Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Nükleer Atık Davasına Müdahil Oldular

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir'de, toprağa gömülen nükleer atıklar ile gündeme gelen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 5.7 milyon TL ceza kestiği Gaziemir ilçesindeki eski kurşun fabrikasının 6 yöneticisi hakkında 'Çevreyi kasten kirletmek' suçundan 5'er yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle, İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya başlandı.

İzmir'de, toprağa gömülen nükleer atıklar ile gündeme gelen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 5.7 milyon TL ceza kestiği Gaziemir ilçesindeki eski kurşun fabrikasının 6 yöneticisi hakkında 'Çevreyi kasten kirletmek' suçundan 5'er yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle, İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya başlandı. Davaya Avukat Arif Ali Cangı, Halil Dönmez ve Banu Dalgıç, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ile vatandaşlar adına müdahil olarak katılmak istedi. Mahkeme heyeti, müdahillik taleplerini parti adına değil vatandaş olarak kabul etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı avukatının da davaya müdahil olarak katılmasına karar verildi. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi adına Avukat Arif Ali Cangı, nükleer atık barındıran Gaziemir'deki eski kurşun fabrikasının 6 yöneticisi hakkında, 'çevreyi kasten kirletmek' suçunu işedikleri iddiasıyla savcılığa şikayet dilekçesi verdi. Şikayet üzerine soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcısı Kadir Karaca, hazırladığı iddianame ile fabrikanın sahip ve yönecileri Hasan Yavaş, Ayşegül Yavaş Budau, Aynur Ekener, Öznur Kolcuoğlu, Yıldırım Mustafa Irvana ve Şennur Yavaş hakkında 'çevreyi kasten kirletmek' suçundan 5'er yıldan az olmamak üzere hapis, bin gün karşılığı adli para cezası istemiyle dava açtı. Savcı iddianamesinde altı şüphelinin radyoaktif kirlilik depolanan Aslan Avcı Döküm Sanayi ve Tic. A.Ş.'nin yönetim kurulu üyeleri ve sorumlu müdürü olduklarını, şirketin 1940 yıllardan bu yana hurda akü ve diğer malzemelerden kurşun elde ettiğini, 2010 yılında kapatıldığını belirtti. Şirketin, 2003 yılında da İzmir Valiliği'nde alınan izinle, fabrika arazisi içinde atık depolama alanı kurulduğunu vurguladı. İdianamede 2005 yılında yürürlüğe giren Tehlike Atıkların Kontrolü Yönetmeliğine göre, şirketin, İzmit'te bulunan İZAYDAŞ atık bertaraf merkezine de atıklarını zaman zaman gönderdiği, 16 Nisan 2007 tarihinde de İZAYDAŞ'a cüruf gönderildiğinde, tesis girişinde bulunan sabit radyasyon ölçüm cihazının alarm verdiği, durumun Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na (TAEK) bildirildiği, analiz sonuçlarına göre, EUROPİUM elementinin tespit edildiği kaydedildi.

İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın duruşmasına, 'Toprakta, suda veya havada kalıcı özellik gösterecek, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek şekilde çevreyi kasten kirletme' suçundan 5 yıl hapis istemiyle tutuksuz yargılanan sanıklar Hasan Yavaş, Şennur Yavaş ve Aynur Ekener ve avukatları, ihbarda bulunan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi vekilleri Arif Ali Cangı, Halil Dönmez ve Banu Dalgıç ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına Hazine avukatı Mehmet Nuri Duygu katıldı.

Sanık Hasan Yavaş savunmasında, atıklarla ilgili olarak suçlandığı tarihlerde yurtdışında öğrenci olduğunu söyledi. Fabrikanın şirket adına kayıtlı, kendisinin de şirket ortağı olduğunu, şirketin bir yönetim kurulunun bulunduğunu, dolayısıyla kendisinin herhangi sorumluluğunun olmadığını öne sürerek suçlamaları reddetti.

Sanık Şennur Yavaş, şirketin 2000 yılında ölen babasına ait olduğunu, onun vefatından sonra çocuklarına miras kaldığını, bahsedilen dönemde şirketin işlemlerini yönetim kurulunun yürüttüğünü, işletme müdürlerinin şirketle ilgili yaptıklarını bilmediklerini, takip etmediklerini, ev hanımı olduğunu ve bu işlerle ilgilenmediğini söyledi. Suçlamaları kabul etmediğini dile getirdi. Sanık Aynur Ekener de kardeşler olarak şirketin işleriyle ilgilenmediklerini, kendisinin ev hanımı olduğunu ve evde çocuklarına baktığını, şirketin işlerini yönetim kurulunun yürüttüğünü ifade etti.

Avukat Arif Ali Cangı, hem şahsi olarak hem de Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin vekili olarak davaya katılmak istediğini bildirdi. Mahkeme heyeti, suçtan zarar görme ihtimaline karşı Arif Ali Cangı, Halil Dönmez ve Banu Dalgıç'ın avukat olarak değil, şahsi olarak davaya müdahil olmalarına karar verdi. Mahkeme Başkanı Ömer Faruk Ceylan, üç avukattan cüppelerini çıkarmasını istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın davaya katılma talebini kabul eden heyet, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin ise bir siyasi parti olması nedeniyle faaliyet alanının Türkiye, varlık nedeninin siyaset olduğunu, davaya konu olayda parti olarak doğrudan zarar gördüğü konusunda delil bulunmadığı için katılma talebinin reddine karar verildiğini belirtti. Mahkeme heyeti, davanın fabrika müdürü Yıldırım Mustafa Irvana ile Hasan Yavaş'ın 'çevreyi kasten kirletmek' suçlarından yargılandığı dava ile birleştirilmesine, sanık Ayşegül Yavaş Budau'nun gelecek celse zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrasında basın açıklaması yapan Avukat Arif Ali Cangı, mahkeme heyetinin Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin katılma talebini reddetmekle birlikte, kendisinin ve iki avukat arkadaşının yurttaş olarak katılma taleplerini kabul ettiğini, bunun çok iyi bir sonuç olduğunu söyledi.

Çevreyi kirletme davalarına kimse sahip çıkmadığı için dosyaların kapanıp gittiğini belirten Cangı, Bu karar, yurttaşların artık bu davalara katılma yolunu açmıştır, bu sevindirici bir karar oldu bizler için. Radyoaktivite bulaşığı tespit edilen cüruf malzamede Türkiye'de üretilmeyen EUROPİUM 152 atığı tespit edilmiştir. Bu atığın bertarafının yanısıra uluslararası nükleer atık ticaretine engel olabilmek de bizim görevimizdir dedi.

Basın açıklamasının ardından, partililer ve çevreciler, Japonya'dan gelen bir gazeteciyle birlikte fabrikanın bulunduğu yerde incelemelerde bulundu.

NELER OLMUŞTU

İzmir'in Gaziemir ilçesinde, kurşun üreten fabrikanın faaliyette olduğu dönemde radyasyonlu atıklarının toprağa gömüldüğü iddialarına ilişkin 2008 yılında İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış, mahkeme fabrika sahibi Hasan Yavaş'ı 4 yıl 2 ay hapis ve 100 gün adli para cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi kararı bozarak, davanın, İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, fabrika müdürü Yıldırım Mustafa Irvana'nın yargılandığı dava ile birleştirilmesini ve araziye atık bırakma işleminin hangi tarihte sonlandırıldığının araştırılması istenmişti. İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahktemesi, geçen kasım ayında görülen duruşmada, bu iki dava dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. 2012 yılı Aralık ayında gazetelerde çıkan haberler üzerine olay kamuoyunun gündemine tekrar gelmiş, iddialar üzerine Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) bölgede radyasyon seviyelerinin belirlenmesi için ölçümler yapmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri de fabrika arazisinde yaptığı inceleme sonrasında fabrika yetkililerine 5.7 milyon lira para cezası kesildiğini açıklamıştı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi adına Avukat Arif Ali Cangı, 6 kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title