Haberler

Ordu Komutanının Emir Subayı Darbe Gecesini Anlattı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

15 Temmuz darbe girişiminde en hassas noktalardan biri olan 2.Ordu Komutanlığı'nda Ordu Komutanı Adem Huduti'nin emir subayı olarak görev yapan Binbaşı Sedat Kaya, "Albay Erdemli, ordu komutanımıza 'başımıza geçin' dedi" şeklinde ifade verdi.

15 Temmuz darbe girişiminde en hassas noktalardan biri olan 2. Ordu Komutanlığı'nda Ordu Komutanı Adem Huduti'nin emir subayı olarak görev yapan Binbaşı Sedat Kaya, "Albay Erdemli, ordu komutanımıza 'başımıza geçin' dedi" şeklinde ifade verdi.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yakınca Spor Salonunda görülen duruşmada dönemin 2.Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin emir subayı Binbaşı Sedat Kaya savunma yaptı. Ordu Komutanının emir subayı olarak görev yaptığını belirten Kaya, "Ağustos ayındaki Askeri Şurada görev yerinin değişmesi nedeniyle ben de emir subaylığını bırakıp başka göreve geçmek için dilekçe verdim. Hiçbir FETÖ'cünü böyle kritik bir görevi bırakmak isteyeceğini sanmıyorum. Ben ise dilekçe yazarak görevimi bırakmak istedim" diye konuştu.

15 Temmuz darbe kalkışmasının kendisinin telefonla aranmasıyla öğrendiğini belirten Kaya, "Beni arayanların İstanbul ve Ankara'daki durumu anlatarak 'Darbe mi oluyor' diye soruyorlardı. Ben de bunun üzerine ne olduğunu anlayabilmek adına sırasıyla üst kademedeki tüm komutanlıkları aradım ancak sadece Genelkurmay Başkanının koruma müdürüne ulaştım ancak o da izinde olduğu için bilgisi yoktu. Durumdan iyice şüphelendiğim için Ordu Komutanımızın güvenliğinin sağlaması için koruma astsubaylarını arayarak konuta geçmelerini istedim. Ben de sivil bir şekilde konuta gitmek için yola çıktım bu sırada tesadüfen gördüğüm 2 albaya 'Darbe girişimi oluyor, karargaha geçin' dedim. Ben FETÖ'cü olsaydım eğer bu iğrenç olayın bir parçası olsaydım sokakta tesadüfen gördüğüm iki albaya neden darbe oluyor derdim" ifadelerine yer verdi.

Daha sonrasında Ordu Komutanının konutuna gittiğini belirten Kaya, "Burada silahlı ve üniformalı bir şekilde Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş, Bahadır Erdemli ve ölen Binbaşı Fatih Kılıç ile birlikte iki-üç kişi daha vardı. 'Niye silahlı şekilde geldiniz' diye sordum Albay Bahadır Erdemli de 'Sıkıntı yok, çok gizli emirler geldi, bunlar arz edilecek' dedi. Konut önünde bulunanların hepsi silahlıydı ama ben sivil ve silahsızdım" ifadelerini kullandı.

Komutanın konutuna gittiği için iddianamede darbecilerle birlikte gösterildiğini ileri süren Kaya, "Oysa ben kendi çabalarımla konuta gittim. Komutanımız bize bağlı bütün komutanlıkları ve Valiyi arayıp görüştürmemi istedi. Bu sırada komutanımız bağlı birliklerle yaptığı görüşmelerde emir komutadan çıkılmaması ve sıkı yönetimden geldiği belirtilen yazıların dikkate alınmamasını istedi" dedi. Daha sonrasında karargaha geldiklerinde kendi emrindeki koruma ast subaylarına bilgisi dışında hareket edilmemesi ve makamın güvenliğinin alınmasını istediğini belirten Kaya, bir süre sonra Tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili ve Zeki Karataş'ın komutanın makamına girdiğini Alay Bahadır Erdemli'nin ise bu sırada dışarıda olduğunu söyledi. Tuğgeneraller Sevgili ve Karataş'ı kararsız gördüğünü ileri süren Kaya, "Malatya'da darbe girişimi Türkiye'deki diğer illere göre geç başlamıştır" ifadesinde bulundu.

Kaya, daha sonra Albay Bahadır Erdemli'nin, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin odasına geldiğini ifade ederek, "Bahadır Erdemli komutana 'başımıza geçerseniz mutlu oluruz' dedi. Komutanımız ise 'Oğlum şuan ben ordu komutanıyım zaten başınızdayım' diyerek teklifi reddetti. Komutanımız Bahadır Erdemli'ye gittikleri yolun doğru olmadığını, vazgeçmelerini istedi.

Kendi odasına gidip askeri üniformasını giydikten sonra komutanın makamına geldiğini anlatan Kaya, "Komutana darbeci unsurları öldürmeyi teklif ettim ancak kendisi 'ilk kurşunu biz sıkmayacağız, sorunu kansız çözeceğiz' dedi ve bu konuda ısrarcı oldu.

Bir süre sonra Kurmay Başkanı Avni Angun'un makama geldiğini kaydeden Kaya, alt katta bulunan silahları da getirtip koruma astsubaylarına verdiğini ve makam odasının güvenliğini aldırdığını savundu.

Koridordayken Albay Bahadır Erdemli'nin Ankara ve uçak kelimelerini duyduğunu ileri süren Kaya, "Bahadır Erdemli'nin komutanı Ankara'ya kaçırılabileceğini düşünerek bunu hemen makama gidip komutanımıza arz ettim. Ancak Komutanımız 'hiçbir yere gitmiyorum' dedi ve bir silah bulmamı istedi.

Koridordayken Kurmay Başkanı Avni Angun'un bir ara Tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili ile Zeki Karataş ile görüştüğünü de anlatan Kaya, "Kurmay Başkanı daha sonra Bahadır Erdemli'ye adamlarını çekmesini emretti, bunun üzerine Erdemli özel görüşebilir miyiz' dedi, ama Kurmay Başkanı bunu kabul etmedi. Bunun üzerin Albay Bahadır Erdemli'nin Kurmay Başkanına silah çektiğini savunan Kaya, kendisinin araya girdiğini bu sırada Fatih binbaşının ise kurmay başkanını alarak oradan uzaklaştırdığını gördüğünü söyledi.

Ordu Komutanı Huduti'nin kendisine 'Beni koruyabilecek misin' diye sorduğunu ifade eden Kaya, 'Ben de beni öldürmeden kimse size zarar veremez' dedim. Darbecileri öldürme teklifimi yineledim ama komutan 'çatışma çıkarsa çok adam ölür' dedi ve teklifimi reddetti" ifadelerine yer verdi.

O gece yaşanan karmaşa içerisinde 2.Ordu Komutanını Malatya Valisi ile bir çok kez görüştürmelerine rağmen bu durumun iddianame tam aksine yansıtıldığını iddia eden Kaya, "Valiliğin sabit hatları ile Valinin cebini gece boyunca defalarca aradım. 16 Temmuz'da 23 kez bağlantı sağladık. Valiliği aradım çoğu zaman açan olmadı, toplam 20 kez diye hatırlıyorum görüşmemizi. HTS kayıtlarına da yansıyanlara göre 11 ayrı cihazdan yüzlerce görüşme yaptığım, onlarca telefon trafiğine rağmen valilik ile de defalarca kaydımız bulunmaktadır" diye konuştu.

Sedat Kaya'nın savunması şöyle sürdürdü:

"Albay Bahadır Erdemli, Ordu Komutanımızın makamına girerek silah çekti ve Kurmay Başkanı Avni Angun'un sabaha kadar aleyhlerine çalıştığını söyledi. Komutan, Kurmay Başkanına 'çık, kan dökülmesin' dedi. Ordu Komutanımız, odasına silahla girmeye çalışan Bahadır Erdemli'ye çok sinirlendi ve 'Beni mi öldüreceksin' dedi.

Albay Bahadır Erdemli'nin makamda ordu komutanına 'Emrinizi dinlemiyorum, beni öldürün' deyince Bahadır Erdemli'nin üzerine atladım ve silahını aldım. Sonrada Mustafa Serdar Sevgili'nin belindeki tabancayı aldım. Bahadır Erdemli ve Mustafa Serdar Sevgili'yi silahsızlandırdık ve sonradan odadan çıktılar.

Ben daha sonra Tuğgeneral Zeki Karataş'ın da silahını almak için koridorda bekledim. Karataş gelince aramızda boğuşma oldu ve ben belindeki silahını almaya çalıştım. Bu sırada orada koruma astsubayı Fatih Gürcan'dan yardım istedim. Boğuşmamız 15 dakika sürdü. Ben Karataş'ı tuttum, Fatih tabancayı belinden aldı. Bir binbaşının generalin belinden silah alması çok rastlanan bir durum değildir. Silahı Fatih almıştır. Önceden boğuşuyoruz, sonra Fatih'i çağırıyorum. Bahadır Erdemli, Mustafa Serdar Sevgili ve Zeki Karataş'ı silahsızlandırdık.

Bu 3 isim teslim olmaya ikna olacaklar ki, kendileriyle hareket edenlerle görüşmek üzere odadan çıktılar. Ordu komutanına çelik yelek giyip, odaya geçmesini söyledim ama kabul etmedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ordu komutanımızla görüştü. Darbecilerin teslim olmaları halinde öldürülmeyeceğini söylemiş. Bu görüşme üzerine benden Serdar Sevgili ve Erdemli'yi çağırmamı söylediler. Bu ikili daha sonra daya girdi ancak Bahadır Erdemli teslim olmaya yanaşmadı. Komutanımız Mustafa Serdar Sevgili'den Erdemli'yi teslim olması yönünde ikna etmesini söyledi. Bunu üzerine Sevgili, 'Komutanım beni de dinlemiyor' dedi. Komutanımız daha sonra Bakanı ve Valiyi bilgilendirdi.

Komutanımız Malatya Valisine darbeci unsurları ikna etmeye çalıştığını ve ateşin kesilmesini istediğini söyledi. Bir süre geçti ve albay Bahadır Erdemli ateşin kesilmesi şartıyla teslim olacaklarını söyledi. Komutanımız Genelkurmay Başkanı ve Valiye bunu iletti. Bahadır Erdemli bu sırada Binbaşı Fatih Kılıç'ın öldürüldüğünü söyledi bunun üzerine ordu komutanı 'Kesin artık daha kaç kişi ölecek' dedi. Albay Erdemli dışarıdan ateş edildiği sürece telsim olmayacaklarını söyleyince Ordu Komutanımız Huduti Genelkurmay Başkanı ve Valiye ulaşarak ateşin kesilmesini iletti ve bir süre sonra ateş kesildi. Bahadır Erdemli daha sonra ordu komutanımızın odasına gelerek teslim olacaklarını söyledi. Ben de Vali Beyi aradım ve bunu ilettim. Komutanımız kapıya gelerek, 'Kelepçeleyin bunları' dedi. Tekrar Vali beyi aradım ve silahların toplandığını söyledim. Güvenlik güçleri daha sonra odaya girdi ve darbeci unsurlar teslim alınarak, hain girişim böylece bastırılmış oldu".

Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un iddianameye de yansıtan 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Malatya'ya gelişi sırasında 2.Ordu Komutanlığını ziyaretinde korumalara odanın aranmasına izin vermediği' iddiaları sorması üzerine Kaya, "Arama ekibi odadan komutanın çıkmasını ve anahtarın kendilerine verilmesini istedi. Ordu Komutanımızda Cumhurbaşkanının geleceği için çalışmasından dolayı biraz beklemelerini istedim. Zaten görüştük ve bu konuyu çözdük. Bu eylemimde bir suç varsa ki, bundan eminim neden tutanak tutulmadı, işlem yapılmadı" diyerek cevapladı.

15 Temmuz'daki darbe girişiminin başarılı olması durumunda ya öldürüleceğini ya da yargılanacağını söyleyen Kaya "Şimdi de yargılanıyorum" dedi.

Mahkeme heyeti duruşmayı önümüzdeki pazartesi gününe ertelerken, tutuklu sanıklardan Kemal Keskin, jandarma tarafından ring aracına doğru götürülürken çıkışta gazetecilerin olduğu bölüme dönerek 'Yazın, yazın, yazdıklarınızın hepsi değişecek" dedi.

(Cahit Özçelik /İHA)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
THY, İstanbul Havalimanı'ndan 38 seferini iptal etti

THY, İstanbul için 38 seferin iptalini duyurdu

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title