Nihad Sami Banarlı, 110. Doğum Gününde Anıldı
Edebiyat tarihçisi, yazar ve şair Nihad Sami Banarlı, Türk Kültürüne Hizmet Vakfınca düzenlenen panelde anıldı.
Edebiyat tarihçisi, yazar ve şair Nihad Sami Banarlı, Türk Kültürüne Hizmet Vakfınca düzenlenen panelde anıldı.
Marmara Üniversitesi Sultanahmet Yerleşkesi'nde gerçekleşen "Doğumunun 110. Yılında Nihad Sami Banarlı" konulu panel, İstanbul Valisi Vasip Şahin'in katılımıyla yapıldı.
Panelin oturum başkanlığını üstlenen Prof. Dr. Birol Emil, Banarlı'nın Türkiye'nin en ihtiyacı olduğu zamanlarda yaşayan önemli entelektüel fikir adamlarından biri olduğunu söyledi.
Emil, yazar Banarlı'nın kullandığı "milli terbiye" kavramına dikkati çekerek, "Banarlı, Japon ve Alman mucizesiyle Avrupa'nın büyük uyanışlarını, milli terbiye kavramı ile ifade eder. Bu, milletlerin çöktüğü yıkılış anlarında bile daima milli varlık şuurunu ve uzak maziden gelen milli romantizm duygusunu muhafaza etmeleri demektir." ifadelerini kullandı.
Aydın kavramına değinen Emil, "(Aydın) Mesleği ne olursa olsun, hangi kültür ve eğitim enformasyonunu almış olursa olsun, öncelikle kendi milletinin dilini, sözlü ve yazılı olarak çok iyi kullanması lazım. Tarihini ve edebiyatını çok iyi bilmesi lazım. İşte biz, Nihad Sami Banarlı'nın yaşamı boyunca şahsında ve eserlerinde bunların fazlasıyla mevcut olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
"Banarlı, apartmanlaşmaya şiddetle karşıydı"
Panelde "Nihad Sami Banarlı'nın İstanbul'u" konulu sunum yapan şair ve yazar Beşir Ayvazoğlu da Banarlı'nın halis bir İstanbul beyefendisi olduğunu söyledi.
Ayvazoğlu, Banarlı'nın tarihle ve estetikle ilgili konuları yakından takip ettiğini ve meseleleri entelektüel bakış açısıyla ele aldığına vurgu yaparak, "Banarlı'nın 1950'lerden itibaren savunmaya başladığı ve geliştirdiği bir fikir vardır, 'Türk İstanbul' fikri. Yahya Kemal damgasını taşıyor hiç şüphesiz. İstanbul fethedildiği gün henüz Konstantiniyye idi. Atalarımızın elinde bu şehrin hızlı bir dönüşüm yaşayarak yepyeni bir şehir estetiğine ve kimliğe kavuştuğunu düşünüyordu Banarlı." değerlendirmesinde bulundu.
Banarlı'nın Türk kimlikli İstanbul'unu ele alan Ayvazoğlu, şunları kaydetti:
"Banarlı'ya göre başta padişahlar olmak üzere, hanedan üyeleri ve devlet adamlarınca yapılan cami, medrese, saray, kasır, türbe ve çeşmelerde, olağanüstü zenginliğe sahip muhteşem İstanbul'un yanında, bir de halk zevkinin vücuda getirdiği İstanbul vardı. Ev, sokak ve mahalle dekorlarıyla mescitler, minareler, türbeler, kendine has meyve ağaçları, çiçek ve bahçeleriyle halkına huzur ve yaşama sevinci veren bir İstanbul'du. Ölüm felsefesinin birer ahiret bahçesi gibi tasavvur ederek yarattığı her biri sanat eseri niteliği taşıyan mezar taşları. Mezarlıklar da bu milli peyzajın Türk İstanbul'un ayrılmaz bir parçasıydı."
Ayvazoğlu, Banarlı'nın İstanbul'da apartmanlaşmaya şiddetle karşı durduğuna dikkati çekerek, beton yığınları olarak gördüğü binalarda yaşamayı, insanın kendisini dar bir çukura hapsetmesi olarak gördüğünü dile getirdi.
"Banarlı, milli edebiyat zevki kazandıran bir kahramandır"
"Nihad Sami Banarlı'nın Türkçesi" başlıklı sunumda bulunan Prof. Dr. Mehdi Ergüzel ise yazar Banarlı'nın Türkiye'nin yetiştirdiği ender zekalardan biri olduğuna vurgu yaparak, "Derler ki 'milletler büyük evlatlarıyla nefes alırlar'. Doğrudur. Yetişmekte olan nesillere, hangi köklere dayandıklarını anlatmak ve öğretmek milli bir vazifedir. Rahmetli Banarlı Hoca da eserleri ve hatıralarıyla 20. yüzyılın son 70 yılında, yeni asrımızda tesirleri devam etmiş ve devam edecek bir Türkçe kahramanıdır." diye konuştu.
Ergüzel, Banarlı'nın "Türkçenin Sırları" adlı kitabına işaret ederek, "Tek başına ona minnettar kalmamız için bile bu kitap kafidir. Kaldı ki 'Resimli Türk Edebiyatı Tarihi', edebiyat öğretmenleri ve fakülte öğrencileri için 50-60 yıl boyunca bütün Türkiye'de okutulma şerefi kazanan, üç dört nesli besleyen, kitaplarında çocuklarımıza güzel ve doğru Türkçe kullanarak milli edebiyat zevki kazandıran bir kahramandır." ifadelerini kullandı.
Banarlı'nın hayatının anlatıldığı bir belgesel gösteriminin de yapıldığı panelde ayrıca araştırmacı yazar Sait Başer, Banarlı'nın eserleri ve hayat felsefesi üzerine, Prof. Dr. Şeyma Güngör ise Banarlı'nın eserlerindeki amaçlarına ilişkin bir konuşma yaptı.
Yaklaşık iki buçuk saat süren panel yoğun bir katılımla gerçekleşti.