New Jersey'deki Türk mahallesinde başkanlık seçimlerinin en önemli maddesi: Gazze'deki savaş

NEW MÜCAHİT ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçiminde New Jersey'deki Türk mahallesi Paterson'da siyasi tercihleri, Amerikan'ın Gazze politikası şekillendiriyor.

New Jersey'de yaşayan Türk-Amerikan toplumunun seçimlere ilgisi büyük. Seçmenlerin kimi Cumhuriyetçi Donald Trump, kimi Demokrat Kamala Harris, kimisi de seçilme ihtimali olmasa da Yeşil Parti adayı Jill Stein'e oy kullanacağını söylüyor.

Türkler oylarını farklı adaylara kullanacaklarını belirtse de hepsi Gazze'de barışın sağlanmasını hedefliyor.

Türk-Amerikan toplumunun oy kullanma eğiliminde, ABD'nin dış politikası yerel sorunların önüne geçmiş durumda. Özellikle İsrail'in Gazze saldırıları, Filistin'de kalıcı barışın sağlanması ve ABD'nin İsrail'e verdiği destek ilk sırada yer alıyor. Amerikan ekonomisi ve adayların yerel vaatleri ise Türkler için ikinci hatta üçüncü sırada yer alıyor.

Türk seçmenlerden bazıları Orta Doğu'daki çatışmaların son bulması noktasında Trump'ı, bazıları da Demokrat Parti adayı Harris'i daha gerçekçi bulduğunu dile getiriyor.

Bu konuda Trump ve Harris'in dış politikalarında bir farklılık olacağına inanmayan az sayıda Türk seçmen ise ABD'nin İsrail'e verdiği desteği açıkça eleştiren Yeşil Parti adayı Stein'i tercih ettiğini belirtiyor.

Türk toplumunun ikinci sırada önemsediği konuların başında ise Amerikan ekonomisi ve siyasi partilerin göçmenlere bakışı yer alıyor.

Trump'ı tercih edenler, savaşı durduracağına inanıyor

Yaklaşık 40 yıldır ABD'de yaşadığını belirten ve Paterson'da sarraf dükkanı işleten Türk iş insanı Orhan Bayram, AA muhabirine, bu seçimlerde tercihinin Cumhuriyetçi Parti adayı Trump'tan yana olacağını söyledi.

Trump'ı, "daha barışçıl" bulduğunu aktaran Bayram, Orta Doğu'daki gelişmelerin Türk ekonomisine de zarar verdiği için, Türk seçmenin bu sorunu çözecek aday olarak Trump'ı gördüğünü vurguladı.

"Bizim de Türk milleti, Türk toplumu olarak yakinen takip ettiğimiz seçimler epey hareketli geçiyor." diyen Türk girişimci, bu sene seçimlere katılımın "rekor" seviyede olabileceği düşüncesini paylaştı.

Birçok sivil toplum örgütünde yöneticilik ve kurucu üyelik yaptığını anlatan Bayram, Türk seçmenin önceki yıllara nazaran daha çok bilinçlendiğini ve Amerikan siyasetiyle daha yakından ilgilendiğini kaydetti.

Türk iş insanı, Harris'in ise kadın aday olduğu için şansının daha az olduğunu, Demokrat Hillary Clinton tecrübesinden yola çıkarak, ABD'lilerin kadın başkan tercih etmeyeceğini dile getirdi.

Türk-Amerikan Giresunlular Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Berat Şahin, seçimlerde ABD'deki en kalabalık Türk toplumunu oluşturan Giresunluların hem de diğer Türk-Amerikan toplumunun sandığa daha çok ilgi göstereceğini düşündüğünü söyledi.

Şahin, "Son zamanlarda çok savaş olmaya başladı. Trump da seçim vaatlerinden biri olarak savaşı durduracağını söylüyor. İnşallah o yönde olur. Bakalım, merakla bekliyoruz." diye konuştu.

ABD Trabzonsporlular Derneği Başkanı Olgun Kurkan da Bayram ve Şahin'le doğru orantılı olarak, Türk-Amerikan toplumunun, normalde Demokrat ve sol eğilimli olsa da bu seçimlerde Cumhuriyetçi Parti'ye yöneldiğine dikkati çekti.

Orta Doğu'da İsrail'in Gazze ve Lübnan'a saldırıları ve ABD'nin İsrail konusundaki dış politikaları yüzünden Demokrat hükümetin "ağır eleştiriler aldığını" belirten Kurkan, "Türk-Amerikan toplumu da bunları Trump'ın sonlandırabileceğine" inandığını kaydetti.

Kurkan, öte yandan, eskiden Amerikan siyasetine ilgi duymayan Türk-Amerikan toplumunun seçimleri gündeminin merkezine aldığını, vatandaşlık görevlerini yerine getirme konusunda daha sorumlu davrandığını belirtti.

Barışın gelmesi için siyasete kadın eli değmesi gerektiğini düşünenler "Harris" diyor

Türk-Amerikan toplumunun bir başka üyesi Fehmi Seçici, seçimler konusuna "diğerlerinden daha değişik baktığını" söyledi.

Seçici, "Partiyle işim yok. Olaya duygusal açıdan baktım. Kadındır, belki daha yumuşak bakar, işte öldürmeyebilir, belki savaşı durdurabilir, gibi kendime göre bir mantık yürüterek Kamala Harris'i seçtim." dedi.

Trabzon kökenli Seçici, şunları kaydetti:

"Kadınlar daha duygusal olduğu için belki savaşı durdururlar diye düşündüm. Trump, o da 77-78 yaşında, yani baya yaşlı. Yani şahitliği bile kabul olmaz belki Türkiye'de büyük bir ihtimalle. Benimkisi bir umut. Yoksa, Yeşil Parti daha iyi bana göre."

Bir Türk marketinde kasiyer olarak çalışan Bülent Kaya ise oy kullanmayacağını, kullanması durumunda ise Harris'i tercih edeceğini belirtti.

Markete gelen Türk müşterilerin Trump'ın ekonomiyi daha iyi yöneteceğini söylemesini gerçekçi bulmadığını aktaran Kaya, Trump da gelse ABD'de, "kolay kolay ekonominin düzelmeyeceğini", Türkiye'nin sağlık başta olmak üzere pek çok konuda ABD'den daha iyi olduğunu vurguladı.

Kaya, diğerlerinin aksine, "Trump geldiğinde Orta Doğu ve Ukrayna daha çok karışabilir." diye konuştu.

Filistin sorununda Trump ve Harris arasında fark görmeyenler tepkilerini bağımsız adaya oy atarak gösteriyor

Paterson'da küçük bir lokantanın işletmecisi olan Hülya Kanmaz, bu seçimlerde tepki olarak ne Cumhuriyetçileri ne de Demokratları tercih edeceğini, oyunu Yeşil Parti'ye vereceğini söyledi.

Kanmaz, "Ben (Trump ve Harris) ikisini de düşünmüyorum. Çünkü ikisi de birbiriyle, İsrail'i ben daha çok seviyorum, yok ben daha çok savunuyorum gibi yarışa girdiler. Ama Filistinliler ölüyor orada, on binlerce insan öldü, hiç kimsenin umurunda değil." şeklinde konuştu.

Sadece iki seçenek olduğunda ABD'de hiçbir şey değişmediğini söyleyen Kanmaz, üçüncü bir seçeneğin olmasının daha demokratik olacağına inandığını belirtti.

"Ben Jill Stein'i seçmek istiyorum bu sefer. Okyanusta bir damla belki ama olsun." diyen kadın işletmeci, ABD'lilerin Gazze'deki çatışmaların devam edip etmediği hakkında bile bilgilerinin olmadığını vurguladı.

Stein'e oy verme tercihi hakkında Kanmaz, "Filistin'i desteklemesi bile benim için yeterli. Hepimiz bir karış toprağın altına gireceğiz. Üstü bizim olsa ne olur? Olmasa ne olur?" ifadelerini kullandı.