Orhan Cem Çetin'den 'BENİMSİN'
Orhan Cem Çetin son serisi "Benimsin"de, bilmeden sahip olduğumuz ya da sahip olduğumuzu çoktan unuttuğumuz nesnelerin çok yakın plan fotoğraflarıyla karşımıza çıkıyor.
Yaşam boyunca parçacıklı katı bir aura gibi benliğimizi saran ve son noktada tekrar çevreye savrulacak olan, işlevini çoktan yitirmiş irili ufaklı objeler bunlar. Tümü daha önce başkalarına ait olan ve hepten ortadan kaybolmadan önce el değiştirmeye devam edecek nesneler.
Fotoğraflar, eşyanın da bir yaşamı olduğunu, ölçeğin onların lehine değişmesiyle ortaya koyuyor. Yıpranma, eskime izleri hiçbir şeye tek bir hali ile sahip olamayacağımızı, hatta herhangi bir şeye sahip olma fikrinin yapaylığını gözler önüne seriyor. Kristalize olmuş, para olmaktan çıkmış bir metal para özgürleşmiş, firar halinde gibi. Solmuş, silinmiş, fiziği ve kimyası değişmiş fotoğraflar şimdi içlerinde görünen insanların yok oluşunu temsil ediyor. Göze çarpan bir başka tutarlılık da, iplikçik ve çizgiselliğin istilası. Belli ki hem varoluşun, hem de yok oluşun temelinde sıralanma, hizlanma, zincirler, hatlar oluşturma ve bu hatların yeni olasılıklar uğruna kırılması var.
Orhan Cem Çetin : 1960'da İstanbul'da dünyaya geldi. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden mezun olan Çetin, yüksek lisansını İstanbul Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü'nde tamamladı. 1993 yılında "Renk'Arnasyon" adlı serisinde Türkiye'de ilk defa bilgisayarda dönüştürülmüş fotoğraf tekniğini kullandı. Çok sayıda kişisel ve karma serginin yanı sıra 2013 yılında İstanbul Modern'de Levent Çalıkoğlu küratörlüğünde gerçekleşen kalıcı koleksiyon sergisi 'Geçmiş ve Gelecek'e dahil edilen Çetin'in 2000 yılında Karakutu Cep Fotoğraf Albümleri dizisi içinde yer alan mini albümü Renk'arnasyon, 2004 yılında ise fotoğraf ve kara mizah içeren metinlerden oluşan kitabı Bedava Gergedan (Okuyanus Yayınevi) yayınlanmıştır.