Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

NATO Genel Sekreteri Rutte, Türkiye'nin savunma sanayisini öve öve bitiremedi

NATO Genel Sekreteri Rutte, Türkiye'yi bir konuda öve öve bitiremedi

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Giresun'da

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Bakın şunu söyleyeyim, kestirmeden şunu söyleyeyim; biz Orman ve Su İşleri Bakanlığı, vahşi madenciliğe karşıyız ama çevreyle uyumlu, tahrip etmeden ve maden aldıktan sonra güzel şekilde orayı tekrar çevreye kazandıracak olan, tabiata kazandıracak olan, çevreci ve tabiatı koruyan madenciliğe 'evet' diyoruz" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Bakın şunu söyleyeyim, kestirmeden şunu söyleyeyim; biz Orman ve Su İşleri Bakanlığı, vahşi madenciliğe karşıyız ama çevreyle uyumlu, tahrip etmeden ve maden aldıktan sonra güzel şekilde orayı tekrar çevreye kazandıracak olan, tabiata kazandıracak olan, çevreci ve tabiatı koruyan madenciliğe 'evet' diyoruz" dedi.

Toplu açılış ve temel atma programları için Giresun'a gelen Bakan Eroğlu, Giresun Valiliği ziyareti sonrası Valilik toplantı salonunda düzenlendiği basın toplantısında, Giresun'a yapılan ve yapılacak yatırımları değerlendirdi.

Eroğlu, bir gazetecinin Dereli ilçesine bağlı Yavuzkemal beldesi Kulakkaya Yaylası'nda yapılması planlanan maden arama faaliyetlerine yönelik sorusuna, "Şu anda verilmiş bir şey yok, ÇED raporu alınacak mı, alınmayacak mı onu bilemiyorum çünkü normalde... Bakın şunu söyleyeyim, kestirmeden şunu söyleyeyim; biz Orman ve Su İşleri Bakanlığı, vahşi madenciliğe karşıyız ama çevreyle uyumlu, tahrip etmeden ve maden aldıktan sonra güzel şekilde orayı tekrar çevreye kazandıracak olan, tabiata kazandıracak olan, çevreci ve tabiatı koruyan madenciliğe 'evet' diyoruz" yanıtını verdi.

Kanunlarda "eğer bir maden çıkacaksa ülkenin menfaatleri icabı, onun için izin verilir" denildiğini ifade eden Eroğlu, şöyle devam etti:

"Daha önce maden alır, kaçar giderdi. Biz şimdi diyoruz ki maden, bütün işlemler, bütün kurumlardan izin aldıktan sonra çevreci bir madencilik yapacaklarını taahhüt ettiği zaman. Bir de ilave olarak 1 Ocak 2008 tarihinde ben Çevre ve Orman Bakanıyken bir genelge yayınladım. Genelgenin özü şu; bütün madenciler, maden izni alırken rehabilitasyon projesini hazırlıyor. Kimler hazırlıyor biliyor musunuz ? Maden mühendisleri, çevre mühendisleri ve orman mühendisleri bunu hazırlayıp bize sunuyorlar, biz ona göre bakıyoruz, o şekilde izin veriyoruz. Tabi takdir edersiniz ki bu madenler de çıkacak, yani netice itibarıyla hatta bir kısmını biz açık işletme vermiyoruz, 'tünelle gir, madeni yer altından al, yüzey tahrip olmasın' diye gerektiğinde o şekilde karar veriyoruz."

Artvin Cerattepe'deki madencilik faaliyeti

Eroğlu, bir gazetecinin Cerattepe'deki madencilik faaliyetlerindeki son durumla ilgili sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Cerrattepe, verdiğimiz on binlerce maden ruhsatından birisi sadece. Cerrattepe, Artvin'de bir bakır madeninin olduğu bir alan. Bu konuda şunu ifade edeyim, orada biz açık maden işletmesine müsaade etmedik. Firma önce talepte bulundu, 'açık işletme mümkün değil, burası tahrip olur' dedik. Tamamen kapalı, yani galeri işletmesi, yani tünelle girecek dağın altına, madeni alıp çıkacak."

Cerrattepe'de kati suretle işletme yapılmayacağını vurgulayan Eroğlu, "Yani madenin zenginleştirilmesini orada yapmayacak, çünkü orası tahrip olur, onu da kabul etmedik. Burayı taşırken, kamyonlar malzemeyi taşırken yolda ağaç kesilmesin diye havadan teleferikle taşıyacak ve bunu bizim yaptığımız Borçka yolu var, oradan Murgul'da zaten tesis var, orada işletecek şekilde, böyle bir karar aldık" diye konuştu.

Eroğlu, 3 bin 500'den fazla ağaç kesilmeyeceğine dikkati çekerek, "50 bin falan değil ve bunun taahhütnamesini aldık. Bir de 'kestiğin ağaç karşılığında 7 tane boylu fidan dikeceksin' diye bütün bunları aldık, tedbirleri aldık" ifadesini kullandı.

Artvinlilerin değil, bazı dışarıdan gelenlerin çeşitli takım eylemler yaptığını belirten Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hatta Sayın Başbakanımız, ben de toplantıdaydım, bütün siyasi partilerin orada il başkanlarını, milletvekillerini ve sivil toplum kuruluşlarını topladı ve anlattı bunu. Dedi ki 'durum böyle böyle, vatandaşa anlatıldığı gibi değil.' Tedbirler alınıyor, bir de bu arada ÇED itiraz edilmiş, itiraz dilekçesi de mahkemede görülüyor. Sayın Başbakanımız dedi ki 'mahkemeye verilmiş, mahkeme neticeleninceye kadar faaliyet dursun' ve faaliyet şu anda durdu, bir faaliyet yok dolayısıyla ancak mahkeme kararından sonra karar verilecek."

Kaynak: AA / Güncel
title