Ödüllü Ressam, 2011'den Beri Yiyeceklerini Çöpten Topluyor

Finlandiyalı Ressam Nadja Andersson, yiyecek ihtiyacını gıda satış mağazalarının çöp konteynerlerine attıkları gıda ve içeceklerden karşılıyor.

Helsinki'de yaşayan 26 yaşındaki Andersson, Ressam ve Çizgi Roman Yazarı. Son çizgi kitabı "Tavukların Şenliği" geçen yıl yayınlandı. Andersson'un değişik kurum ve vakıflardan aldığı 3 ödülü var. İsveç Haber Ajansı Yle'ye açıklamalarda bulunan Andersson, 2011 yılından itibaren Helsinki'de bulunan gıda satış mağazaların çöp konteynerlerine "dalış" yaptığını ve gıda ihtiyacını çöpten karşıladığını söylüyor.

YILDA KİŞİ BAŞINA 24 KİLO YENİLEBİLİR YİYECEK ÇÖPE ATILIYOR

Yapılan araştırmalar Finlandiyalıların yılda kişi başına 24 kilo yenilebilir durumdaki yiyecekleri çöpe attığını gösteriyor. Bozulan ve yenilemeyecek duruma gelen yiyeceklerle birlikte bu rakam kişi başına 80 kiloya yükseliyor. Andersson'da gıda ihtiyacını çöplerden karşılama düşüncesi, 19 yaşında iken Norveç'te yaz tatilinde bir restoranda çalıştığı sırada, yenilebilir durumdaki yemeklerin çöpe atıldığını gördüğünde ortaya çıkmış.

"ÇÖPE DALMAK" ETİK AÇIDAN DÜNYA ANLAYIŞIMA UYGUN

İş bitimi çöpe atılan yemekleri alıp eve götürdüğünü söyleyen Andersson, "Bu mağaza ve restoranların oldukça iyi ve taze gıdaları çöpe attıklarının farkına varmama neden oldu" diyor.

"EĞER TAZE MEYVE VE SEBZEYİ ÇÖPTEN BULABİLİYORSAM..."

Andersson, çöplere dalış yapmasının ekonomik ve etik nedenleri olduğunu söylüyor. Çöpe dalış eylemlerini daha çok para biriktirdiği yaz aylarında yaptığını belirterek, "Etik açıdan bu benim dünya anlayışıma kesinlikle uyuyor. Eğer taze sebze ve meyveleri çöpte bulabiliyorsam neden satın alayım" diyor.

"BAŞLARDA UTANIYORDUM"

Başlangıçta çöpte yiyecek aramanın biraz utanma duygusu yarattığını ve bunun zamanla geçtiğini belirttikten sonra duygularını şu cümlelerle ifade ediyor: "Çok ilginç ama yaptığımdan gerçekten utanmıyorum. Ama bazen başkalarının eşyalarını karıştırdığım hissine kapılıyorum. Daha fazla yiyecek buldukça daha fazla gururlu olduğum duygusuna kapılıyorum."

Başlangıçta çöplerden yiyecek topladığını gizleyen ve arkadaşlarına anlatmayan Andersson, bir süreden beri bulduğu gıdaların resimlerini Instagram hesabında yayımlıyor.

MEDYADAKİ HABERLER "ÇÖPE DALIŞINI" CESARETLENDİRDİ

Medyada tüketim çılgınlığının ve plastik kullanımının doğada yarattığı tahribat ve iklim değişikliğinin yaptıklarını duyurmak için kendini cesaretlendirdiğini söyleyen Andersson, karşılaştığı tepkileri şöyle özetliyor:

"Bazılarının ön yargıları var ama çoğunlukla merak ediyorlar. Ne bulduğumu ve kirli olup olmadığını soruyorlar. Instagram'a resimleri koymak ne yaptığımı göstermek açısından iyi bir yöntem. Örneğin 6 şişe zeytinyağı buldum ve resimlerini yayımlayarak ihtiyacı olan olup olmadığını sordum."

ET VE EKMEK ALMIYOR

Çöplerden aldığı gıdaları yerken kaygılanmadığını ancak et ve tahıl ürünleri yemediği için bunları almadığını söyleyen Andersson, "Eğer et yeseydim alırken çok dikkatli olurdum. Genellikle sebze, meyve, kahve, zeytin yağı ve baharatları alıyorum" diyor.

ÇÖPTE GIDA ARAMAK İSTEYENLERE ÖNERİLER

Andersson, hijyenin çok önemli olduğunu, poşette olsa bile bulunan sebze ve meyvelerin önce sıcak su daha sonra da bulaşık deterjanı ile iyice yıkanıp durulanması gerektiğini, çürük ve bozuk gıdaların yenilmemesi gerektiğini söylüyor.

Andersson, çöpte gıda aranmadan önce gıda mağazasından izin alınması ve dalış yapılırken çöplerin dağıtılmaması gerektiğine dikkat çekiyor.