Oğuz Kaan Salıcı'nın Mardin'de Dinlediği Çitfçiler, Elektrik Faturalarından Yakındı: "Bizi Hırsızlıkla İtham Etmeleri Zorumuza Gidiyor"

Mardinli çiftçiler, CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'ya yaşadıkları sorunları anlattı. Sulamada kullanılan elektriğin faturasına tepki gösteren bir çiftçi, "Şerefli, namuslu insanlarız. Çalmak da istemiyoruz. Kullandığımız şeyin parasını da borcunu da ödemesini biliyoruz. Ama bizi hırsızlıkla itham etmeleri zorumuza gidiyor. Ben ektiğimin yüzde 50'sini vereyim onlara benim yakamdan kurtulsunlar yani. Ama yüzde 100'ünü isterse ben çocuklarımı nasıl eğiteceğim" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Mardin'de çiftçilerin sorunlarını dinledi. Salıcı, çiftçilere iktidarın GAP'ı halen bitirmediğini anımsatarak, "Kimsenin gidip gelmediği projelere para aktaracağına GAP'ı bitirsene. GAP'ı bitirdiği zaman siz toprağın hepsini sulayacaksınız. Mardin'de 'Toprağın ne kadarı sulu?' diye soruyorum, diyorlar ki 'Yarısı'. Geri kalan yarısı kuru. Kuru tarım yapılan yerde verim var mı bu sene?" dedi. Çiftçiler, verim alamadıklarını ifade ederken, elektrik faturalarından da dert yandı.

Bir çiftçi "Bizim can damarımız GAP suyu" diyerek sulamada yaşadıkları soruna değindi. Başka bir çiftçi, tarlalarını kuyu suyundan sulamak için kullandıkları elektriğin maliyetinden yakınarak, "Bu şirket elektriği alırken, biz ödemeyi yaparken bize bir IBAN veriyordu. Gidin yatırın dekontu getirin bize' diyordu. Veriyorduk, ondan sonra yine gidiyorduk, yine borçlu kalıyorduk. Hala borçluyuz, borç bitmiyor" diye konuştu.

Çiftçi, kendilerine her ay fatura çıkarıldığını dile getirerek, "Eskiden altı aydı şimdi her ay" dedi. Çiftçi, 780 dönüm tarlası için 1,5 milyon lira elektrik borcu olduğunu kaydederek, "Şimdi buradaki bütün çiftçi borçlu TEDAŞ'a" diye vurguladı. Çiftçi, "Deniz gibi para alıyorlar. Burada mağdur olan çiftçi. Ama çiftçi derdini anlatamıyor" diye kaydetti.

Bir başka çiftçi, kendilerinin kaçak elektrik kullanmak istemediğini kaydederek, "Şerefli, namuslu insanlarız. Çalmak da istemiyoruz. Kullandığımız şeyin parasını da borcunu da ödemesini biliyoruz. Ama bizi hırsızlıkla da itham etmeleri zorumuza gidiyor. Ben ektiğimin yüzde 50'sini vereyim onlara benim yakamdan kurtulsunlar yani. Ama yüzde 100'ünü isterse ben çocuklarımı nasıl eğiteceğim" diye konuştu.