ORMAN İŞÇİSİ DEVRİLEN AĞACIN ALTINDA KALMAKTAN SON ANDA KURTULDU
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde çıkan orman yangını havadan ve karadan yapılan müdahaleyle söndürüldü.
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde çıkan orman yangını havadan ve karadan yapılan müdahaleyle söndürüldü. Yaklaşık 1 dönümün zarar gördüğü bölgede arazözle çalışan işçi, iş makinesinin devirdiği ağacın altında kalmaktan son anda kurtuldu.
Manavgat Sorgun Çamlığı'nda saat 12.00 sıralarında orman yangını çıktı. Yangının çıktığını fark eden hafriyat şirketi sahibi ve çalışanları, paletli iş makinesiyle bölgeye giderek ilk müdahalede bulundu. Daha sonra bölgeye 2 yangın söndürme helikopteri, Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü'ne ait 6 arazöz, Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait 3 itfaiye aracı, Manavgat Belediyesi'ne ait 3 arazöz ve iş makineleri sevk edildi. Çevredekilerin de desteği ile alevler kısa sürede söndürülürken, yaklaşık 1 dönüm alan zarar gördü.
Soğutma çalışmaları sırasında ise yanan bir ağacın devrilmesi için iş makinesi harekete geçti. Bu sırada arazözle soğutma yapan bir işçi, devrilen ağacın altında kalmaktan araçla yaptığı manevra ile son anda kurtuldu.
'YANGINI GÖRÜNCE MAKİNELERİ ALIP KOŞTUK'
Yangına ilk müdahaleyi yapan şirketin sahibi ve iş makinesini kullanan Ali Karaboğa, "Hafriyat şirketiyiz, burası park alanı. Yangını gördük. Makineleri alıp koştuk. Ağaçlara kum attıki sağda soldaki ateşleri söndürdük. İtfaiye geldi, hep beraber müdahale ettik, çok şükür yangını söndürdük" dedi.
Bölgeye inceleme için gelen Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Sorgun Çamlığı'nın yanmasından korktuğunu belirterek "Meclis toplantısında da söyledim, bunu ifade ettim. Bir gün burayı Türkbeleni gibi, yanan ormanlarımız gibi, burayı da konuşacağız hissi, duygusu, korkusu beni öldürüyor" diye konuştu.
'SORGUN ÇAMLIĞI İÇİN AĞLAMAK İSTEMİYORUZ'
Sorgun Çamlığı'nın kontrolsüz dev bir yapı olduğunu beliretn Sözen, şöyle devam etti: "Kimin nereden girdiği belli değil, yüzlerce girişi olan bir yer. Burayı çevirmek mecburiyetindeyiz. Yarın burası için de ağlamak istemiyoruz. Ben Büyükşehir Yasası çıkmadan önce de koruma imar planı çerçevesinde 'burayı çevirelim, güvenlik altına alalım, nizamiyeler koyalım, hiçbir ticari yapı olmasın, yangın hidratları kurulsun, kendini koruyacak bir yangın sistemi kurulsun' diye talep ettim ama olmadı. Daha sonra Büyükşehir Yasası geldi, işin kapsamı değişti, şu anda kime verilecekse verilsin ama devlet kontrolünde olmak zorunda. Burası halka ait bir yer, halkın nefes aldığı, halkın bugüne kadar koruduğu bir yer. Yine halkta kalacak bir şekilde resmi bir kurum kontrolüne verilmek mecburiyetinde" diye konuştu.