Orhan Miroğlu'ndan DEM'e Zeytin Dalı Mesajı
AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, sosyal medyada yaptığı açıklamada DEM Eş Genel Başkanı Bakırhan'ın çözüm süreci ile ilgili sözlerini değerlendirdi. Miroğlu, DEM'in, iktidar ve diğer kesimlerle diyalog kurma konusunda yaşadığı zorluklara ve geçmişteki çözüm sürecinin engellenmesine dikkat çekti.
(ANKARA)- AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, "DEM Eş Genel Başkanı Sayın Bakırhan da grup toplantısında şöyle demiş: 'Kürtler iktidarla anlaştı diyenler bu ülkenin çözümsüz şekilde devam etmesini istiyorlar.'.. Bakırhan'ın teşhisi doğru, ama Türkiye'ye ve demokrasiye katkı sağlama potansiyeli yüksek ve binbir emekle oluşmuş siyasi dinamiklerini yıllardır bloke eden bu kesimlere karşı DEM nasıl mücadele edecek ve 'kendisi' olmayı başaracak? DEM'in kendisine uzatılan ve uzatılacak olan her zeytin dalının akıbeti, bizatihi kendi akıbeti, bu soruya verilecek samimi bir cevaptan geçiyor" dedi.
AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, sosyal medya hesabından yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin açıklama yaptı. Miroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"DEM'e ister iktidar ister başkaları, kim merhaba dese, hafif bir diyalog kapısı aralansa, DEM'lilere hemen 'iktidarla işbirliği' suçlaması yapılır ve tuhaftır, DEM'liler adeta büyük bir günah işliyorlarmış hissine kapılırlar ve böylece 'yol yakınken' geri dönüşleri sağlanır. Bu defa oyun tutmayacak gibi görünüyor. Sırrı Süreyya'nın Cumhurbaşkanımıza ve Devlet Bey'e nazik teşekkürü görmezlikten gelinemez.
"Çözüm sürecini boşa çıkaranların bazıları şimdi DEM'de vekil"
DEM Eş Genel Başkanı Sayın Bakırhan da grup toplantısında şöyle demiş, 'Kürtler iktidarla anlaştı diyenler bu ülkenin çözümsüz şekilde devam etmesini istiyorlar.' Net ve isabetli bir teşhis. Maalesef sözü edilenler, önceki çözüm sürecini de boşa çıkaranlardır. Onların bazıları şimdi DEM'de vekil hem de Diyarbakır'dan.
"DEM nasıl mücadele edecek ve 'kendisi' olmayı başaracak"
Öcalan'ın mektubu, Diyarbakır Newroz meydanında okunduğunda, şunu yazabildiler, 'Öcalan Kürtleri bu mektupla öyle bir hayal kırıklığına uğrattı ki, Kürtler başlarına nötron bombası yağmış gibi kahroldular.' Sayın Bakırhan'ın teşhisi doğru, ama peki DEM'in Türkiye'ye ve demokrasiye katkı sağlama potansiyeli yüksek ve binbir emekle oluşmuş siyasi dinamiklerini yıllardır bloke eden bu kesimlere karşı DEM nasıl mücadele edecek ve 'kendisi' olmayı başaracak? DEM'in kendisine uzatılan ve uzatılacak olan her zeytin dalının akibeti, bizatihi kendi akibeti, bu soruya verilecek samimi bir cevaptan geçiyor."