New York İn New York" 8 Şubat'ta Vizyonda
Sinan Çetin'in "Berlin in Berlin" filminden uyarlanan gerilim ve dram filmi "New York in New York" 8 Şubat'ta sinemaseverlerle buluşacak.
Sinan Çetin'in "Berlin in Berlin" filminden uyarlanan gerilim ve dram filmi "New York in New York" 8 Şubat'ta sinemaseverlerle buluşacak.
Yönetmenliğini Muammer Koçak ile Serdar Gözelekli'nin yaptığı "New York in New York" adlı filmin basın gösterimi, Kanyon AVM'de yapıldı.
Filme ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan filmin yapımcısı ve başrol oyuncusu Rafael Cemo Çetin, babası Sinan Çetin'in "Berlin in Berlin" filminin kendisi çok önemli olduğunu belirterek, "Babam o filmi Berlin'de çekerken, annem bana hamileymiş ve ben Berlin'de doğmuşum. O yüzden filmin bende çok farklı bir yeri vardı. 6 yıl New York'ta yaşadıktan sonra da aklıma bunu uyarlamak geldi." dedi.
"Kültürel çatışmayı anlatmak için New York önemli bir yer"
Çetin, filmin çekim süresinin uzun sürdüğünü, çekimlere İstanbul'da başlayıp New York'ta devam ettiklerini söyledi. Yapımcı olarak ilk tecrübesi olduğunu ifade eden Çetin, çok şey öğrendiğini, kültürel çatışmayı anlatmak için New York'un önemli bir yer olduğunu dile getirdi.
Filmin başrol oyuncularından Ahmet Yıldırım ise 26 sene önce yapılan "Berlin in Berlin" filmini yaşatmak için bu filmi yaptıklarını vurgulayarak, "Yaşanmış hikayelerde oynamak, bana daha yakın geliyor. Yaşamadığımız şeyleri yaşayan insanları anlamaya çalışıyorum." diye konuştu.
Yıldırım, oynadığı karakter için özel çalıştığını ve çekimler sırasında çok keyif aldığını söyledi.
Film hakkında
Yönetmen koltuğuna Muammer Koçak ile Serdar Gözelekli'nin oturduğu filmin senaryosunu, Çağın Türker kaleme aldı.
Filmin oyuncu kadrosunda Rafael Cemo Çetin, Mine Kılıç, Ahmet Yıldırım, Sinan Sicimoğlu, Ahmet Utlu, Ege Deniz, Furkan İncegül, Gökçeay Yıldız, Serdar Deniz ve Ayla Algan yer alıyor.
Çekimleri İstanbul ve New York'ta gerçekleştirilen ve 8 Şubat'ta vizyona girecek filmin, konusu kısaca şöyle:
"Bir kaza sonucu New York'ta yaşayan Dilber'in kocasını öldüren fotoğrafçı Dylan, çektiği vicdan azabına dayanamaz ve Dilber'i bulup ondan özür dilemek ister. Onu yaşadığı yere kadar takip ettiği gece, Mürtüz'ün de olaylara şahitlik etmesiyle büyük bir kovalamacaya dönüşür. Dylan canı pahasına Mürtüz'den kaçarken, kendisini düşmanın evinde hapiste bulur. Töreye göre, özür dilemeye gelip evlerine sığınan Tanrı misafiri öldürülemez. Ailesine ve törelere başkaldıramayan ama ağabeyinin intikamını almak isteyen Mürtüz, elinde silahıyla Dylan'ın evden çıkmasını bekler."