Öğrencisinin Rektör Olduğu Üniversitede Konferans Verdi

Nezehat Çeçen konferans salonunda gerçekleşen konferansa Rektör Prof. Dr. İrfan ASLAN, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet BİBER, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Sağlık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. İlhami GÜLÇİN, Prof. Dr. Adem TATLI, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Konferansın açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. İrfan ASLAN, bir dönem ders aldığı hocasının konferans için üniversitede bulunmasından dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu belirtti.

Üniversitede kurulduğu günden bu yana yaklaşık 300 kültürel faaliyetler yapıldığını kaydeden Prof. Dr. ASLAN, "Bundan dolayı çok mutluyum. Bugünkü konu birçok insanın kafasında, istifham uyandıran, yıllarca Türkiye'de çalkantılara neden olan bir konu. Tabi bunu da ilim erbabından öğrenmek, bu donanımı kazanmak, gerçekten mutluluk verici. Bu vesileyle hocama tekrar teşekkür ediyorum. 1988'de dersime gelen hocamı burada görmek, ayrıca bir onur ve mutluluk kaynağı. Hocamız, ders anlatışıyla, tatlı üslubuyla, ihlasıyla, samimiyeti ile her zaman gönlümüzde taht kurmuş bir şahsiyettir. Hoca olma vasfı bu diye düşünüyorum" diye konuştu.

Üniversitenin fiziksel ve akademik gelişimini hızlı bir şekilde tamamlayarak doğunun serhat şehri Ağrı'ya daha büyük başarılar kazandıracağını aktaran Prof. Dr. ASLAN, "Hep birlikte başladığımız yola, hızlı bir şekilde devam edip, daha güzel başarılara imza atacağımıza inanıyorum" dedi.

'Vahyin Işığında Evrim' konferansında konuşan Prof. Dr. Adem Tatlı, bir dönem öğrencisi olan İrfan ASLAN'ı Rektör olarak görmekten dolayı gururlandığını, en güzel ve hoş konferanslardan birini vermenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

"Evrim kelimesinin başkalaşma, farklılaşma, kademeli olarak gelişme, değişme ve ilerleme değişik farklar bulunan pek çok kelime, tabir ve deyim yerine kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Tatlı, bir yaratıcının kabulü veya reddi"nin evrim tartışmalarının asıl noktasını oluşturduğunu kaydetti. Prof. Dr. Tatlı, "Mesela elinizde bir gözlük var. Bunun hangi maddelerden yapıldığını, ne iş gördüğünü en ince ayrıntılarına kadar inceliyorsunuz. Böyle bir argümanda herkes gözlüğün bir ustanın eseri olduğunda hemfikirdir. Gözlük yerine canlıların gözü dikkate alınınca, o da en ince yapısına kadar inceleniyor, ne işe yaradığı ve nasıl çalıştığı ortaya konulmaya çalışıyor. Buraya kadar evrimcilerle yaratılışçılar arasında problem yoktur. Bu gözün ustasının kim olduğuna sıra gelince, tartışma başlıyor. Yaratılışı savunanlar, eldeki gözlüğün, ilim irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğu gibi, ondan daha mükemmel olan gözün de ilim, irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğunu kabul ederler. Ateist evrimciler ise, gözlüğün ustasını kabul ettikleri halde, gözün tesadüfen ortaya çıktığını ve bir ustasının bulunmadığını belirtiyorlar ve böyle bir iddianın bilimsel bir yaklaşım tarzı olduğunu ileri sürüyorlar" dedi.

Konferans Prof. Dr. İlhami Gülçin'in Prof. Dr. Adem Tatlı'ya plaket takdim etmesiyle sona erdi.