O Sahada Her Yarış F.bahçe-G.saray Derbisi!
At yarışları üzerine... Binlerce yıllık insanlık tarihinin çeşitli dönemlerinde çok büyük roller üstlenen, savaşta onu sırtında taşıyan, barışta her zaman onunla omuz omuza yürüyen ve modern dünya ile tanışma süresince insanoğlunun en büyük dostu olan atların günümüzde varlığını...
At yarışları üzerine… Binlerce yıllık insanlık tarihinin çeşitli dönemlerinde çok büyük roller üstlenen, savaşta onu sırtında taşıyan, barışta her zaman onunla omuz omuza yürüyen ve modern dünya ile tanışma süresince insanoğlunun en büyük dostu olan atların günümüzde varlığını sürdürebilmesinin başlıca nedeninin at yarışları olduğunu biliyor muydunuz?
Milyon dolarlık lüks araçların, jetlerin, hızlı trenlerin, hatta neredeyse uçan arabaların ve insan taşıyan dronların dizayn edilmeye başlandığı günümüzde artık bir ulaşım aracı olmaktan çıkan atlar, savaş yıllarında dahi hipodromları ve haraları koruması altına alan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi 'modern toplumlar için sosyal bir ihtiyaç' olan at yarışları sayesinde ıslah ediliyor ve yaşamlarını sürdürüyorlar.
Elbetteki binicilikten tutun da, ata sporlarımızdan cirite kadar insanı ve atı bir araya getiren çok sayıda spor dalı var. Ancak bunların hiçbirisi büyüklük olarak 'kralların sporu, sporların kralı' olarak nitelendirilen at yarışları ile mukayese edilemez. Öyle ki; 2017 yılı itibariyle dünya yarış ve yetiştiriciliğindeki at sayısı 242 bin 875 olarak tespit edilmiştir. Bu, atla yapılan başka hiçbir spor dalında ulaşılamayacak bir sayıdır.
DEVASA BiR ENDÜSTRi
İşte böyle bir nüfusa sahip olan atçılık sektörü; at sahipliği, yetiştiriciliği, jokeyleri, seyisleri, veterinerleri, hara ve
hipodrom çalışanları, ganyan bayileri, entegrasyon içerisinde olduğu tarımsal faaliyet alanlarındaki işbirlikleri ve müşterek bahse katılan yarışseveri ile dünyada olduğu gibi ülkemizde de kimileri için bir yaşam tarzı, kimileri için eşsiz bir eğlence ama
her şeyden önce yarattığı istihdam ve katma değerle büyüklüğü milyar dolarla ölçülebilen devasa bir endüstridir. Milli Piyango gibi, dönen bir küre ve içerisine atılan toplardan ibaret bir
organizasyonun ve futbol gibi dünyanın en fazla ilgi çeken sporunun yaşatılmasındaki en büyük finansal kaynak olarak gösterilen futbol müşterek bahsinin son derece masum birer şans oyunu olarak algılandığı ülkemizde, arkasında büyük bir yetiştiricilik faaliyeti bulunan ve on binlerce aileye iş ve
AŞ imkanı sağlayan at yarışlarının, bazı kesimler tarafından
'kumar'olarak gösterilmeye çalışılması ne büyük bir çelişkidir!
Yarattığı her türlü katma değerin ötesinde at yarışları kuşkusuz bir gelenektir, bir kültürdür. Kraliçe II. Elizabeth'in sarayındaki ahırında onlarca safkan yetiştirmesi, Dubai Emiri
Şeyh Muhammed Bin Raşid El Maktum'un binlerce yarış atına sahip olması hep bu yüzdendir.
PARİS'TE 27, TÜRKİYE'DE 9 HİPODROM BULUNUYOR
At yarışları ayrıca 400 bin kişiye istihdam sağlayan ve 500'den fazla hipodroma sahip olan Avrupa Birliği'ne girmeyi kendisine hedef koyan bir ülkenin tartışmasız en önemli modernite
göstergelerinden biridir. Bu yüzden günümüzde 9 hipodroma sahip olan ülkemiz, en kısa sürede 27 hipodromu bulunan Fransa'nın
başkenti Paris kadar hipodrom sayısına bir an önce ulaşmalıdır.
Ülkemizde at yarışlarının kalbi İstanbul Veliefendi Hipodromu'nda atar. Yaz-kış yarış yapılan Veliefendi Hipodromu aynı zamanda
Türkiye'nin en büyük koşusu olan ve 'Yarışların Efendisi' olarak kabul edilen Gazi Koşusu'na da ev sahipliği yapmaktadır.
Türk sporunda Atatürk'ün adına düzenlenen yarışmalar ve futbol maçları, hiç kuşkusuz çok ayrı bir anlam ifade eder. Daha
önce duymuş muydunuz bilmiyorum ama bu yarışmaların arasında en eskisi, 1927 yılından beri yapılmakta olan Gazi Koşusu'dur. Bu
büyük koşu bugün de Türk atçılığının en büyük ve en önemli yarışı niteliğini korumaktadır. Büyük Atatürk'ün izniyle yapılmaya başlanan Gazi Koşusu, onun ölümünden sonra da hiç aksamadan bugünlere dek sürdürülmüştür. Hiç kuşkusuz Atatürk'ün hipodroma
gelerek at yarışlarını izlemesi, ülkemizde yarışçılığın gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır. Ünlü İtalyan mimarı Viotti Violli tarafından yapılan modern Ankara Hipodromu da, Atatürk'ün emir ve direktifleriyle inşa edilmişti. Türkiye'de atçılığı ve yarışçılığı teşvik amacıyla kurulan Yarış Islah Encümeni de, yine Atatürk'ün büyük desteğini görmüştü.
Ulu Önder bu encümenin ricası üzerine adına 1926 yılında bir Gazi Koşusu'nun yapılmasına sevinerek izin verdi. Böylece Türk
yarışçılık dünyasının en önemli klasik koşusu olan Gazi Koşusu, 1927 yılından bu yana Türk yarışçılığına renk katmaya başladı.
İngiltere yarışçılık aleminde Derby ne ise, bugün Türk yarışçılığında da Gazi Koşusu odur ve bu önemli koşu 1927 yılından bu yana aralıksız gerçekleştirilmektedir. Atatürk'ün yarış
camiasına bıraktığı çok değerli bir miras olan Gazi Koşusu'nun armağanı, Atatürk'ün at üzerindeki gümüş heykelidir. Ünlü heykeltıraş Şadi Çalık'ın eseri olan bu heykel, 1970 yılından
beri Gazi Koşusu galiplerine verilmektedir.
VELİEFENDİ'DE İLK START 11 NİSAN'DA
Yukarıda sizlere at yarışları ile ilgili genel ve ülkemizdeki durumu hakkında kısa bilgiler verdim. Bu yazıyı okuyan her okurun
bir kez dahi olsa mutlaka hipodromlara gelmesini ve iki canlının yeryüzünde yaptığı tek spor olan at yarışlarını yerinde canlı
olarak izlemesini tavsiye ederim.
2018 yaz yarış sezonu İstanbul'da 11 Nisan 2018 Çarşamba günü açılacak. Ankara 75.Yıl Hipodromu ile birlikte en önemli yarışlara ev sahipliği yapacak olan Veliefendi'de pek çok şampiyon safkan
ve başarılı jokey performans sergileyecekler. Yarışseverler
bu şampiyonları seyredecek ve tuttukları safkanlara oyun oynayacaklar. Ama sonunda her zaman olduğu gibi at koşacak, baht
kazanacak…
Spor Arena Plus dergisini