Onlar dünyanın en zorlu su yolu İstanbul Boğazı'nın kahramanları
bir günü anlattı.
NASIL KILAVUZ KAPTAN OLUNUR
Kılavuz kaptanlık konusunda açıklamalarda bulunan İsmail Akpınar, şöyle konuştu:
"Kılavuz kaptanlık öncelikle şu ifadeyi kullanmamda fayda var; dünya denizcilik, endüstrisinde emniyet zincirinin vazgeçilmez en önemli unsurudur. Kılavuz kaptan olmak için ülkemizdeki İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi, 9 Eylül Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi gibi üniversitelerin güverte bölümlerinde mezun olup, yaklaşık 10 yıl ve üzerinde uzak yol hatlarında çalıştıktan sonra gemi kaptanı olduktan sonra Ulaştırma Bakanlığı'nın açtığı yönetmeliklere göre yapılan imtihanlar, eğitimler ve sağlık muayenelerinde sonra alınan bir meslek unvanıdır. Gerçekten zorlu, meşakkatli yollardan geçmek gerekiyor. Kılavuz kaptanlık mesleği denizcilik mesleğini bir piramit olarak düşünürseniz, bu mesleğin piramidin en tepe noktasındadır. Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı kılavuz kaptanlar olarak Gemi Trafik Hizmetleri ve römorkörlerle beraber hizmet vermekteyiz.
Öncelikle Gemi Trafik Hizmetleri'nden gemi planlamasını alıyoruz. Ben baş kılavuz kapan olarak arkadaşlar gemilere kılavuzluk hizmetleri vermek üzere planlıyorum. Bu planlama dahilinde emniyetli geçiş için İstanbul halkının emniyeti için tarihi yarımada için çevre güvenliği için elimizden gelenin en iyisini yaparak görevimizi yapıyoruz. Gemi Trafik Hizmetleri'nin Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Gemi Trafik Hizmetleri'nin planlaması ile başlar. O planlama bize gelir ve kılavuz kaptanın buradaki en büyük görevi, deniz trafiğinin güvenli ve serbestçe akmasını sağlamak ve çevreyi korumaktır: "
İSTANBUL BOĞAZI COĞRAFİ NEDENLERDEN VE KUVVETLİ AKINTILARDAN DOLAYI EN ZOR SU YOLU
"Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü'nün süratli tekneleri var, bu teknelerle planlamaya göre muhabere göre hangi gemiye gideceğini arkadaşımızın kılavuz kaptana söyler." diyen Kaptan Akpınar, "Kaptan, bota geçer kılavuzluk hizmeti vermek üzere. O pilot motoru dediğiniz bot hareket halindeki gemiye yanaşır ve halk arasında 'şeytan çarmıhı' denilen ip merdivenle kaptan köşküne çıkar. Sorumluluk gemi kaptanında olmak üzere kılavuzluk hizmeti vermeye başlar. İstanbul Boğazı coğrafi nedenlerden ve kuvvetli akıntılardan dolayı en zor su yolu. Ama diğer taraftan İstanbul Boğazı trafik yoğunluğu açısından bakarsak Malacca Strait'den sonra ikinci sırada yer alır. İstanbul Boğazı'ndaki diğer şey; yılın çoğunda gördüğümüz gibi poyraz rüzgarı ve kısa aralıklarla da olsa lodos rüzgarı. Poyraz rüzgarı nedeniyle kuvvetli kuzeyli akıntı olabilir. Lodos nedeniyle de orkoz akıntısı oluşabilir. Burada işte kılavuz kaptanlar, bu oluşan orkoz akıntısı ve kuvvetli kuzeyli, akıntı veya hatta burada oluşan sis nedeniyle orkoz seyri yapar, poyraz akıntısı seyri yapar. Siste radarla kör seyir yapar. Buradaki 300 metrelik gemilere arkadaşlarımız büyük tecrübeler ile bu hizmetleri başarıyla vermektedir" diye konuştu.
BOĞAZIN BİYOLOJİK ZENGİNLİĞİNİ DE KORUYORLAR
Akpınar, "Bu kılavuz kaptanlık mesleğinde olduğu gibi bizim çok entelektüel geçinen insanlarımızın da kılavuz kaptanlık mesleğini bilmediği gibi insanlarımız bilgi yoksunu. İstanbul Boğazı aynı zamanda biyolojik bir koridor. Yaşamları tehdit altında olan burada 33 tane canlı geçiş yapıyor. Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Örgütü bu sekizinci konferansını Nairobi'de yaptı. Buradan geçen kısa burunlu yunusları, soyu tükenmekte olan hayvanlar listesine ekledi. Bizim buradaki çevre bilincimiz de buradan geliyor, buradaki geçen canlıları da tanıyoruz, çevrede çok dikkat ediyoruz, en ufak durumda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne Bakanlığımıza, liman başkanlığımıza durumu rapor ediyoruz. Tarihi yarımada 3 bin yıllık tarihe sahip UNESCO burayı insanlık ortak mirası ilan etti. Bu yüzden çevreyi korumaya da çok çok dikkat ediyoruz. Bunlardan önemlisi de burada biliyorsunuz 15 milyon insan yaşamakta, İstanbul Boğaz etrafında en önemlisi de o. 7 gün 24 saat bu insanların güveni için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz" dedi.
KAZA SAYISI KILAVUZ KAPTANLARLA AZALDI
Akpınar, "Kıyı Emniyeti Genel Müdürümüz her ne kadar Montrö'ye göre kılavuz kaptan alma ve şartı olmasa da gemilere 'kuvvetle tavsiye' ediyor" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tavsiyeler sonucunda da geçen yıl 41 bin gemi geçmiş, bunun 26 bini kılavuz kaptan almış. Oran yüzde 64 civarında. Zaten kazaların çoğu olan kazalar, kılavuz kaptan almayan gemilerde oluyor. Dikkat ederseniz bir önceki yıla göre kılavuz kaptan alma sayısı artmış ve buna paralel olarak da kaza oranı İstanbul Boğazı'nda geçen yıl yüzde 6'ya kadar düşmüş kılavuz kaptan alındıktan sonra. Ama ondan önceki yıllara bakın kılavuz kaptan alma oranı düştükçe kaza oranı da ona paralel artıyor."
AŞİYAN'DA DÜMENİ KİLİTLENEN GEMİ
İsmail Akpınar, Aralık ayında Aşiyan'da dümenin kitlenen gemi ile ilgili olarak ise "Kılavuz kaptan orada yapması gerekeni yapmıştır ve o kaza kesinlikle gemiye ve çevreye hiçbir zarar olmadan tamamlanmıştır. Gemi makine arızası vermiştir. makine arızası verdikten sonra kılavuz kaptan orada demir atarak gemiyi belli bir mesafede durdurmuştur. Çünkü gemiler küçük kütleler değil yani 150-300 metreye kadar gidiyor, onu belli bir mesafede durdurmak, mesleki tecrübe, bilgi ve beceriye dayanır. Arkadaşımız bunu başarıyla yapmış, gemi ve çevre hasarı olmadan atlatılmıştır" dedi.
İSTANBUL BOĞAZI'NDAKİ ZORLUKLAR
Akpınar, İstanbul Boğazı'nın zorluklarını ve gemi geçişine kapatıldığı durumları ise şöyle anlattı:
"Özellikle özel geçişler dediğimiz örneğin petrol platformu geçiyor hava irtifası yüksek olan 54-58 metreyi geçen özel platformlar bu uygulanıyor. Çünkü köprülerimizi aşağı yukarı yüksekliği aşağı yukarı 64 metre. Köprülerden emniyetle geçiş sağlamak aynı zamanda su çekimleri nedeniyle trafik her iki taraftan kapanıyor, sadece petrol platformunu veya sondaj kütlesini diyelim deniz aracını geçişi için onun için kapanıyor. Bazen de kapanmıyor ama kısıtlı geçişler oluyor. Orkoz olduğunda lodos nedeniyle oluşan bir akıntı olduğu için özellikle Aşiyan Kandilli Yeniköy arasında 300 metrelik gemiler bile dans ediyor, kontrol altından çıkıyor. Bunların özellikle tehlikeli yük taşıyan gemilerin emniyetle geçişini sağlamak için o akıntının geçişini bitene kadar beklenir ve tehlikeli yük taşıyan gemilerin geçişi ertelenir. Poyrazda kuzeyli akıntı oluyor, 4-5 nat, poyraz da genel olarak boğazı açık tutmaya çalışıyoruz çünkü Karadeniz'deki fırtınalar nedeniyle fırtınalar nedeniyle küçük gemilerin barınamamaları nedeniyle oradaki gemilerdeki personelin can emniyeti ve geminin emniyeti için sürekli açık tutarak küçük gemilere boğaz içine alarak geçişlerini sağlıyoruz. Çünkü bu hiçbir zaman kuzeyli fırtınalar, poyraz fırtınasında, kuzeyden boğazı kapatmayız."
- İstanbul