Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

Gayrimenkulde yeni dönem, vergide rayiç bedel tarih oluyor

Gayrimenkul alım satımında yeni dönem

O" Polise Bir Dava Daha - Arşiv

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Esenyurt'ta liseli gencin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırılan polis memuruna, aynı olayla ilgili "Silahla tehdit" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 8 yıla kadar hapis istendi.

Esenyurt'ta liseli gencin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırılan polis memuruna, aynı olayla ilgili "Silahla tehdit" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 8 yıla kadar hapis istendi.

Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İstanbul DHA

Esenyurt'ta silahından çıkan kurşunla lise öğrencisi Ömer Barış Topkara'nın (16) ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırılan polis memuru H.D.S. (21) hakkında bir dava daha açıldı. Olay tarihinde polis memuru H.D.S.'nin, gözaltına aldığı 16 yaşındaki Ömer Barış Topkara ile arkadaşına yönetmeliğe aykırı olarak kelepçe taktığı ve silahını mağdurlara doğrultup sallayarak 'Kaçmayı denemeyin, kaçarsanız ne olacağını biliyorsunuz?' şeklinde sözler sarf ettiği belirtilen iddianamede, polis memuru H.D.S.'nin "Silahla tehdit" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 8 yıla kadar hapsi istendi. Sanık H.D.S. ilk duruşmada suçlamaları reddederek beraatini istedi.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 16 Şubat 2017 tarihinde meydana gelen olay iddianameye göre olay şöyle oldu: Esenyurt'ta AVM'de bulunan bir mağazada hırsızlık yapıldığı polise bildirildi. İhbar üzerine Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan H.D.S. (21) ve S.T.(49) olay yerine intikal etti. Bu sırada hırsızlık olayına ilişkin Ömer Barış Topkara ve arkadaşı mağaza yetkililerince kontrol altına alındı. Polis S.T., Ömer Barış Topkara'nın bacağına tekme ile vurdu. Polis memuru S.T. ayrıca mağdurlar Ömer Barış Topkara ve arkadaşı E.S.'ye 'Üstünüzdeki kıyafet ne biçim kıyafet eş cinsel misiniz?' şeklinde sözler sarf etti. Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'ne göre çocuklara kelepçe takılamayacağı açıkça belirtilmiş olmasına rağmen mağdur çocuklar birbirlerine kelepçelendi.

"HÜKME AYKIRI HAREKET ETTİLER"

Mağdurların daha sonra polis merkezine götürülürken kaçmış olmalarının şüphelilerin bahse konu amir hükme aykırı hareket etmiş oldukları gerçeğini değiştirmeyeceği vurgulanan iddianamede, şüphelilerin "Görevi kötüye kullanma" suçunu iştirak halinde işledikleri, her ne kadar şüpheliler mağdurların yaşlarını büyük olduğunu değerlendirdiklerini belirtmiş iseler de mağdurların yaşlarını beyan etmiş olmaları karşısında şüphelilerin bu savunmalarına itibar edilmediği kaydedildi. .

"TEHDİT SUÇUNU İŞLEDİĞİ BELİRTİLDİ"

Polis memuru H.D.S.'nin, mağdurların Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ) sıfatıyla yakalanmalarının ardından AVM çıkışına doğru giderken silahını kılıfından çıkarıp mağdurlara doğrultup sallayarak 'Kaçmayı denemeyin, kaçarsanız ne olacağını biliyorsunuz?' şeklinde sözler sarf ederek "Tehdit" suçunu zincirleme şekilde işlediği öne sürüldü. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli H.D.S.'nin "Silahla tehdit" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 3 yıldan 8 yıla, diğer şüpheli polis memuru S.T. hakkında ise "Basit yaralama","Hakaret" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 2 yıldan 8 yıla kadar hapsi talep edildi.

"18 YAŞINDAN BÜYÜK GÖRÜNDÜKLERİNDEN KAÇMAMALARI İÇİN KELEPÇELEDİK"

Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren polis memuru H.D.S., olay yerine intikal ettiklerinde iki şüphelinin mağazanın deposunda tutulduğunu anlatarak, "Görevimiz gereği yapmamız gereken işlemleri yaptık. Şahıslardan kimliklerini istedik. Ancak üzerlerinde kimlikleri yoktu. TC kimlik numaralarını sorduk. Ancak söyleyemediler. Bu nedenle de sistemimizden sanıkların kimliğini sorgulayamadık. Ancak görüntü itibariyle 18 yaşından büyük göründüklerinden şahısların kaçmaması için birbirlerine kelepçeledik. Çocuklara kelepçe takılmayacağını zaten biliyordum. Ancak şahıslar büyük göründükleri için kelepçe takmakta bir mahsur görmedim. Kelepçeyi ben taktım ancak amirimin emri ile taktım. Daha sonra şahıslara kaçmamaları gerektiği yolunda uyarıda bulundum. Onları tehdit etmek, hakaret etmek ya da onları yaralamak gibi bir eylemim olmadı. Zaten AVM'den çıktıktan sonra doktor muayenesinden sonra ağır cezada yargılandığım olaylar meydana geldi. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatime karar verilsin" dedi. Sanık H.D.S. olay yerine intikal ettiğinde şahısların üzerindeki kıyafetten dolayı onlara herhangi bir şey söylemediğini, amirinin de kıyafetleri ile ilgili bir şey söylediğini ve duymadığını belirtti. Topkara ve arkadaşına kelepçe taktıktan sonra tokat atmadığını, amirinin de tekme attığını görmediğini kaydeden H.D.S., Topkara ve arkadaşına AVM çıkışında kaçmamaları gerektiği yolunda uyarıda bulunduğunu belirtti.

"MÜŞTEKİLERE HAKARET İÇEREN HERHANGİ BİR ŞEY SÖYLEMEDİM"

Diğer polis memuru S.T. de "Öncelikle şahıslara hırsızlık yapıp yapmadıklarını sorduk. Yapmadıklarını söylediler. Oraya gittiğimizde zaten agresif hareketler sergiliyorlardı. 'Suçu biz işlemedik. Hırsızlık yapmadık' diyorlardı. Sabıkaları olup olmadığını sordum. Ancak öncesinde üzerlerinde kimlik olup olmadığını sordum. Kimlikleri olmadığını anlayınca TC kimlik numaralarını sorduk. Bilmedikleri için sistemde sorgulamalarını yapamadık. Görüntü itibariyle 18 yaşından büyük görünüyorlardı. Bunun üzerine ikisini birbirlerine kelepçeledik. Bu esnada çocukların üzerindeki kıyafetten ve hallerinden bahsederek onlara böyle bir şey sorup hakaret edecek olsam etrafta bir sürü insan varken yapacak kadar tecrübesiz bir insan değilim. Biz şahıslar ile yaklaşık doktor muayenesi aşamasına kadar 2 saat kadar birlikte kaldık. Ekip arabasında uzun süre yalnız kaldık, böyle bir şey söyleyecek olsam kimsenin olmadığı ortamda söylerim. Müştekilere hakaret içeren herhangi bir şey söylemedim. Çocuklara tekme atmak ya da tokat atmak gibi bir eylemim olmadı. H.D.S.'nin de olmadı" diye konuştu.

BABA TOPKARA: ŞİKAYETÇİYİM

Ömer Barış Topkara'nın babası Seyfettin Topkara duruşmada sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Öte yandan olay günü Ömer Barış Topkara'nın yanında bulunan arkadaşı mağdur E.S. de olay günü yaşananları anlatarak şikayetçi olduğunu belirtti. Tanıkların dinlenmesi için duruşma ertelendi.

İDDİANAME VE OLAYIN GEÇMİŞİ

16 Şubat 2017 tarihinde Ömer Barış Topkara ile arkadaşı hırsızlık eylemi gerçekleştirdi. Bu eylemin ardından kolluk kuvvetleri tarafından olay mahallinden alınan Topkara ve arkadaşı ardından darp-adli raporu almak üzere Esenyurt Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Elleri birbirine kelepçelenmiş çocuklar kaçmaya başladı ve çocukları takip eden polis memuru H.D.S. hastane kapısında havaya doğru bir el ateş etti. Söz konusu kovalamaca yaklaşık 150 metre sürdü. Eylemin gerçekleşmiş olduğu yere vardıklarında çocuklar teslim olmak üzere durdu, ancak buna rağmen polis memuru H.D.S., kendisine karşı teslim olma iradesini sunan Topkara'nın omuz hizasına doğru silah elinde olacak vaziyette vurdu. Vurduğu esnada silah ateş aldı ve

Topkara olay yerinde hayatını kaybetti. Sanık H.D.S. "Haksız tahrik altında çocuğu olası kast ile öldürme" suçundan 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak "Haksız tahrik" maddesince uygulanan indirimin asgari hadden yapılması gerektiğini vurgulayan İstinaf Mahkemesi, sanık H.D.S.'yi "Haksız tahrik altında çocuğu olası kast ile öldürme" suçundan 15 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

O
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title