Ökk'daki Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı'nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığının (ÖKK) ele geçirilme teşebbüsüne ilişkin 69 sanığın yargılandığı davada 17 sanığın savunması tamamlandı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı'nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığının (ÖKK) ele geçirilme teşebbüsüne ilişkin 69 sanığın yargılandığı davada 17 sanığın savunması tamamlandı. Duruşmaya yarın, sanık savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasında savunma yapan sanık eski astsubay Fahri Ersoy, 15 Temmuz gecesi nizamiye bölüğü nöbetçi astsubayı olduğunu söyledi.
Nizamiyeye giriş çıkışlardan sorumlu olduğunu, 15 Temmuz akşamı servislerin çıkmasının ardından nöbeti devraldığını anlatan Ersoy, nizamiyeye mesai bitiminden sonra giriş çıkışların yasak olduğunu, nöbetçi amirin emri dışında kimsenin içeri alınmayacağını belirtti.
Ersoy, 15 Temmuz gecesi nöbetçi üsteğmenin acil çağırarak, "terör saldırısı olduğunu, özellikle ÖKK'ya saldırı yapılabileceğinin söylendiğini" aktararak, bu süreçten sonra Gölbaşı'ndan bomba seslerinin geldiğini, nizamiye kapısının da kırılmaya çalışıldığını kaydetti. Bu kişilerin sonradan içeri alındığını ifade eden Ersoy, şu savunmayı yaptı:
"(Demek ki içeri alınmaları uygunmuş) diye düşündük. Yoksa bunlarla çatışmaya girecektik. Nöbetçi amir Yüzbaşı Volkan Vural Bal, nizamiye bölgesinde idi, araçların içeri alınmasını söyledi. Araçları park ettiler, indiler. Hepsinde silah, teçhizat vardı. Gelenlere 'Silahları nereden aldınız' diye sordum. Kimse cevap vermedi. Tekrar sordum 'Alarm verildi, size takviye geldik' dediler. Kulede gözetlemeye devam ediyordum, Volkan Vural Bal, 'Aşağı in, oradan gözetleme yap' dedi ve gitti. Bu saatten sonra kimsenin içeri alınmayacağı söylendi. Bu arada ellerinde silahlarla sivil kişiler geliyordu. Siviller arasından, 'Bir tek Atatürk'ün askeri siz misiniz?' diye bağırıldığını duydum. Ben verilen emirleri yerine getiririm. Babamın oğlu da gelse içeri alamam, bana verilen emir 'Hiçbir şekilde kimseyi içeri alma' idi. Ben emre koşulsuz uymak zorundayım. Okul komutanı da olsa, babamın oğlu da almam. Uyarı ateşi yapılınca bu sivil kişiler geri çekildiler."
"Davaya ilişkin konuşursanız yargılama hızlanır"
Sanık Fahri Ersoy, gece saat 02.00 civarında iki helikopterin karargah binasına iniş yaptığını gördüğünü, nöbet yerini terk etmediğini belirterek, "Kimin helikopterden indiğini, kimin kime ateş ettiğini görmedim. 'Neler oluyor?' diye tekrar sordum, kimse bilmiyordu. Emir geldi, havaya 8-9 el uyarı ateşi yaptım. O gece sadece emir üzerine havaya ateş ettim, başka bir eylemim olmadı." diye konuştu.
FETÖ ile uzaktan yakından bağlantısının bulunmadığını iddia eden Ersoy, okuduğu okulların belli olduğunu, örgütün yurtlarında kalmadığını, bu kişilerle "abi-kardeş" ilişkisi içinde yer almadığını ileri sürdü.
Ersoy, sabaha karşı yeniden gelen sivil bir grubun ateş ettiğinin söylendiğini, kayıt kabul denilen yere geçtiğini, takviye için geldiğini söyleyen grubun burada olduğunu gördüğünü anlattı.
Bu sırada, çalan telefona sanıklardan Kadir Aslan'ın baktığını, telefonla konuştuktan sonra, "Kemal Albay arıyor, 'Elinize beyaz bir şey alın dışarı çıkın, silahları bırakın' dedi. Elime beyaz renkli havlu, atlet gibi bir şeyi sarıp dışarı çıktım. Bizi sürünerek yere yatırdılar, ellerimizi, gözlerimizi bağladılar. Sürekli 'vatan haini' diyerek vurdular. 'Nöbetçiyiz' dedik, gelen vuruyor, giden vuruyor. Nizamiye takım komutanı odasında bir heyet kurmuşlar. Gözlerimiz kapalı, ellerimiz bağlı. Domuz bağıyla bağladılar, işkence yaptılar." ifadelerini kullandı.
Fahri Ersoy'un, burada işkence gördüklerine ilişkin beyanları üzerine Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, bu iddiaların şikayet konusu yapıldığını, bu yargılamanın konusu olmadığını belirterek, bakılan davayla ilgisi bulanmadığını söyledi.
Ademoğlu, 69 sanığın yargılandığı bu davada, sanıklardan 2'sinin kaçak olduğunu, 67 sanıktan 17'sinin dinlendiğini ifade ederek, "Savunmaların ciddi zaman alacağı anlaşılıyor. Savunma hakkına kısıtlama getirmiyoruz. Davaya ilişkin konuşursanız yargılama hızlanır, baktığımız tek dava bu değil. Üç gün içerisinde alabildiğimiz kadar savunma alacağız. Ne kadar hızlı alabilirsek, o kadar çok kişi dinleriz" dedi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Fahri Ersoy, "Darbeden bilgim yok, 'terör saldırısı var' dendi, harekat tarzı ne ise onu yaptım." şeklinde konuştu.
Duruşmaya, yarın devam edilecek.