Haberler
Hasan Arat, Beşiktaş başkanlığını bu kez resmen bıraktı

Bu kez her şeyi bıraktı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

Asgari ücret için ilk toplantı 10 Aralık'ta

Asgari ücret maratonu başlıyor! İşte toplantı tarihi

Türk-İş Başkanı Atalay'dan asgari ücret çıkışı: Ortada dolaşan rakamları kabul etmek mümkün değil

Türk-İş Başkanı Atalay'dan gündem yaratacak asgari ücret çıkışı

Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü 2. Sempozyumu

Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü 2. Sempozyumu
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Prof.Dr.İrfan Şencan, "Hedefimiz, organ bağışını milyonda 15'e çıkarmak."

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, "Hedefimiz, organ bağışını milyonda 15'e çıkarmak. Organ bağışını arttırmak için çeşitli projelerimiz ve kampanyalarımız olacak. Organ bağışını milyonda 15 oranına çıkarırsak Türkiye'de yılda 6 bine yakın nakil olacak" dedi.

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Antalya'da düzenlenen Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü 2. Sempozyumu'nda Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Şencan, Prof. Ömer Özkan ve Gazi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Selahattin Özmen ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Prof. Şencan, medyanın organ nakli bağışı konusunda kendilerinin iş ortağı olduğunu söyledi. Şencan, 18 bin 620 böbrek, bin 778 karaciğer, 212 pankeras, 17 akciğer, 277 kalp ve 2 ince bağırsak nakli bekleyen hastalar için medya ile işbirliği yapacaklarını ifade etti. Türkiye'de 2011 yılında kadavra bağışının milyonda 4.7'ye ulaştığına işaret eden Şencan, İspanya'da bu rakamın yüzde 33 olduğuna dikkati çekerek, "Hedefimiz, organ bağışını milyonda 15'e çıkarmak. Organ bağışını arttırmak için çeşitli

projelerimiz ve kampanyalarımız olacak. Organ bağışını milyonda 15 oranına çıkarırsak Türkiye'de yılda 6 bine yakın nakil olacak. Böylece, nakil bekleyen hastaların sayısı 3-4 yılda çok düşük rakamlara inecek" diye konuştu.

Organ bağışıyla ilgili dini bir tereddüdün olmadığını belirten Şencan, bağışların bölgelere göre farklılıklar gösterdiğini, bu durumun kültürle de alakalı olduğunu söyledi. Türkiye'de organ bağışının gelişimi için çaba gösterdiklerini anlatan Şencan, Türkiye'de 62 böbrek, 40 karaciğer, 13 kalp, 3 akciğer, 5 pankreas, 4 ince bağırsak, 21 kornea ve 5 kompozit doku nakli yapan merkez bulunduğunu hatırlattı.

"KORNEASIZLIKTAN 4 BİN KİŞİ GÖRMÜYOR"

Şencan, Türkiye'de 4 bin kişinin kornea bulunamadığı için göremediğini belirterek, "Mevzuatla ilgili yasal mevzuat sıkıntısı yok. Ancak bağış olmadığı için

4 bin kişi göremiyor. Bu örnek bile organ naklinin önemini ortaya çıkarıyor" dedi.

Yüz nakliyle ilgili böbrek ve karaciğerdeki gibi bir bekleme listesinin oluşmayacağını dile getiren Şencan, organ nakli bekleme listesi ve nakil işlemlerini elektronik hale getirdiklerini ve takiplerin daha kolay bir şekilde yapılacağını ifade etti. Şencan, nakillerde başarı oranlarının nakil sayısı ve sonuçlarıyla ilgili hedeflenen oranların altında kalması halinde merkezin yakın gözlem altına alınacağını ve yakın gözlem altında merkezde iyileşme süresi olursa gözlemin kaldırılacağını, eğer başarısız

nakiller devam ederse de ruhsatların iptal edilebileceğini kaydetti.

"KOMPOZİT DOKU NAKLİ MEVZUATINDA DEĞİŞİKLİK PLANI YOK"

Bir gazetecinin "Kompozit doku nakilleriyle ilgili mevzuatta son yaşanan olayların ardından değişiklik yapmayı düşündünüz mü" sorusuna Şencan, "Böyle bir düşüncemiz yok. Bu tür mevzuatlar bütün dünyada da sürekli revize ediliyor. Biz de değiştirebiliriz. Ancak mevzuatı revizyon etme ihtiyacımız yok" yanıtını verdi.

"KISKANÇLIK DEĞİL BİLİMSEL REKABET"

Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde bir talihsizlik yaşandığını dile getiren Şencan, şunları kaydetti:

" 'Bu kişiye organ nakli yapılmasaydı kaybetmeyecektik, nakil yapılırken bir hata yapıldı mı' bu konuda çıkmış bir bilirkişi raporu yok. Süreç inceleniyor. Yapılması kararıyla ilgili bir eksiklik tespit edildi. Yaptırım olarak kompozit doku nakli yapma ruhsatları iptal edildi. Bu süreçte 'Kime yapılsın, kime yapılmasın' düzenlenmesinde bir eksiklikten kaynaklanarak Hacettepe'de hata yapılmış değil. Hacettepe'deki nakli, mevzuat hatası olarak görmüyoruz. Hataya açık, hatayı arttırıcı bir mevzuat söz

konusu değil."

PROF. ÖZKAN: "NAKLİ BAŞLATAN BENİM"

Gazetecilerin, "Plastik cerrahlar arasında rekabet yaşandı mı" sorusuna cevap veren Akdeniz Üniversitesi Doku Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Ömer Özkan ise, "Öyle bir şey yok. Bilimsel iyilik olsun diye iyi yönde bir yarış yaşanmış olabilir. Ama benim açımdan öyle bir şey yok. Zaten konuyu başlatan benim. Olayın hiçbir tarafında değilim. Aramızda kıskançlık diye bir kavram yok. Hırs vardır. Bilimsel bir hırs olacaktır. Kıskançlık bize zarar verir" dedi.

Türkiye'de ilk yüz nakli yapılan Uğur Acar'ın duyusunun oluştuğunu, sıcak ve soğuğu hissedebildiğini anlatan Özkan, mimik hareketlerinin tam olarak görünmese de oluştuğunu, 1 yıl sonra beklentilerini karşılayacak konuma geleceğini dile getirdi.

"TAVŞAN DUDAĞI OLAN BİLE NAKİL İSTİYOR"

Türkiye'nin üçüncü yüz naklini gerçekleştiren Gazi Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Özmen, yüz nakli için başvuran kişilerin ilginç isteklerde bulunduğunu belirtti. Özkan, " 'Göz kapağı nakli yaparmısın' diye gelenler oldu. Tavşan dudaklarındaki iz için dudak nakli isteyenler oldu. Hastaları seçerek almak zorundayız" dedi.

Hacettepe'de yapılan nakillerle ilgili tartışmalara da değinen Özmen, hatanın mevzuat sıkıntısından kaynaklanmadığını, mevzuat sınırının dışında bir nakil yapılmasından kaynaklandığını söyledi. Özmen, hastası Hatice Nergiz'in kendine güvenini yeniden kazandığını ve bu durumun çok önemli olduğunun altını çizdi. Hastada mimik beklentilerinin olmadığını anlatan Özmen, Nergiz'in daha iyi nefes aldığını, çok rahat yemek yediğini ve boğazının kurumadığını dile getirdi. - ANTALYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title