Ölen Müşterilerinin Anılarını Dükkanında Yaşatıyor
Düzce'de, 55 yıldır berberlik mesleğini icra eden 70 yaşındaki İbrahim Ak, ölen müşterilerinin anılarını 25 metrekarelik dükkanında yer verdiği panolara fotoğraflarını asarak yaşatmaya çalışıyor.
ÖMER ÜRER - Düzce'de, 55 yıldır berberlik mesleğini icra eden 70 yaşındaki İbrahim Ak, ölen müşterilerinin anılarını 25 metrekarelik dükkanında yer verdiği panolara fotoğraflarını asarak yaşatmaya çalışıyor.
Yaklaşık 30 yıl önce tıraş olmaya gelen arkadaşlarının vesikalık fotoğraflarını biriktirmeye başlayan Ak, müşterilerinden hayatını kaybedenler olunca onlarla olan hatıralarını yaşatmak için dükkanına pano yaptı.
Yaklaşık 25 metrekarelik ve tek koltuklu berber dükkanında uyguladığı bu vefa örneği dolayısıyla çevresinden olumlu tepkiler alan Ak, çocuklarını büyüttüğü mesleğine olduğu kadar yaşama süresini dolduran müşterilerinin anılarına da sadakat göstermenin huzurunu yaşıyor.
Meslek hayatının 55'inci yılında olduğunu ve 70 yaşına geldiğini dile getiren Ak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 30 yıl önce müşterilerinin fotoğraflarını hatıra olması amacıyla aldığını anlattı.
"Bu fotoğrafları önceden hatıra olsun diye alıyordum." diyen Ak, vefat edenler olmaya başlayınca resimleri panoya yapıştırmaya başladığını söyledi.
Gelenlerin arasında sadece müşterileri olduğu gibi yakın arkadaşları ve akrabalarının da bulunduğunu aktaran Ak, "Onlar, benim özünde müşterim. Paralarını alıyorum ve çoluk çocuğum bu paradan büyüdü. Bu sebeple onlara bir şükran borcum var. Gelenler fotoğraflara bakıp anıyorlar. Başka bir gayem yok sadece şükran ve vefa." diye konuştu.
Berber Ak, halen her gelen düzenli müşterisinden vesikalık fotoğrafı aldığını aktararak, "Çekmecemde bir sürü fotoğraf var. Hepsi sırada bekliyor. Hoca camiden cenaze selasını verdiğinde kim ölmüşse hemen fotoğrafını alıp panoya yapıştırıyorum. Allah rahmet eylesin." şeklinde konuştu.
"Karşımda dükkan açan çırağıma vasiyet ettim"
Fotoğrafları astığı için çevresinden çok olumlu tepkiler aldığına değinen Ak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yaşlandım. Ölürsem, yanımda yetiştirdiğim ve karşımda dükkanı olan çırağım var. Ona, 'Benim fotoğrafımı da al yapıştır, bunu devam ettir.' dedim. Böyle bir vasiyetim var. Çocuklarım da 'Baba buranın kirası çok az, kirasını verelim, senden sonra müze yapalım. Hiçbir şeye dokunmadan, açık müze gibi her şey dursun.' diyorlar."