Önder Kahveci Balıkesir'de Konuştu

Toplantıya Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı ve Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci, Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcıları Hasan Şirin, Abdurrahman Uysal ve İsmail Türk ile işyeri temsilcileri katıldı.

"MAZERETE SIĞINMADAN ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR"

Açılış konuşması yapan Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Mustafa Koç "Sizlerin işi zor. Türk Sağlık-Sen'in sendikal mücadelesinde canını, yüreğini ortaya koyan çok güzide bir topluluksunuz. Gücünüzü hiçbir zaman unutmadan yüreğinizi ortaya koyuyorsunuz. Sizlerin arkasında başhekim, başhemşire, siyaset ve bürokrasi yok. O yüzden yaptığınız işi bilinçli yaptığınızı biliyor, mazerete sığınmadan çalışmanız gerekiyor. Oturmakla bir yere gitmeden yetki sürecine katkı sağlamalıyız. Bu bir tepki veya eleştiri değil. Siz bizi eleştiriyorsanız bizde ortaya bir şeyler koyalım. Türk Sağlık-Sen sizlerin evi ve bu evde hep beraber yaşıyorsak sendikamızı hep birlikte temsil etmek ve yukarıya taşımak bizlerin borcu" dedi.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MEMNUNİYETİ NOLDU?"

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de sağlıkta yaşanan sorunlara dikkat çekti, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na seslendi.

Genel Başkan Kahveci "Türkiye'de 10 yıldır sağlıkta dönüşüm programı var. 10 yılda yapılan dönüşüm sadece kabinedeki bir bakan tarafından yapılmıştı. İşte sağlık kurum ve kuruluşların birleştirilmesi, genel sağlık sigortasına geçiş, aile hekimliğine geçiş, performansa dayalı döner sermaye sistemi, sözleşmeli istihdam, kamu-özel ortaklığı gibi yap-kirala-devret gibi projenin hayata geçirilmesi ve teşkilat kanunu ile beraber hem bakanlık merkezinde hem de taşrada sağlık hizmetleri farklı yönetim anlayışıyla verilmeye başlandı.

Sağlıkta dönüşüm programı tüm sağlık çalışanlarının üstüne yüklendi. Son 10 yıllık süre içerisinde siyasilerin ifadesi ile " %39 olan vatandaş memnuniyetini %76'ya çıkardık" diyenler sağlık çalışanlarının memnuniyetini kaça çıkardılar. 10 yıllık mevcut hükümetin yönettiği sağlık sistemi var. Sağlık çalışanları üstünde memnuniyet anketi yapıldı mı? Yapıldıysa kamuoyuna niye paylaşılmadı? Sağlık çalışanlarının çalışma şartları, ücretleri ve yaşamış olduğu sorunları çöme noktasında neden bir irade ortaya koyulmadı? Vatandaşın memnuniyeti varsa Sağlık Bakanlığı, Üniversitelerinde çalışan hekimden, hemşiresine kadar her çalışanın bu dönüşümde büyük katkısı vardır. Sağlıkta dönüşüm ile beraber sağlık çalışanlarının ücretleri baskılanmıştır ve iş yükü artmıştır.

Sağlık Bakanlığı'nda değişiklik oldu, kaptan değişti. Umarım süreç sağlık çalışanlarının hakları ve çalışanlarının beklentilerinin karşılandığı dönem olur. Sağlık çalışanlarının ücretlerinde yeniden düzenleme olmalı. Bir hemşirenin ortalama geliri 2.000 TL civarında maaş+döner sermaye. Yarın emekli olursa döner sermayeden faydalanamıyorlar. Uygulanan ücretlendirme politikası yeniden gözden geçirilmeli. 80 ayrı meslek grubu var. 80 meslek grubunun tamamı bu konuda zorluk yaşıyor. Bir kampanyada başlattık maaş dışı ödemelerinin tamamı emekliliği yansıtılsın. Bunun içinde döner sermaye, nöbet ücretleri ve fazla çalışma ücretleri var. Sağlık çalışanları yarın emekli olduğu zaman insana yaşayacak ücrete kavuşmasalar dâhil bu hayatta ezilmesinler."

"ŞİDDET ARTIK SON BULSUN"

Son dönemlerde yaşanan şiddet olaylarına değinen Kahveci gün geçmeden doktor, hemşire veya sağlık personelinin şiddete maruz kaldığını söyleyerek, Türkiye'de vatandaşların şiddeti problemi çözme olarak gördüğünü ifade etti.

Kahveci şunları kaydetti: "Sayın bakana sesleniyorum. Sağlık çalışanları bu konuda muzdarip ve sahipsiz bırakılmaktan dolayı üzgün ve kırgınlar. Sendika olarak 1800 sağlık çalışanı üzerinden anket yaptık. Hekimler ve sağlık çalışanları şiddete maruz kaldıklarını beyan ettiler. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet her geçen gün arttı, alınan tedbirler şiddeti engellememiş. Sayın bakana görev düşüyor, mutlaka tedbir alınmalı ve cezalar caydırıcı olmalı. Toplum bilgilendirmeli, afiş-broşür ve televizyonlara kısa filmler yapılabilir. Sendika olarak şiddetin çalışanların üzerinden çıkarılması için üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. Mecliste sağlık çalışanlarına yönelik şiddet komisyonu kuruldu ve çalışma tamamlandı.

Biz bu konuda görüşlerimizi sunduk. Durum tespiti ve alınacak tedbirlerle ilgili önümüzdeki günlerde çalışma olacak. Bu konuda şiddeti sıfırlamak için çaba sarf edelim. Bu işte oyalanmaya gerek yok. Sağlık Bakanlığı harekete geçmeli. Cezalar caydırıcı hale getirilemez mi? Vatandaş doktoru dövmüş hiçbir gerekçe sağlık personeline şiddeti uygulamayı gerektirmez. Sağlık çalışanını döven adliyenin bir kapısından girip diğer kapısından çıkıyorsa orada sorun var demektir. Sağlık çalışanı döven tutuklu yargılansın, cezalar mutlaka arttırılsın. Sağlık hakkı geçici olarak üzerinden alınsın, cebinden sağlık harcaması yapsın. Bunların hepsi caydırıcılıktır. Masanın etrafından toplanıp tartışılsak mutlaka şiddet çalışanların üzerinden çıkacaktır. Zaten yoğun iş yükü var birde üzerine şiddet olayı geliyor. Hiçbir sağlık çalışanı haftalık 40 saat çalışmıyor, hepsi 40 saatin üstünde çalışıyor.

Fazla çalışmadan dolayı ek ücret yok. Hem fazla çalıştıracaksınız hem de karşılığını vermeyeceksiniz. Sağlık çalışanlarının içerisinde anket düzenlensin, öğlen dinlenme hakkını kullanana bulamazsınız. Sağlık Bakanlığı SABİM kurdu. İyi niyetle kuruldu. Vatandaş sorununu sıkıntısını anlatsın bilgi alsın. SABİM hattı sağlık çalışanlarının şikayet hattı olsun. Kişi hastaneden çıkıyor, "Alo hemşire bana günaydın" demedi, "Doktor benimle ilgilenmedi" gibi çok gereksiz, lüzumsuz şikayetler yapılıyor ve çalışanlar üzerinde mobing uyguluyor. Hastanelerde hasta hakları birimleri yok mu? Vatandaş sağlık çalışanından şikayeti varsa buraya gidip şikayette yapılabilir. SABİM daha kolay ve rahat. Bunu bir arkadaşımız gurur meselesi yaparak intihar etti. SABİM hattı yeniden gözlerden geçirilmeli veya kapatılmalı yada bu tür şikayetler SABİM ile alınmasın. Sağlık çalışanlarının haklarıyla ilgili birim oluşmadan, hasta hakları için birim oluşturuldu."