Haberler
Türkiye ekonomisi yılın 3. çeyreğinde yüzde 2.1 büyüdü

Türkiye ekonomisinden sevindiren haber

Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Osman Yalçın hakkında yakalama kararı

Özel'in cezaevi ziyareti sırasında başkan yardımcısına operasyon

Çete ile anılan Güney Hastanesi'nin sahibi: Ortaokul mezunuyum, sigorta primim için hastaneyi satın aldım

İstanbul'un göbeğindeki hastaneyi bakın ne için satın almış

Halep savaşında ölü sayısı 100'ü geçti, muhalif gruplar kent merkezine dayandı

Türkiye sınırında kan gölü! Kent merkezine dayandılar

Oğlu ile Sıra Arkadaşı Olmak İstedi, Okul Arkadaşı Oldu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

KAYSERİ'de 11 yıldır imamlık yapan, 2 çocuk babası Zafer Özcan (44), oğlu Ahmet Talha Özcan (21) ile üniversite arkadaşı oldu.

KAYSERİ'de 11 yıldır imamlık yapan, 2 çocuk babası Zafer Özcan (44), oğlu Ahmet Talha Özcan (21) ile üniversite arkadaşı oldu. Özcan'ın eşi ve kızının da birlikte üniversiteye hazırlandığı belirtildi. Kayseri'de yaşayan ve 11 yıldır din görevlisi olarak İl Müftülüğü'nde çalışan Zafer Özcan, oğlu Ahmet Talha Özcan (21) ile sıra arkadaşı olmak için birlikte üniversite sınavına girdi. Merkez Melikgazi İlçesi Turan Mahallesi'nde bir camide görevli olan Zafer Özcan, 2 yıl önce yapılan yerleştirme sonuçları sonucunda, ERÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nü kazanırken, oğlu Ahmet Talha da aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi Ermeni Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi olmaya hak kazandı.

Gazetecilik 2'nci sınıf öğrencisi olan imam Zafer Özcan, buruk bir sevinç yaşadığını dile getirerek, "Kitap okumayı ve kendimi geliştirmeyi çok seviyorum. Yıllar sonra yeniden üniversite okuyacak olmaktan dolayı sevinçliyim. Ama oğlum ile Gazetecilik Bölümü'nde sınıf arkadaşı olma hayalimi gerçekleştiremediğimiz için buruk bir sevinç yaşıyorum. 2 sene önce baba- oğul birlikte üniversite okuma hayali ile bu yola çıkmıştık. Aynı kampuste olmak ise beni teselli ediyor" diye konuştu.

İmam Zafer Özcan, "Oğlumla aynı fakültede okumak benim en büyük hayalimdi. Onla, aynı sırada, sınıf arkadaşı olmayı ve o ders havasını birlikte teneffüs etmeyi hayal ediyordum. Ama, kısmet olmadı.,Bir de kızım var. Onun da, annesi ile birlikte sınıf arkadaşı olmasını hayal ediyordum. Bu sene nasip olmadı. 1 sene daha bekleyecekler yeniden sınava girecekler, inşallah onlar hayalimi gerçekleştirip aynı sınıfta ana kız okuyacaklar. Rabbim oğlumla benim sınıf arkadaşı olmamızı nasip etmedi. Ama, ERÜ çatısı altında birleştirdi nasip olursa eşim ve kızımda inşallah üniversiteyi kazanarak bizimle aynı kampuste olacak. Onlar analı kızlı bizde, babalı oğullu okuyacağız. Böyle bir hedefim vardı bu, hedefe ailecek inşallah ulaşacağız" diye konuştu.

İletişim Fakültesi'nin seçmesinde, din görevlisi olmasının etkisine de değinen Özcan, "İletişim, hayatımızın bir parçası, olmasa olmazı diyebilirim. Cami görevlisi olmam nedeniyle insanlarla iç içeyim. Onlara doğruyu anlatabilmek için iletişim çok önemli. Bundan dolayı bu bölümü okumak istedim. Okulumdan ve bölümümden memnunum keşke daha önce okusaydım diyorum" dedi.

'DERSLERE GİREBİLMEK İÇİN YILLIK VE HAFTALIK İZNİMİ KULLANIYORUM'

Gazetecilik Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi olan Özcan, devamsızlık yapmamaya özen gösterdiğini de kaydederek, "Derslere imkanlarım ölçüsünde gitmeye çalışıyorum. Haftalık ve yıllık iznimden feragat ederek, derslerime gidiyorum. Ailem, Kayseri merkezde yaşıyor. Ben, onlardan uzakta burada adeta bekar hayatı yaşıyorum. Sınavlara görev yaptığım camide hazırlanıyorum. Derslerden sonra camiye geliyorum. Burası, benim için adeta küçük bir evim ve dünyam oldu. ders tekrarlarını burada yapıyor, sunumlarımı camide hazırlıyorum. Okula da buradan gidiyorum. Zor bir durum ama, her zorluğun sonunda bir kolaylık var. Rabbim de bu kolaylığı bana nasip edecek ona inanıyorum" şeklinde konuştu.

'KENDİMİ DAHA İYİ İFADE ETME İMKANI BULDUM'

Gazetecilik Bölümü'nü daha önce yazmadığı için pişmanlık duyduğunu da sözlerine ekleyen Zafer Özcan, "Kendi adıma bir iletişim eksikliği olduğunu düşündüğüm için bu bölümü tercih ettim. 2 sene önce düşündüğüm fikirlerden şu an da uzaklaştım. Evladım yaşındaki kişilerle sınıf arkadaşlığı yapıyorum. Okulun faydalı olduğunu bizzat şahit oldum. Baba-oğul olarak iletişim eksikliğini çok iyi anladım. Ruh halini ve psikolojisini çok iyi gözlemledim. Cemaatim ile daha iyi diyalog kurmaya başladım. Cemaatime kendi eksikliklerimi tahlil etme olanağı ve kendimi daha iyi ifade etme imkanı buldum. Genelde olumlu tepkiler alıyorum. Çocuklarım yaşındaki insanlarla aynı sınıfta olmaktan gurur duyuyorum. Öğrenmenin yaşı yok. 60'lı, 70'li yaşlarda okuyan insanlar bana itici güç oldu. Herkese baba oğul ya da torunuyla okul okumasını tavsiye ederim" ifadelerine yer verdi. - Kayseri

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title