yönetmelikle 1970 teknolojisindeyiz. Bizim 2015 teknolojisine yetişmemiz gerekiyor. Suya karışan bir yığın kimyasal madde var. Çoğu fabrikalardan karışıyor ve suyu kirletiyor. Bu da hastalıklara yol açıyor. Biz bu maddeleri tek tek tarifledik" ifadesini kullandı.
Akca, sağlık harcamalarının çok büyük bir mali yük olduğunu, temiz su için alınacak önlemlerin düşük maliyetli olacağını bildirdi. Akca, sözlerini şöyle tamamladı:
"Su kalitesinin iyileştirilmesi için kentsel ve sanayi atıksuların yeterli seviyede arıtılması şarttır. Mevcut yönetmelik ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetmiyor. Tehlikeli maddeler listesi yok. Dolayısıyla suyu temizlemek temiz tutmak mümkün olmuyor. Şu an az sayıda standart ölçüm değerleri varken, bu proje ile çok sayıda kimyasal maddeye duyarlı ölçüm teknikleri gelecek."
