Haberler

Orada Bir Provokasyon Var"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Galatasaray Kulübünde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'yla (FETÖ/PDY) olan ilişkileri nedeniyle disipline sevk edilen isimlerden Hakan Şükür ve Arif Erdem'in ihraç edilmediği olağan mali genel kurulda bir provakasyon olduğunu söyledi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Galatasaray Kulübünde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'yla (FETÖ/PDY) olan ilişkileri nedeniyle disipline sevk edilen isimlerden Hakan Şükür ve Arif Erdem'in ihraç edilmediği olağan mali genel kurulda bir provakasyon olduğunu söyledi.

50 Anadolu kanalı ile TRT Haber'den canlı olarak yayınlanan, Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan'ın hazırlayıp sunduğu "Anadolu'da Referandum" programına konuk olan Kılıç, Galatasaray Kulübünün olağan mali genel kurulunda Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün ihraç edilmemeleri ile ilgili olarak, şunları kaydetti:

"Orayı hareketlendiren bir kişi var. Yönetim kurulu zaten ihraç istemiyle gündeme alıyor. Daha sonraki kararda bir anlık şeyden sonra ki orada bir provokasyon var. Daha sonra yine aynı sebepten dolayı 'biz ihracına karar verdik' dediler. Bir de üstüne aidatı eklediler ama asıl konu FETÖ'den ihraç edilmesiydi. FETÖ'den dolayı Türkiye'den firar etmiş kişiler. Orada diyorlar ki Galatasaray'ın şampiyon olmasına emeği çok olmuş. Kusura bakmayın da vatana ihanet etmiş. Biz meydanlardaydık Hakan Efendi ile Arif Efendi neredeydi? Onların ihraç edilmesinin tek sebebi FETÖ olur. Başka bir neden olmaz."

"Avrupa'da İslam'a karşı bir ırkçılık yükseliyor"

Avrupa'nın Türkiye'ye olan tutumuna da değinen Bakan Kılıç, Avrupa'da İslam'a karşı bir ırkçılığın yükseldiğinin altını çizdi.

Akif Çağatay Kılıç, Avrupa'da oy verme işleminin başladığını hatırlatarak, "Avrupa'da oy verme işlemi başladı. İlk gelen bilgilere göre katılım çok yüksek. Bir önceki seçimlere göre katılım 4 katında. Oradaki vatandaşlarımızın üzerinde baskılar kuruldu, ülkemize ve Cumhurbaşkanımızın üzerine anti demokratik davranışlarda bulunuldu. Bunu hiçbir şekilde kabul edemeyiz. İsviçre'de miting diye tabir ettikleri toplantıda ortaya konulan pankart ortada. Bunun izah edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Bunu anlatamazlar. Soruşma açtılar. Soruşturma değil, bunun sonucunu görmek istiyoruz. Avrupa'da İslam'a karşı bir ırkçılık yükseliyor." ifadelerini kullandı.

"(Hayır) diyen cepheye bakın"

Avrupa'nın, Türkiye'deki seçimlere müdahil olduğunu vurgulayan Bakan Kılıç, şöyle konuştu:

"Baktığımız zaman özellikle Avrupa ve çevresindeki basın organlarında Türkiye'ye karşı çok ön yargılı yayınlar yapılıyor. Tüm yayınlarınızda Türkiye'yi konuşuyorsunuz. Biz sizi değil, siz bizi konuşuyorsunuz. Sonrada diyorsunuz ki seçim propagandanızı buraya taşımayın. Ayrıca, ülkeden kaçacaksın, bir de gidip orada ülkenin aleyhine çalışma yapacaksın. Çok açık söylüyorum bunlar vatan haini. Türkiye'yi zayıf düşürmek için çalışıyorlar. 'Hayır' kampanyası yapanlara şunları söylüyoruz, kimlerin 'hayır' dediğine bir bakın diyoruz. 'Hayır' diyenlerin birleştiği cepheye bakın, 'evet' diyenlerin birleştiği cepheye bakın."

Alman milletvekili Cem Özdemir'i de eleştiren Kılıç, şunları kaydetti:

"Siz yabancı düşmanlığına karşıysanız, ülkenize gelip milletvekili seçilmişlerin önce gidip de orada ayrımcılık yapmasına müsaade etmeyin. Ne kastediyorum açık söyleyeceğim. Cem Özdemir konuştu, konuştu, konuştu artık bir cevap hakkımız doğdu. Alman parlamentosunda bir konuşma yaptı kayıtlarda var. Doğrudan Türkiye içişlerine karıştı. Sen Almanya'da seçildin, Alman vatandaşlarının oylarıyla seçildin. Sen git onların dertleriyle ilgilen. Türkiye seni niye ilgilendiriyor. 'Türkiye'ye karşı şöyle yapmalıyız Türkiye'ye karşı böyle yapmalıyız'… Sen gidiyorsun bunları konuşuyorsun sonrada oradaki 3 milyona yakın vatandaşımızdan tepki alınca korkuyorsun. Türkçe'de güzel bir söz vardır, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Yani söyleyeceğiniz her sözün bir karşılığı var sonra diyorlar ki Almanya'da bu beyefendiye karşı, Türkler açısından ayrıştırıcı bir tutum var. Hayır onun kendi vatandaşları arasında ayrıştırıcı bir tutumu var. Buna karşılık tepki gösterenler demokrasilerde olacak."

"7 seçime girdi, istifa etmedi"

Ana muhalefet partisi CHP'nin "diktatör" tabiriyle ilgili soruya da cevap veren Bakan Kılıç, "Ana muhalefet partisi genel başkanı diyor ki 'Bu oylamadan geçerse lokantaları kapatacak' diyor. Gözünüzü seveyim ciddiyet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde iktidar var, ana muhalefet var ve muhalefet var. Seçimden birinci çıkan olur, olamayan olur. Avrupa'da seçimden birinci çıkamayanlar genel olarak istifa ederler. Sayın Kılıçdaroğlu 7 seçime girdi ve istifa etmedi. Tek adam. 7 seçimi kaybedip istifa etmeyen birini gösterebilir misiniz? Başka yok. Lokanta ne demek Allah rıza için. Bu millet çok feraset sahibidir. Ne anlatıldığını çok iyi bilir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile parlamenter sistem arasındaki farkı da değerlendiren Bakan Kılıç, "Ahmet Necdet Sezer ilk kavgasını Bülent Ecevit'le yaptı. Türkiye'ye dışarıdan bakan getirdiler. Millet devletin başını doğrudan seçiyor. Yasama millet tarafından doğrudan seçiliyor. Şu getirdiğimiz sistemde kanun getirme yetkisi sadece milletvekillerindedir. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Cumhurbaşkanının ülkeyi istediği gibi yönetebileceği iddiası var. Doğru değil. Milletvekillerinin yetkisi daha da artıyor." şeklinde konuştu.

"Güvenemeyeceğimiz hiçbir şey yok"

Bakan Kılıç, gençliğe güvendiğinin altını çizerek, "Gençliğimizle ilgili olarak güvenmeyeceğimiz hiçbir şey yok." dedi.

"İstiklal ve istikbal mücadelemizin içerisinde yer almış genç kardeşlerimiz var." sözlerini kullanan Bakan Kılıç, "Sınırda nöbet tutan kardeşlerimiz, emniyetin içerisinde yer alan kardeşlerimiz hepsi bu vatanın evlatları. 18 yaşına gelmiş kişi reşittir. Mahkemede 18 yaşında kişinin söyleyeceği bir söz delil sayılır. Nesil ortaya koyabilecek kabiliyette ve yetkide olan bir insana ülkenin geleceğiyle ilgili söz veremezsiniz diyorsunuz. 18-25 yaş arasında vatandaşlarımızda temsil edilecek olmasında ne var?" diye konuştu.

Başkanlık sisteminin özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sonrasındaki dönem için gerekli olduğuna vurgu yapan Bakan Kılıç, "Bu sistem bizim açımızdan baktığımızda Recep Tayyip Erdoğan'dan sonrası için lazım. Şimdi Başbakanımızla, Cumhurbaşkanımız arasında zaten bir sıkıntı yok. Milletin gönüllerinde taht kurmuş iki isim. Beraberce zaten bu işi yapıyorlar. Gelecekte başka sorunlarla karşılaşmamak için sorunları şimdiden çözmek lazım." sözleriyle düşüncelerini aktardı.

Kaynak: AA / Güncel
İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Tunceli ve Ovacık Belediye Başkanlarının yerlerine gelen isimler ve kayyum gerekçeleri belli oldu

Kayyum gerekçeleri ve yerlerine gelen isimler belli oldu

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

Putin'den tüm dünyaya gözdağı: Yeni füzelerimizi engelleyebilecek bir hava savunma sistemi yok

"Yeni füzelerimizi engelleyebilecek bir hava savunma sistemi yok"

title