Haberler
Suriye'de Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı

Esad'ın gidişi onları da bitirdi! Faaliyetlerini durdurdular

Sosyal medya platformları WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü

3 sosyal medya platformu, aynı anda çöktü

Bakan Uraloğlu, 16 yaş altı için sosyal medya düzenlemesi geleceğini açıkladı

16 yaş sınırı konuşuluyordu! Sosyal medyaya yeni düzenleme geliyor

Donald Trump: Suriyeliler kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalacaklar

Trump, Suriye konusunda niyetini açıkça söyledi

New York'ta 'Cumhuriyet Buluşması' Gerçekleştirildi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye'nin kaderini belirleyecek referanduma birkaç hafta kala, New York Üniversitesi'nde CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, CHP'nin ABD temsilcisi Yurter Özcan'ın da katıldığı 'Cumhuriyet Buluşması' gerçekleştirildi.

Türkiye'nin kaderini belirleyecek referanduma birkaç hafta kala, New York Üniversitesi'nde CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, CHP'nin ABD temsilcisi Yurter Özcan'ın da katıldığı 'Cumhuriyet Buluşması' gerçekleştirildi.

New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yapılan 'Cumhuriyet Buluşması'nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, referandumda yapılacak tercihlerin, mutlakiyetçi rejim ile demokrasi arasında olacağını söyledi. Yılmaz, ABD'ye geliş amaçlarının yeni yönetimle yeni bir diyalog kanalı açmak ve CHP olarak ne düşündüklerini, ayrıca Türkiye ile ilgili olarak ABD'de neler planlandığını anlayabilmek olduğunu söyledi. Çeşitli kuruluşlarla görüştüklerini, kongrede temaslarda bulunduklarını, çeşitli düşünce kuruluşları ile bir araya geldiklerini belirten Yılmaz, 'Gördüğümüz tabloda çok da iç açıcı bir durum yok. Bu, Türkiye için de tedirginlik verici bir durum.' dedi.

REFERANDUM PARTİLERİN ÖTESİNDE BİR KONU

Referandum konusunda New York ve çevresinde yaşayan Türklere seslenen Yılmaz, 'Bizim bir yurttaş olarak, vatansever olarak sorumluluklarımız var. Türkiye'ye şu anda dayatılan bir rejim değişikliği ile karşı karşıyayız. Bununla ilgili gerekli çalışmaları bütün partiler kendi açılarından yapıyorlar. Ancak bu bir parti olayının üstüne çıkmış bir konu, partilerin ötesinde bir konu. Ülke meselesi haline gelmiş, vatan, millet meselesi haline gelmiş bir konu. Bizim bu coğrafyadaki varlığımız, bizim demokrasiye olan inancımız, demokrasiyi o topraklarda yeşertmemizden, laik bir sistem oluşturmamızdan gelir. Özellikle son dönemde demokrasi ile ilgili, Türkiye'nin gidişatı ile ilgili ciddi kaygılar ve sapmalar oluştu Batı'da. Türkiye'yi hep Batı ittifakının bir parçası olarak gören anlayış bugün artık Türkiye'yi Batı'dan uzaklaşmış ama nereye yanaşacağını bilmeyen bir devlet olarak görüyor. Türkiye'nin önü hiçbir zaman bu dönemdeki kadar belirsizliklerle dolu olmamıştı. Bu referandum Türkiye'ye esasen bir şans olacak. Çünkü biz 14 yıldır bizi aşağılayan, sürekli tepeden bakan, Türkiye'de sen, ben, biz ve ötekiler ayırımı yapan, Alevi'sini, Kürt'ünü, Türkünü, Sünni'sinin, Çerkez ini birbirine düşüren bir anlayışla karşılaştık. Bizim topraklarımızda hiçbir zaman Mevlana'dan, Yunus Emre'den okunan şiirler, mesneviler kardeşliğimize dönük oluşurken, şu an onu yıkmaya dönük bir dil kullanılmakta. Daha önce hiçbir dönemde Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan insanlara karşı bölücü, yıkıcı, onları küçültücü, tahkir edici, aşağılayıcı bir dil kullanılmamıştı. Bir nefret suçu işleniyor Türkiye'de, ciddi manada bir nefret suçu işleniyor. Türkiye'de bir taraftan demokrasi olduğundan övünenler var, diğer tarafta demokrasinin gereği, demokratik tercihini kullananlara 'terörist' damgası vuranlar var ve yazık ki bunlar aynı kişiler. Övünenler de aynı kişiler, demokrasiyi ayaklar altına alıp çiğneyenler de aynı kişiler. Bir ikiyüzlülük, riyakarlık almış başını gidiyor' dedi.

"REFERANDUM DAYATMASI DEMOKRASİDEN GERİ ADIMDIR."

Referandum dayatmasının demokrasiden geri adımın bir yansıması olduğunu, Türkiye'de mutlakiyetçi bir tek adam rejiminin kurulmasına dönük bir çalışma olduğunu belirten Öztürk Yılmaz, 'Bu bir güç hastalığıdır, Sayın Cumhurbaşkanı'nın şahsi bir gündemidir ve güç hastalığıdır. Sayın Cumhurbaşkanı esasen bütün güçleri fiili olarak kullanıyor. Ama bunlar yetmiyor, hem bunu bir yasal zemine oturtmak istiyor hem de bunları daha fazla artırmak istiyor' dedi.

Referandumla öngörülen değişiklerle Cumhurbaşkanı'na yasama ve yargı üzerinde ciddi bir güç verildiğini söyleyen Yılmaz, 'Hem yasama baskı altına alınıyor, çökertiliyor, hem de yargı denetim altına alınıyor. Cumhurbaşkanı'na parlamentoyu hiçbir gerekçe göstermeden, tek başına feshetme yetkisi veriliyor' diye konuştu.

SALICI, "REFERANDUM KAMPANYALARI EŞİT ŞARTLARDA YAPILMIYOR."

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da konuşmasında referandum kampanyalarının eşit koşullarda yapılmadığını, 'Hayır' oyu vereceklerin seslerinin yasaklarla engellendiğini söyledi. Salıcı, millet karar versin diye referanduma gidilmesinin şart koşulduğunu ancak milletin ağzının zorla kapatılmaya çalışıldığını belirtti. Referandumda 'evet' diyeceklerin neye 'evet' dediklerini bilmediklerini söyleyen Salıcı, 'Reis öyle istedi' diyorlar, ama Türkiye'nin çıkarına olacak bir örnek gösteremiyorlar' dedi.

Bütün güçlerin tek bir kişinin elinde toplanmasının Türkiye ve demokrasi açısından sakıncalarını sıralayan Salıcı, bu duruma başkanlık sistemi ile yönetilen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in eşini Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevine atamasını örnek gösterdi ve 'Hani derler ya bir musibet bin nasihatten iyidir. Türkiye'de birçok insan getirilen rejim değişikliğinin içinde bir yandan bir hesaplaşma olduğunu, öbür taraftan her şeyi tek bir kişiye bağlama merakı olduğunu ve bunu yaparken bile üzerinde yeterince düşünülmeden, hızlı pazarlıklarla sonuçlandırılan, bir sürü kriz noktasını da içinde barındırdığını bu örnekten sonra biraz daha açık olarak anlamaya başladı.' dedi.

"GÜLEN'İN İADESİ KONUSUNDA BİR GELİŞME OLMAYACAĞINI ANLIYORUZ"

New York'taki 'Cumhuriyet Buluşması'nın ardından gazetecilere bir açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Başkan Donald Trump yönetiminin kurmaylarıyla yaptıkları görüşmelerde temel olarak üç konunun gündeme geldiğini söyledi. Yılmaz, 'Bunlardan bir tanesi Fethullah Gülen'in iadesinin yapılıp yapılmayacağı konusuydu. Obama yönetimi döneminde Fethullah Gülen'in iadesi konusu hep hukuki bir konu olarak gündeme getiriliyordu. Siyasi bir konu olmadığı belirtiliyordu. Bu defa bir farklılık var mı diye sorgulamaya çalıştık. Çünkü Türkiye'de hükümet temsilcileri sanki olumlu bir hava estiriyorlar, bir gelişme olacakmış gibi sunuyorlar bunu. Ancak gördük ki, Donald Trump yönetimi bu konuda Obama yönetiminden farklı bir çizgide değil. Bunu yine hukuki bir çerçevede değerlendiriyorlar, siyasi bir konu olmadığını ısrarla belirtiyorlar. Dolayısı ile bu konuda bir gelişmenin olmayacağını anlıyoruz' dedi.

"ABD PYD'DEN VAZGEÇMEYECEK."

ABD'li yetkililer ile yaptıkları görüşmelerde gündeme gelen ikinci konunun Suriye, PYD ile ABD'nin işbirliği olduğunu aktaran Yılmaz, 'Terör örgütü PYD ile ABD'nin Suriye'de işbirliği yapmasını, NATO müttefiki Türkiye'yi bir kenara bırakmasını yanlış bulduğumuzu belirttik. ABD'deki bürokrasinin önemli bir kısmı, Obama döneminden kalan ve PYD ile ilişkileri ön plana çıkarmaya yönelik. Bazı insanlar Obama yönetiminin Türkiye'yi idrak edemediğini, yeni yönetimle daha iyi anlaşılacağını, kendilerinin bu önemi bildiklerini belirtiyorlar. Ama PYD konusuna gelince çok farklı bir çizgide olmadıklarını, yeni yönetimin de PYD ile çalışmaktan vazgeçmeyeceğini anlamış olduk' diye konuştu.

"ABD, TÜRKİYE'NİN TEK ADAM REJİMİNE GEÇECEĞİNDEN ENDİŞELİ"

ABD'nin Türkiye'nin iç işlerine karışmasına karşı olduklarını, ancak ABD'li yetkililerden referandum konusunda kendilerine yöneltilen sorulardan Türkiye'deki demokratik sistemin kaybolacağını düşündükleri izlenimi edindiklerini belirten Yılmaz, 'Tek adam rejimine geçileceğini düşünüyorlar, Türkiye'nin ekseninin kayacağını düşünüyorlar. Türkiye'nin bu yüzden Batı'dan uzaklaşacağından endişe duyuyorlar' dedi.

MERAL AKŞENER TOPLANTIYA VİDEO MESAJI İLE KATILDI

New York'taki toplantıya video mesajı ile katılan Meral Akşener de 'Hayır' konusunda tercihlerini ortaya koyan her kişiye bir baskı uygulandığını savundu. Akşener mesajında 'Baskı uygulanarak hayır tercihinde bulunanlara baskı uygulanmakta, hayır tercihinde bulunacaklarla buluşmaların önüne geçilmektedir. Tahammülsüz bir dille, terörist, hain, FETÖ'cü, dikili ağaçları yok gibi en üst perdeden ve en üst yöneticiler tarafından, Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan gibi kişiler tarafından suçlanılan bir iklimde biz referandum çalışması yapıyoruz. Anket de yaptırıyorum, hayır tercihleri çok önde. Bütün bu baskılar ters tepmiştir' dedi.

Görüntü Dökümü

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz'ın konuşması

İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın konuşması

Öztürk Yılmaz ropörtajı - York

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title