New York'ta Boğaziçi Havası
Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, bir grup akademisyen, girişimci ve mezunlarını buluşturduğu New York'ta, Boğaziçi havası estirdi.
Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, bir grup akademisyen, girişimci ve mezunlarını buluşturduğu New York'ta, Boğaziçi havası estirdi. New York'un en görkemli yapılarından biri olan, 5. Cadde üzerindeki Halk Kütüphanesi'nde gerçekleşen gala gecesinde, mezunlar hem birbirleri ile görüşme hem de birlikte eğlenme fırsatı buldu.
Boğaziçi Üniversitesi, New York'un ABD'de yaşayan mezunları ile buluşmak ve işbirliği içinde bulunduğu ABD üniversiteleri ile görüşmelerde bulunmak üzere New York çıkarması yaptı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzlerce mezunu gerek iş dünyası gerekse akademide önemli pozisyonlarda bulunan Boğaziçi Üniversitesi, New York Halk Kütüphanesi'nde düzenlediği baloya Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının yanı sıra, PepsiCo İnsan Kaynakları Yönetim Hizmetleri ve Operasyon Başkanı Ümran ile yazar ve sanatçı Gülse Birsel onur konuğu olarak katıldı. Baloya ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarının ve üniversitelerinin temsilcileri de katıldı. Kendisi de Boğaziçi Üniversitesi mezunu olan ve gecenin sunuculuğunu yapan Julide Ateş, New York'taki buluşmalarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na denk geldiğini belirterek, Boğaziçi Üniversitesi'nin, bilimselliğin yanı sıra, eleştirel düşünce, fikir özgürlüğü, çok renklilik ve seslilik, demokrasi gibi kavramlara sahip çıkmanın öğretildiği, bilimsel,akademik, kurumsal özerklikten ödün vermeyen bir eğitim kurumu olduğunu vurguladı. Gecenin onur konuşmacıları PepsiCO İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Ümran Beba ile sanatçı-yazar Gülse Birsel oldu.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu gecede yaptığı konuşmaya, "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza attıkları için tutuklanan, aralarında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bolumu Mezunu Esra Mungan'ın da bulunduğu 4 akademisyenin serbest bırakılmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek başladı. Prof. Mungan'ın ait olduğu yere, üniversiteye döndüğünü, bu kararın Türkiye'de akademik özgürlük ve ifade özgürlüğün korunması açısından bir umut oluşturduğunu belirten Barbarosoğlu, Demokrasinin temelinde yatan özgürlüğün ihlal edilmesini hiç birimiz kabul edemeyiz, etmemeliyiz diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesi'nin her zaman eleştirel ve yaratıcı vizyonları teşvik eden bir kurum olduğunu anlatan Barbarosoğlu, bireylerin Boğaziçi Üniversitesi'nde dil, din, irk, cinsel yönelim ve mali durum ayırımı olmaksızın, kendileri olabildikleri bir yer olduğunu, düşünce özgürlüğü, bağımsız araştırma ve akademik özgürlüğe tereddütsüz bağlı kalacaklarını söyledi.
Barbarosoğlu tarafından gösterilen ve İstanbul haritası ile New York haritalarının çakışması ile oluşan harita yoğun ilgi gördü.
New York Halk Kütüphanesi arşivlerinden bulunan 1911 tarihli haritada İstanbul ve New York bir arada gösterilen, Robert Kolej ile ilişkili bir Amerikalı tarafından yapıldığı tahmin edilen çalışmada Wall Street ile Kapalıçarşı, Haliç ile New Jersey tüneli, Boğaziçi Üniversitesi kampüsünün bulunduğu Rumeli Hisarı bölgesi ile Randall's Adası üst üste geliyor. 20. yüzyıl başında yapılmış ve iki ülke arasındaki bağı sembolik olarak gösteren haritaya dikkat çeken Barbarosoğlu, New York ile İstanbul'u birleştirerek fantastik bir mekan oluşturan haritanın iki şehrin siluetlerini buluşturmasıyla, sınırları kaldırdığını ve karşılıklı kültürlerarası ilişkilerin önemini hatırlattığını ifade etti. Geleneksel haritaların benzer dil, kültür ve vizyona sahip olup, daha iyi bir dünya yaratmak için çalışan insanlar için yapay sınırlar oluşturduğunu vurgulayan Barbarosoğlu, Boğaziçi Üniversitesi'nin farklılıkları kucaklayan, çoğulcu ve yeni düşüncelere açık yapısıyla akademik özgürlükleri besleyen bir mükemmeliyet merkezi olmayı sürdüreceğini belirtti. Barbarosoglu, DHA'ya yaptığı açıklamada da, Boğaziçi Üniversitesi, Robert Koleji'nin devamı olarak 153 yıllık bir geleneğe sahip ve ABD'de çok sayıda mezunumuz var. Bu mezunlarla bir araya gelmek, onlarla is birliği yapmak, mezunları bir arada tutabilmek için üç yıldır burada bu etkinlikleri düzenliyoruz. Ayrıca burada akademik is birliği içinde olduğumuz üniversiteleri, Nasdaq, Carnegie Vakfı gibi kurumlarla da bir araya geliyoruz. Dolayısı ile hem mezunlarımızın hem de Boğaziçi dostlarının bir araya geldiği bir etkinlik oluyor. Bunun bir sonucu olarak da, bu yıl New York Üniversitesi ile bir anlaşma yaptık. New York Üniversitesi içinde bir kuluçkalama alanı kiraladık. Bunu da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü, Türkiye'de gelişen fikirlerin ticarileşmesi ve teknolojiye dönüşmesi anlamında önemli bir girişim" dedi.
Ümran Beba ise yaptığı konuşmada PepsiCO gibi çok uluslu bir şirkette dünyanın dört bir yanında çalışırken Boğaziçi Üniversitesi'nin kendisine sağladığı vizyonun önemini vurgularken, farklı kültürlere ve fikirlere açık olarak tartışmayı ve yeni değerler yaratmayı kampüste öğrendiğini ifade etti. Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde okurken şu an Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu'nun da kendi hocası olduğunu belirten Beba'yı izleyenler arasında PepsiCO CEO'su Cynthia Trudell'de yer aldı.
Boğaziçi Üniversitesi mezunu Gülse Birsel derslerde öğrendiklerinin yanı sıra Üniversitenin kendisine hayal kurmayı öğrettiğini söyledi. Boğaziçi olmasaydı yazar ve komedyen olmaya cesaret edemeyeceğini ifade eden Birsel, Türkiye ve dünya için hayal kurmaya devam etmeli ve bundan vazgeçmemeliyiz dedi. - York