Nihayet Spd de 'Kadın' Dedi
2009-2013 yılları arasında SPD Genel Sekreteri, 2013-2017 yıllarında da Federal Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı olarak görev yapan Andrea Nahles, Alman sosyal demokratların ilk kadın lideri olarak tarihe geçmeyi garantiledi.
2009-2013 yılları arasında SPD Genel Sekreteri, 2013-2017 yıllarında da Federal Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı olarak görev yapan Andrea Nahles, Alman sosyal demokratların ilk kadın lideri olarak tarihe geçmeyi garantiledi. Aslında eşitlik, özgürlük, adalet, dayanışma gibi temel ilkeleri baştan beri savunagelen SPD'de bunun çoktan gerçekleşmesi gerekirdi. Ama olmadı. Kadın politikacılar SPD'de hep ikinci sırada yer aldı. Almanya'da kadınlara liderlik yolunu Yeşiller açtı. Çevre korunması ve silahlanmaya son verilmesi sloganlarıyla politika sahnelerine çıkan Yeşiller, 1980 yılında resmen kurulduktan sonra Petra Kelly yıllarca Genel Başkan olarak görev yaptı. Almanya'da bu bir ilkti. Yıllar sonra Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) de ilk kadın genel başkanı göreve getirdi.
***
Yıllarca Almanya'nın başbakanlığını yapan Helmut Kohl'ün 1998 yılındaki genel seçimleri kaybetmesinin ardından istifa etmesi üzerine, CDU Genel Başkanı seçilen Wolfgang Schaeuble'nin adının parti bağışı skandalına karışması, o dönemdeki Genel Sekreter Angela Merkel'in yolunu açtı. Merkel 2000 yılı nisan ayında CDU Genel Başkanı seçildi. CDU gibi erkekler hakimiyetindeki muhafazakar bir partide bu hiç beklenmeyen ve hesapta olmayan bir gelişmeydi.
Evet, papaz kızı diye küçümsedikleri Doğulu Alman kadını Angela Merkel, tüm hesapları altüst etmişti. Angela Merkel, 5 yıl sonra bir ilki daha gerçekleştirdi. 2005 yılındaki genel seçimlerden en güçlü kanat olarak çıkan CDU ile kardeş parti Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) başbakan adayı Angela Merkel, aynı yıl Kasım ayında SPD ile büyük koalisyon hükümeti kurarak başbakanlık koltuğuna oturdu.
Evet, Almanya'da bu da bir ilkti. Almanya'da ilk kadın başbakan.
***
SPD'yi terk edenler ile sendikacıların oluşturduğu İş ve Sosyal Adalet Seçim Alternatifi (WASG) ve eski Doğu Almanya'daki Sosyalist Birlik Partisi'nin (SED) uzantısı konumundaki Demokratik Sosyalizm Partisi'nin (PDS) birleşmesiyle 2005 yılı başlarında yeni kurulan Sol Parti (Die Linke) de, yönetimde hep kadın erkek eşitliğine önem verdi. İlk kez geçen yıl yapılan genel seçimlerde Federal Meclis'e giren sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) de öyle. Her iki partide de eş başkanlardan biri kadın, biri erkek. Liberal geçinen Hür Demokrat Parti'de (FDP) ise kadın politikacılar hala liderlik koltuğundan uzak tutulmakta.
***
Evet, her ne kadar geç de olsa, SPD'nin liderlik koltuğuna ilk kadın genel başkan olarak Andrea Nahles oturdu. Son yıllarda sistematik olarak kan ve oy kaybeden SPD'yi canlandırmak şüphesiz kolay olmayacaktır. Ama her şeye rağmen SPD'de de tüm gözler kadınlara çevrilmiştir. Tabii tüm umutlar da kadınlara bağlanmıştır. Çeşitli Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Almanya'da da, Türk kadınların hep erkeklerin arkasından geldikleri yönünde bir intiba vardır. Ama Türk politikasındaki kadın izine bakıldığında bunun hiç de öyle olmadığı görülmektedir. Fransa, İtalya, Avusturya, Belçika, Lüksemburg gibi birçok Avrupa ülkesinde kadın başbakan adı bile geçmezken, Türk kadını Almanya'dan bile çok önce başbakanlık koltuğuna oturmuştur. Tabii güçlü bir partinin genel başkanlık koltuğuna da. Tansu Çiller, 1993 yılında Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı seçilmiştir. Aynı yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olmuştur. 3 yıl görevde kalarak "Türkiye'nin ilk kadın Başbakanı olarak tarihe geçmeyi garantilemiştir. Avrupalıların küçümsedikleri Türk kadınları bu alanda öncü bir rol oynamıştır.