Nikaragua'nın Almanya'ya açtığı "suç ortaklığı" davası UAD'de başladı
Nikaragua, İsrail'in Gazze saldırılarına destek vermekle suçladığı Almanya aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'na dava açtı. Davanın ilk duruşması Lahey'de gerçekleşti. Nikaragua, Almanya'nın İsrail'e silah göndererek soykırımı kolaylaştırdığını iddia ediyor. Nikaragua, Almanya'nın İsrail'e fon sağlamayı durdurması ve BM Filistinli Mülteciler Ajansı'na kestiği desteği yeniden başlatması için acil önlemler almasını talep ediyor.
- Nikaragua'nın Almanya'ya açtığı "suç ortaklığı" davası UAD'de başladı
LAHEY - Nikaragua'nın İsrail'in Gazze saldırılarına siyasi, mali ve askeri destek vermekle suçladığı Almanya aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'na açtığı dava Lahey'de başladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları devam ederken İsrail'e desteğini esirgemeyen ülkelere tepkiler de sürüyor. Orta Amerika ülkesi Nikaragua, Mart ayının başında İsrail'in Gazze saldırılarına siyasi, mali ve askeri destek vermekle suçladığı Almanya aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'na dava açmıştı. Almanya'nın İsrail'e Gazze'ye yönelik saldırıları devam ederken askeri yardım sağlayarak 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ve 1949 Cenevre Sözleşmelerini ihlal ettiğini savunan Nikaragua, UAD'den Berlin yönetiminin İsrail'e fon sağlamayı durdurması ve BM Filistinli Mülteciler Ajansı'na kestiği desteği yeniden başlatması için acil önlemler almasını talep ediyor.
"Almanya, İsrail'e silah göndererek soykırımı kolaylaştırıyor"
Almanya aleyhinde açılan davanın ilk duruşması Lahey'de bugün başladı. Nikaragua temsilcileri, Almanya'ya karşı iddialarını sundu. Almanya ise savunmasını yarın yapacak. Davaya, daha önce Ürdün Dışişleri Bakanlığı Hukuk Dairesi başkanlığı da yapan ve Eski Ürdün Kralı Hüseyin'in danışmanlığını da yürüten Ürdün uyruklu Yargıç Awn Shawkat al-Khasawneh geçici olarak başkanlık ediyor. Nikaragua adına açılış konuşmasını yapan Nikaragua'nın Hollanda Büyükelçisi Jose Arguello Gomez, Almanya'nın İsrail'e silah göndererek soykırımı kolaylaştırdığını ifade ederek, "Dava, yüzbinlerce insanın yaşamı ve refahına hatta bütün bir halkın yok edilmesine ilişkin önemli anları kapsıyor. Durumun vahametine rağmen gerçekler ve hukuk, basit bir şekilde açıklanıyor. Filistin'de soykırım da dahil ciddi uluslararası insani hukuk ihlalleri yaşanıyor" ifadelerini kullandı.
"Nikaragua, özel sempati duyuyor"
Gomez, Nikaragua hükümeti ve halkının kendi tarihinde askeri müdahaleye karşı verdiği mücadele nedeniyle Filistin halkına özel sempati beslediğini ifade ederek, "Bugünkü davada, Nikaragua sadece kendi adına değil modern tarihinde en yıkıcı askeri saldırılara maruz kalan Filistin halkı adına hareket ediyor" dedi. Gomez, Nikaragua'nın defalarca askeri müdahale ve saldırılara maruz kaldığını sözlerine ekledi. UAD'nin 26 Ocak'taki İsrail'in kararının ardından Almanya'nın Gazze'deki saldırılarda İsrail'e desteğini sürdürmeme sorumluluğu olduğunu dile getiren Büyükelçi Gomez, "Soykırımı engelleme sorumluluğu, soykırımın işlendiği netleştiği zaman ortaya çıkar. Ancak, Almanya İsrail'e askeri destek sürdürmeye devam ediyor" açıklamasını yaptı. "Gazze'de soykırım işlenmediği tespit edilse dahi -ki Nikaragua bunu kabul etmiyor - İsrail'in diğer sözleşmeleri ihlal ettiği oldukça açık" diyen Gomez, işgalci bir gücün halka gıda ve tıbbi malzeme sağlaması gerektiğini öngören Cenevre Siviller Sözleşmesi'nin 55. Maddesini hatırlattı.
Almanya'nın UNRWA desteğini kesme kararına değinen Gomez, "Almanya'nın bu kararında dikkat çekici olan dünyanın önde gelen yetkilileri ve otoritelerinin soykırım ve uluslararası insani hukuk kurallarının ihlal edildiğine ilişkin suçlamaları ve açıklamaları görmezden gelmeleridir" ifadelerini kullandı.
"Biz burada konuşurken Alman silahlarının İsrail'e ihracatı devam ediyor"
Büyükelçi Gomez'in ardından Nikaragua adına Daniel Muller açıklama yaptı. Muller, Almanya'nın İsrail'e yaptığı askeri yardımı derhal durdurması ve UNRWA'ya durdurduğu yardımlara yeniden başlaması yönündeki taleplerine odaklanacaklarını ve bu taleplerin giderek "acil ve gerekli" bir hal aldığını ifade etti. Muller, üst düzey Alman hükümet yetkililerinin Gazze'de insani krizi kabul ettiği açıklamalarının kendi politikalarını suçlaması olduğunu dile getirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un 24 Mart'ta Gazze'deki durumu "cehennem" olarak tanımladığı açıklamasını hatırlatan Muller, "Özetlemek gerekirse, üst düzey Alman yetkililer Gazze'deki durumun uluslararası hukukun temel kurallarına saygı konusunda şüpheler uyandırdığını ve bu sorunların ele alınması gerektiğini kabul etmiş oldu. Ancak, biz burada konuşurken Alman silahları ve teçhizatın İsrail'e ihracatı devam ediyor" dedi.
Muller, Almanya'nın UNRWA'ya desteğini durdurmasının Filistin halkı için "hayati" öneme sahip bir destek aracını tehlikeye attığını ifade ederek, "Almanya'nın, Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında Filistin halkı için UNRWA'nın önemini tam olarak takdir ettiğine şüphe yok. Almanya, 7 Ekim'den önce UNRWA'nın en önemli bağışçılardan biriydi" ifadelerini kullandı.
"Almanya kendi ihlallerinden sorumlu"
Muller'in ardından konuşma yapan Fransız Avukat Alain Pellet, "Almanya'nın yalnızca Gazze'deki bu korkunç durumla bağlantılı uluslararası yükümlülüklerin kendi ihlallerinden sorumludur" dedi. Nikaragua'nın Almanya'yı soykırım yapmakla değil soykırım ve ciddi ihlalleri önlemek için uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçladığını ifade eden Pellet, "Almanya bunu yerine getirmenin çok ötesinde her zamanki gibi 'iş yapmaya' devam ediyor" ifadesini kullandı. Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin 3. Maddesini işaret eden Alain Pellet, "Gönderdikleri silahların İsrail tarafından Filistin halkına soykırım için kullanabileceği riskinin farkındaydı ve hala farkında. Almanya'nın İsrail'e sağladığı bu yardıma son vermesi oldukça acildir. Bu yardım ve destek, sözleşmenin 3.maddesinde yer alan 'suç ortaklığı' tanımına girmektedir" dedi.