O Gelmeyeceği Için Ben Geldim" Diyen Şehit Annesinin Gözyaşları
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit edilen 26 yaşındaki polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın babası Zeki Kılınç ve annesi Meliha Meltem Kılınç, gözyaşı döktükleri oğullarının mezarı başında, vatan hainlerinin cezalandırılmasını istedi.
SİNAN ÖZMÜŞ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit edilen 26 yaşındaki polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın babası Zeki Kılınç ve annesi Meliha Meltem Kılınç, gözyaşı döktükleri oğullarının mezarı başında, vatan hainlerinin cezalandırılmasını istedi.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit olan polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın, kendisi gibi polis olan babası Zeki Kılınç ile annesi Meliha Meltem Kılınç, oğullarının yokluğunda ilk Ramazan Bayramı'nı geçirmenin hüznünü yaşıyor.
Kılınç çifti, arefe günü ziyaret ettikleri Antalya Uncalı Mezarlığı'ndaki şehitlikte yer alan oğullarının kabrini gözyaşlarıyla ıslattı, hainlerin cezalarını çekmesi için dua okudu.
Son kez geçen ramazan bayramında görüştüler
Baba Kılınç, o anlara tanıklık eden AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz şehidi Muhammet Oğuz Kılınç'ın ailesi olmaktan büyük gurur duyduklarını ifade etti.
Kılınç, oğlunun1990 yılında bir Babalar Günü'nde Allah tarafından kendilerine emanet olarak verildiğini ve emaneti en güzel şekliyle, Peygamber ve Allah aşkıyla yetiştirdiklerini belirtti.
Çocuğuna, insanlık için güzellikler içinde olmasını, yeri geldiğinde de memleket, devlet, bayrak için ölmesini söylediğini ifade eden Kılınç, şöyle konuştu:
"Geçen sene tam da bugün, bir sene oldu, Ramazan Bayramı'ndan bir gün önce, arefe günü, Ankara'dan çalıştığı yerden izin alıp bizi ziyarete gelmişti. Bize sürpriz yapmıştı. Hep sürprizleri severdi zaten. Annesine 'Ben geldim sultanım' diyerek sarılmıştı. Çocuğumuzu o gün beklemiyorduk. Bayramı hep birlikte kutlamıştık. Arkasından 4-5 gün kadar birlikte olduk. En son çocuğumuzu görmemiz o birkaç gündür. Vedalaştık, garajdan yolcu ettik. Tabii bilemezdik ihaneti. Kim bilebilirdi ki 40 yıldır planlar yapan vatan hainlerinin devletimizin içinde olduğunu. Dışarıda düşmanların çok olduğunu biliyorduk. Ama bu kadar hainin bütün kurumlarımız içinde yerleşip de 40 yıllık plan yapıp da devletin tankı ve topuyla bizi gelip de arkadan vuracağını hiç bilemezdik. Emniyet teşkilatında 30 yıl bilfiil görev yapan birisiyim. Biliyorduk hainlerin olduğunu. Ama bu kadar alçakça, bu kadar hainlik içerisinde bulunarak devletini satacaklarını, bayrağını gönderden indirecek hainlerin olduğunu biz bilemiyorduk."
"İçimizdeki hüzün ve acı hiç bitmeyecek"
Kılınç, kendisi için "15 Temmuz şehidi Muhammed Oğuz Kılınç'ın babası" dedikleri zaman gurur ve şeref duyduğunu vurgularken, "En zor günde en önde giden, arkasına bakmadan giden vatan evlatlarının ailesi olmaktan çok gurur duyuyoruz." diye konuştu.
Antalya sokaklarını eşiyle gezerken gençleri gülerek, eğlenerek gördükleri zaman, kapıldıkları "Şu gençlerin dolaşmasında, nefes almasında bizim çocuğumuzun katkısı var. O bedel ödedi, bu gençlerimiz, evlatlarımız şu anda nefes alıyor, yaşıyor." düşüncesinin kendilerini son derece mutlu ettiğini söyledi.
Baba Kılınç, "İçimizdeki hüzün ve acı yaşadığımız müddet boyunca hiç bitmeyecek. 15 Temmuz'dan bu tarafa çocuğumuzu düşünmeden geçen bir saniyemiz bile olmadı."
"Hak ettikleri cezayı alacakları günleri dört gözle bekliyoruz"
Çocuğunun mezarı başında gözyaşı döken anne Meliha Meltem Kılınç, "Bayramda bekleyeceğim ama oğlum gelmeyecek. O gelmeyeceği için ben geldim." dedi.
15 Temmuz darbe girişiminde bulunan ve oğlunu şehit eden vatan hainleri nedeniyle dünyasının tersine döndüğünü belirten anne Kılınç, şunları söyledi:
"Masum insanlara, şerefli Türk polisine silah çekecek kadar kalleş, gaddar, cani, katil insanlarla 15 Temmuz'dan beri mücadele ediliyor. Devletimiz daha da mücadele edecek. İnşallah hak ettikleri cezayı alacakları günleri dört gözle bekliyoruz. Çok üzgünüm. Evladımın şehitlik mertebesine yükselmesinden dolayı onurlu ve gururluyum. Çünkü Türk milleti 7'den 70'e herkes şehitlik mertebesine ulaşmak için elinden geleni yapar. Bu mertebeye Allahuteala benim evladımı layık gördü. Onun gittiği yer çok güzel. Herkesin gitmek istediği bir yer ama anne olarak dayanmak çok zor. Rabbimden sabır ve dayanma gücü istiyorum."