Orhan Miroğlu Bu İşin İçinde Olsa Niye Vurulur"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür ile röportaj "Orhan Miroğlu bu işin içinde olsa niye vurulur" Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Eymür: "Orhan Miroğlu'nun MİT'e çalıştığını söylemedim. Böyle bir bilgim de yoktur.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür ile röportaj "Orhan Miroğlu bu işin içinde olsa niye vurulur"
Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Eymür:
" Orhan Miroğlu'nun MİT'e çalıştığını söylemedim. Böyle bir bilgim de yoktur. Ama böyle bir şey zaten yok. Nereden çıkarmışlar şaşırıyorum. Benim söylemediğim bir sözü niye bana mal ediyorlar?"
"Bu tarihte JİTEM vardır. Benim kanaatim, Anter'i JİTEM'in öldürdüğü yönündedir. Yeşil ' Musa Anter'i ben öldürmedim' demiyor ki."
"Yeşil, ' Musa Anter cinayetinde PKK Merkez Konsey üyesini kullandım' diyor. Yeşil'i sorgulayan arkadaşın, PKK Merkez Konseyi üyesinin ismini sorması lazım idi. İsim yok. Sormamış."
"Yeşil orada Miroğlu'ndan daha ziyade Musa Anter'in çocuğunu işaret ediyor. Yeşil, Musa Anter'in oğlunun söz konusu PKK'lının kim olduğunu bildiğini ve söylemediğine dikkat çekiyor."
"Orhan Miroğlu bu işin içinde olsa niye vurulur. Adam hem MİT ajanı, hem o tarafa çalışıyor hem de vuruluyor. Bu neye bağlıyorsunuz, bunun nasıl bir mantığı var?"
ADEM DEMİR - Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun MİT'e çalıştığı yönünde bir ifadesinin bulunmadığını belirterek, " Orhan Miroğlu'nun MİT'e çalıştığını söylemedim. Böyle bir bilgim de yoktur. Olsa bile ben söylemem. Devletin sırrı olan bir bilgiyi vermem. Ama böyle bir şey zaten yok." dedi.
Mart ayında Ankara'da görülen Musa Anter cinayeti davasında tanık sıfatıyla dinlenen Eymür, bazı medya kuruluşları tarafından tartışmalara konu edilen ifadesi ve Anter cinayetiyle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Eymür, mahkemede, bazı haberlerde iddia edilenin aksine, "Miroğlu'nun MİT'e çalıştığı ya da Musa Anter cinayetinde yer almış olabileceği" yönünde bir ifade vermediğini kaydederek, "Bir kere söylenenlerin bir mantığı yoktur. Orhan Miroğlu'nun MİT'e çalıştığını söylemedim. Böyle bir bilgim de yoktur. Olsa bile ben söylemem. Devletin sırrı olan bir bilgiyi vermem. Ama böyle bir şey zaten yok. Nereden çıkarmışlar şaşırıyorum. Benim söylemediğim bir sözü niye bana mal ediyorlar? Yeşil'in MİT tarafından alınmış 100 sayfalık ifade tutanağı var. Buradan bir bölümünü çıkardım, mahkemeye sundum. Ayrıca aynı ifade daha önce de Ergenekon davalarının görüldüğü mahkemeye MİT tarafından ulaştırılmış." diye konuştu.
Yeşil'in söz konusu ifadesinde Orhan Miroğlu'nu "Tayfun" olarak tanıdığını söylediğini aktaran Eymür, "Tabi bir açılımı yok. Ayrıca Yeşil'in o tarihte MİT'le bir ilişkisi yok ki Miroğlu'nun MİT elemanı olup olmadığını bilsin. Yeşil, o tarihte jandarmaya çalışan birisi. O dönemde her türlü hüviyeti vermişler. Her yere gidip çıkıyor. O dönemde Yeşil'e o yetkiyi veren kişilere hesap sormak lazım." ifadelerini kullandı.
Yeşil'e jandarma teşkilatının farklı kimlikler verdiğini ve onu JİTEM'de çalıştırdığını dile getiren Eymür, şunları kaydetti:
"Yeşil ilk önce MİT'e çalışıyor. Sonra bir şekilde jandarmaya çalışmaya başlıyor. Bir dönem bölgede çok sansasyonel olduğu için ilişiği kesildi. Ankara'ya geliyor. Biz de onu yurt dışı faaliyetlerinde kullandık. Bize zararı değil faydası oldu. Bizim zamanımızda da herhangi bir suç işlemedi. Uyuşturucu işiyle uğraşan iki İranlı'nın öldürülmesi nedeniyle Ankara Emniyeti, Yeşil'i sert bir şekilde sorguladı. Şiddet görmüştü. Sonra MİT onunla konuştu. 100 sayfalık ifadesi MİT'te kayıtlıdır. Birileri Yeşil'in adını kullanarak suç işledi. Hala birileri, ben 'Yeşil'i gördüm' diyor. Ben Yeşil'in yaşadığını zannetmiyorum. Yeşil'in kaçmasına gerek yoktur. Çünkü Yeşil'i devlet kullandı. Devletin görev verdiği bir adam, niye kaçsın, niye saklansın? Yasal olmayan işlere bulaştıran da devlettir. Toplanan paraları paylaşan da devletin adamları."
Musa Anter cinayetinde sorumluluğun JİTEM'e ait olduğunu söyleyen Eymür, "Bu tarihte JİTEM vardır. Benim kanaatim, Anter'i JİTEM'in öldürdüğü yönündedir. Yeşil 'Musa Anter'i ben öldürmedim' demiyor ki" dedi.
"Yeşil'in MİT'te alınan ifadesinde eksiklikler var"
Yeşil'in MİT tarafından alınan ifadesinde eksikliklerin bulunduğunu savunan Eymür, "Yeşil, 'Musa Anter cinayetinde PKK Merkez Konsey üyesini kullandım' diyor. Yeşil'i sorgulayan arkadaşın, PKK Merkez Konseyi üyesinin ismini sorması lazım idi. İsim yok. Sormamış. Biz o dönem o kadar yoğun idik ki dönüp bakacak halimiz yoktu. Yeşil, o ifadesinde; 'parayla birçok kişiye birçok işi yaptırdım. PKK Merkez Konseyi üyesine de iş yaptırdım' diyor. Ancak bunun ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış ben bilemem. Ben sadece Yeşil'in ifadesinden bir kısmını mahkemeye sundum. Mahkemede kalkıp, ' Orhan Miroğlu, MİT'e çalışıyor' demedim. Bunu kim uyduruyorsa onlara sormak lazım." yorumunu yaptı.
"Yeşil, Anter'in oğlunu işaret ediyor"
Yeşil'in "Musa Anter cinayetinde kullandım" dediği PKK üyesi kişinin kim olduğunu gerçekten bilmediğini, bilmesi halinde bugüne kadar mutlak surette açıklamış olabileceğini dile getiren Eymür, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilsem söylerdim. Çok şey yazdım. Devlete faydası olacağını düşündüğüm veya yanlış gördüğüm şeylerin hepsini yazdım. 70 yaşın üstündeyim. Bir beklentim veya çekineceğim bir husus da yoktur. Bilseydim açıklardım. Bir devlet terbiyem de var. Olmayan bir şeyi abartılı bir şekilde söylemem. Yeşil orada Miroğlu'ndan daha ziyade Musa Anter'in çocuğunu işaret ediyor. Yeşil, Musa Anter'in oğlunun söz konusu PKK'lının kim olduğunu bildiğini ve söylemediğine dikkati çekiyor. Tabii hangi oğlunu kast ettiğini bilmiyorum."
"İşin içindeyse niye vurulur?"
"Orhan Miroğlu bu işin içinde olsa niye vurulur" diye soran Mehmet Eymür, "Adam hem MİT ajanı, hem o tarafa çalışıyor hem de vuruluyor. Bunu neye bağlıyorsunuz, bunun nasıl bir mantığı var? Miroğlu, 5 tane mermi yemiş o zaman. Davanın açılması için şikayetçi olan da Miroğlu'dur. Susurluk olayını ilk defa ortaya koyan benim. Ama, Susurluk'ta sanık olarak ifademi aldılar. Türkiye'de maalesef işler böyle." değerlendirmesinde bulundu.
Devletin istemesi halinde olayın tüm detaylarını da ortaya koyarak Anter cinayetini aydınlatabileceğini savunan Eymür, "Bir kere suçlama hep alt kademedeki memurlara yansıyor. Emir veren üst düzeydekiler hiçbir zaman hesap vermiyorlar. Geçmişteki faili meçhul olaylarda MİT'in çok faydalı olan elemanları dahi öldürüldü." dedi.
"Bazen gazeteci, yazar ve aydınların MİT'e çalıştıklarının gündeme getirilmesini neye bağlıyorsunuz" şeklindeki soruya Eymür, şu cevabı verdi:
"MİT, zaman zaman aydın, yazar, çizer ve gazetecilerin görüşlerine başvuruyor olabilir. Çünkü bunlar önemli adamlar. Üzücü bir şey söyleyeyim: Türkiye'de çok hain, başka ülkelere hizmet edenler var. Türkiye'yi bölmek isteyenlere dikkat etmek lazım. Ne yazık ki çoğu zaman detaylarla uğraşıp esastan uzaklaşıyoruz. Yeşil'in ifadesini alanların benden daha fazla bilgiye sahip olabileceğinden hareketle mahkemede avukatlara söyledim. Gelsinler anlatsınlar dedim. Kimmiş bu PKK'lı kafa adam. Bilenlerin ortaya koyması gerekiyor."
"Yeşil'in Orhan Miroğlu'nu 'Tayfun' olarak tanıyordum" şeklindeki ifadesinin bir şey ispatlayamayacağını söyleyen Eymür, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bildiğim kadarıyla Miroğlu'nu öldü diye hastaneye kaldırıyorlar. Aslında kurtulmuş olması bir mucize. Art niyetli olarak söylediğim bir şey değil. Yeşil'in ifadesindeki bir bölümü mahkemeye sundum. Bundan başka bir maksat da sezmedim. Yeşil ne maksatla söylemiş bilmiyorum."
Davanın geçmişi
Musa Anter, 20 Eylül 1992'de Diyarbakır'da uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Aynı saldırıda Anter'in yanında bulunan Orhan Miroğlu da ağır yaralandı. Saldırıyla ilgili açılan davanın iddianamesinde Anter'in ölümü ve Miroğlu'nun yaralanmasıyla sonuçlanan eylemi Mahmut Yıldırım'ın planladığı ve yönettiği, Hamit Yıldırım'ın eylemi gerçekleştirdiği, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Vekili Savaş Gevrekçi'nin ise emri altında bulunan Aziz Turan'ı faillere yardım için görevlendirdiği öne sürülüyor.
Sanıkların, 765 sayılı TCK'nın 450/4. maddesindeki "taammüden adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra "halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek" ve "adam yaralamak" suçlarından da cezalandırılmaları talep ediliyor.
Yargıtay, Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki 16 sanıklı JİTEM davası ile yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki 4 sanıklı davanın birleştirilmesini kararlaştırmıştı.
25 Nisan'da gerçekleşecek duruşmaya Orhan Miroğlu'nun tanık sıfatıyla katılacağı öğrenildi.