Öldürülen Kalıp Ustasının Davasında 12 Yıl Sonra Karar

Esenyurt'ta aracının bagajında yakılmış halde bulunan kalıp ustası Mehmet Gürbüz'ün 2007 yılında öldürülmesine ilişkin bir kişi "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 18 yıl, 2 kişiyi de "şantaj" suçundan 3 yıl dokuzar ay hapis cezasına mahkum edildi.

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına, tutuklu sanık Muharrem Çotuk ile tutuksuz sanık Musa Durmuş katıldı.

Duruşmada, maktul Mehmet Gürbüz'ün kardeşi Bedriye Gürbüz, kızı Esra Gürbüz ve tarafların avukatları da hazır bulundu.

Söz verilen müşteki avukatı Funda Sadıkahmet Alp, "Her üç sanığın, özellikle sanıklardan Muharrem Çotuk ile Musa Durmuş'un iddianamedeki gibi cezalandırılmasını talep ediyoruz. Cinayet mahallinde birliktedirler. Her üç sanık cinayetin nasıl işlendiğine dair açıklama yapmadı. Faili meçhul dosya uzun süre sonra açığa çıkmıştır. Tüm sanıklar cezalandırılsın." dedi.

Tutuklu sanık Muharrem Çotuk, suçlamaları kabul etmediğini dile getirerek, "Olayı yapan Musa'dır. Benim alakam yoktur. Yapmış olsam yaptım derdim." dedi.

Bir diğer tutuksuz sanık Musa Durmuş ise olayda kendisine iftira atıldığını belirterek, beraatini istedi.

Mahkeme heyeti, sanık Muharrem Çotuk'u "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırarak, eylemin haksız tahrik altında işlendiği gerekçesiyle cezasını 18 yıla indirdi ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Mahkeme, tutuksuz sanık Musa Durmuş'u "suç delillerini yok etme, gizleme" suçundan 4 yıl, "şantaj" suçundan 3 yıl 9 ay hapis ve 2 bin 500 lira adli para cezasına çarptırdı.

Sanık Ali Teber'i "şantaj" suçundan 3 yıl 9 ay hapis ve 2 bin 500 lira adli para cezasına mahkum eden mahkeme, sanığın "kasten öldürme" suçunu işlediği sabit olmadığından bu suçtan beraatine hükmetti.

"Babama yaşattıklarının aynısını yaşamalarını istiyorum"

Duruşma sonrasında açıklama yapan maktul Mehmet Gürbüz'ün ablası Bedriye Gürbüz, karardan dolayı mutlu olduğunu, adaletin yerini bulduğunu, kardeşinin kanının yerde kalmadığını ifade etti.

Bedriye Gürbüz, "Hiçbir şey yok, boşu boşuna işlenmiş bir cinayet. Bunu yapanların inşallah Allah 10 misli cezasını versin. Adaletime, devletime şükür ediyorum." dedi.

Mehmet Gürbüz'ün kızı Esra Gürbüz, babasının katillerinin ceza aldığı için çok mutlu olduğunu dile getirerek, "Babama yaşattıklarının aynısını yaşamalarını istiyorum. Babamın cenazesi çok kötüydü. O kadar kötüydü ki babam olduğunu kanıtlayabilmemiz için bana babalık testi yapıldı. Aylarca babamın cenazesini almak için morgda bekledim. Şu an biraz da olsa mutluyuz, ceza aldıkları için." diye konuştu.

Müştekilerin avukatı Funda Sadıkahmet Alp, dosyanın uzun yıllar faili meçhul olarak kaldığını, olaydan 9 yıl sonra şüphelinin tutuklandığını ve suçluların cezalandırıldığını belirtti.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Esenyurt'ta 15 Temmuz 2007'de bir aracın yandığı, aracın bagajında maktul Mehmet Gürbüz'ün cesedinin bulunduğu anlatılmıştı.

İddianamede, yapılan araştırmada sanıklar Muharrem Çotuk'un Esenyurt'ta oto kaporta ve tamir atölyesinin bulunduğu, sanıklardan Ali Teber'in oto alım satım işi yaptığı, sanık Musa Durmuş'un da aynı dükkana gidip geldiği, maktul Gürbüz'ün Çotuk'un iş yerine koyduğu tezgahında kalıp işiyle uğraştığı kaydedilmişti.

Sanıkların maktul Mehmet Gürbüz'ü öldürerek aracıyla birlikte yaktıkları anlatılan iddianamede, olayla bağlantılı olarak sanıklar Musa Durmuş ve Ali Teber'in olaydan sonra tehdit, baskıyla korkutarak para ve araç almak suretiyle Muharrem Çotuk'a şantaj yaptıkları, menfaat sağladıkları aktarılmıştı.

İddianamede, sanıklar Muharrem Çotuk, Musa Durmuş ve Ali Teber hakkında "canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sanıklar Teber ve Durmuş hakkında ayrıca "şantaj" suçundan ayrı ayrı 1 yıl 3 aydan 5 yıldan 3 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.