Nevşehir 'Uyuşturucu ile Mücadelede Medyanın Rolü' Sempozyumu Nevşehir'de Tartışıldı 1
'Uyuşturucu ile Mücadelede Medyanın Rolü' sempozyumu Nevşehir'de tartışıldıNEVŞEHİR Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'Uyuşturucu ile Mücadelede Medyanın Rolü' sempozyumda uyuşturucu ile ilgili yılın ilk 6 ayında 39 bin 896 medyada haber yapıldığı, yayınlarda bazen arka planda...
'Uyuşturucu ile Mücadelede Medyanın Rolü' sempozyumu Nevşehir'de tartışıldı
NEVŞEHİR Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'Uyuşturucu ile Mücadelede Medyanın Rolü' sempozyumda uyuşturucu ile ilgili yılın ilk 6 ayında 39 bin 896 medyada haber yapıldığı, yayınlarda bazen arka planda farkında olmadan uyuşturucu kullanımı ve ticaretine özendirici yayın yapıldığına dikkat çekildi. RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, medyada uyuşturucu ile ilgili haberlerin uzmanlar gözetiminde yapılmasını önerdi.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEHÜ) Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyumun açılışına, Nevşehir Valisi İlhami Aktaş, RTÜK Başkanı Prof.Dr. İlhan Yerlikaya, Nevşehir Emniyet Müdürü Mehmet Altunay, NEHÜ Rektörü Prof.Dr. Mahzar Bağlı, medya kuruluşlarının üst düzey yöneticileri, öğretim üyeleri, narkotik şube polisleri ve öğrenciler katıldı.
"UYUŞTURUCUYLA İLGİLİ ŞİMDİYE KADAR MEDYADA YAPILAN İLK ÇALIŞMA"
Nevşehir Emniyet Müdürü Mehmet Altunay, sempozyumun ortakları arasında yer alan medya kuruluşlarının desteğiyle hazırlanacak bir kamu spotuyla uyuşturucu konusunda farkındalık oluşturulmasının planlandığını söyledi. Altunay, şöyle dedi:
"Sonuç olarak bu zamana kadar uyuşturucu ile mücadele noktasında medya odaklı herhangi bir çalışmanın yapılmamış olması, medyanın uyuşturucu ile ilgili yaptığı haber veya programlarda uyması gereken herhangi bir düzenleme bulunmaması gibi nedenlerle bu şekilde bir çalışma uyuşturucu ile mücadele çalışmalarına çok büyük faydası olacağı kanaatine varılmıştır. Ayrıca medyanın ilgi ve desteğinin alınması halinde uyuşturucu ile mücadelede de ciddi anlamda çalışmaların yapıldığı noktasında toplumda bir farkındalık oluşturulabilir ve devletimizin gençlere verdiği önemi ve uyuşturucu sorununun çözümüne yönelik çok yönlü ve kapsamlı çalışmalar yaptığının göstergesi olacaktır. Yapılması planlanan sempozyum ile öncelikle medyadaki bu tür yanlışların tespiti sağlanacak ardından alanında uzman kişilerce bu yanlışlıkların nasıl düzeltilebileceği yönünde fikirler beyan edilecek ve sonuç olarak bir bildiri ile sorun analizi yapılmış olacaktır."
"TÜRKİYE UYUŞTURUCU KONUSUNU ÖNEMSEMELİDİR"
NEHÜ Rektörü Prof.Dr. Mahzar Bağlı ise, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin günümüz dünyasının tanımlanmasında kitle iletişim araçlarının uyuşturucu ve diğer alışkanların edinilmesinde en önemli konu olduğunu söyledi. Prof.Dr. Bağlı, şöyle dedi:
"Bununla ilgili nasıl bir yol izlemeliyiz? Üniversiteler bu konuyla ilgili gerekli çalışmaları yapmak durumundadır. En fazla kitle iletişim konusundaki etkilenme 13 ile 18 yaş aralığıdır. Bu yaş aralığında gerçekleşen rol modeli akıl süzgecinden geçirme çocuklar için pek mümkün değil. Uyuşturucu da buna çok benzeyen bir konu. Bugün kitle iletişim aracının dünyada sadece bilgi edinme mekanizması olarak değil bir rekabet alanı olduğunu söyleyebiliriz. İletişimsiz bir insanlık bir ilişkisinin olmayacağını biliyoruz. Her gelen haberin bir kaç kez test edilmesi ve gözden geçirilmesi gerekiyor. Uluslararası medyada bazı örgütlerden bahsederken terör örgütü diye bahsetmesi bilmeden yapılan birşey değil. Bununla ilgili kodlama yapılıyor. Bununla ilgili bilgiyi bize kodluyorlar. Türkiye'nin bu meseleyi çok önemsemesi gerekiyor."
RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya da, bu sempozyumun hayati bir öneme sahip olduğunu ifade ederken, "Gençlerimizi korumamız için bu konu çok önemlidir. Çağımızın en büyük hastalıklarından biri olan uyuşturucu ile mücadele konusunu alan yetkilere bu konuya sürekli sahip çıkmasını istiyorum" diyerek şunları söyledi:
"UYUŞTURUCU İLE İLGİLİ HABERLER UZMANLAR GÖZETİMİNDE YAPILMALI"
"Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin uyuşturucu bağımlılığı gibi bir hastalıktan korunması son derece önemlidir. Bu mücadele kitleleri yönlendirme etkisi herkes tarafından kabul edildiği bilinmektedir. Medyanın özendirici konularda son derece duyarlı olması gerekmektedir. Bu konuda medyamız hassas davranıyor. Uyuşturucunun zararlarına değiniyorlar. Amerika'da bir lise uyuşturucu ile ilgili bir anket yapılmış. Uyuşturucunun zararları anlatılmış. 3-5 ay sonra o okulda anket yapılmış ama, uyuşturucuya başlayanların sayısının arttığı görülmüş. O nedenle uyuşturucu ile ilgili haberler uzmanlar gözetiminde yapılmalıdır. İlginç haber bulunmaya çalışılır. İşte köpeğin insanı ısırması değil insanın köpeği ısırması haberdir derler. Medyadaki arkadaşlar buna çok dikkat etmesi lazım. RTÜK olarak Türkiye'nin en önemli konuşlarından birinin uyuşturucu ile mücadele olduğunu bilmekteyiz. Burada gerek ülkemizde gerek dünyada uyuşturucu kullanımın küçük yaşlara düştüğü bilinmektedir. Bununla ilgili polis ekiplerimiz çalışmalar yapmaktadır" diye konuştu. Yerlikaya, şöyle konuştu:
"Uyuşturucunun terörle bağlantısı var ve terör kadar tehlikelidir. Üst kurulumuz yaptığımız çalışmalarda yer alan alkol tütün ürünleriyle alakalı bağımlılık konusunda 30 müeyyide kararlar almıştır. Bunlardan 8'i de uyuşturucu ile ilgilidir. Dizilerde ve programlarda 296 müeyyide kararı alınmıştır. Haberlerde keyif diye haber yapılabiliyor. Bu açıdan çocukları teşvik edebiliyor. Birde işte bilmem kaç milyon değerinde uyuşturucu yakalandı diyor. Bu da paraya meyilli olan kişileri teşvik edebiliyor. İnsanların en mutlu ve riskli anlarında riskler vardır. Medyada zaman zaman gördüğümüz gibi uyuşturucu baronu yakalandı haberi gibi örnekler sayabiliriz. RTÜK 2010 yılında uyuşturucuyla ilgili çalışmalar yapmıştır. Haberlerde neler yapılmalı gibi kitapçık hazırlandı. Medyamız buna uyuyor. Bu bağlamda gençlerin nasıl karşı koymalarına yönelik dikkat edilmesi gerekenler hazırladığımız kitapçıkta bulunuyor. Gençliğimde etrafımda herkes sigara kullanıyor. Herkes birbirine sigara ikram ediyor. Ben kullanmıyorum. Sanki cimriymişim gibi kimseye sigara tutamıyorum. Sonra sigara aldım 3 ay taşıdım. Bana hiçbir faydası olmadı. Sigara kullanmadım. Bizler RTÜK olarak çocuklarımızın uyuşturucu ve zararlı maddelere karşı mücadele edeceğimizi belirtmek istiyorum."
"UYUŞTURUCU BELASI KÖYLERİMİZE KADAR YAYILMIŞ DURUMDA"
Nevşehir Valisi İlhami Aktaş da sempozyum açılışında yaptığı konuşmada uyuşturucunun köylere kadar yayıldığına dikkat çekti. Aktaş, "Benim 25 yıllık meslek hayatımda bir personelin başarılı olması kendisine verilen görevden dolayı değildir. Asıl başarı bizim toplumun derdiyle dertlenmek. Toplumun başındaki belaları kendi derdimiz bilmek. Mülki idare olarak görevlerimiz, hem de yetkilerimiz müsait. Bu anlamda arkadaşlarımız fikri getirdiği zaman Uyuşturucu belasını, haftada 15 günde bir kendi ailemizde gibi yaşıyoruz. Makama gelen ailelerden çocuklardan dolayı yaşıyoruz. Maalesef köylerimizde bile bu yaygınlaşmış durumda. O yüzden buna kayıtsız kalmamız mümkün değil. Terör örgütleri gibi tam bir terör örgütü gibi tüm insanlığımızı tehdit etmektedir. Hepimiz bu gemideyiz. Bu anlamda çok önem verdiğimiz için elimizden gelen tüm desteği gösterdik. Umarım bu sempozyum ülkemizde bir farkındalık oluşturur."
Açılış konuşmalarının ardından CNNTurk haber spikeri Büşra Sanay'ın sunumuyla, moderatör Dr. İrfan Barut'un başkanlığındaki "Uyuşturucu ve medya" konulu panelde Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Doç.Dr. Levent Eraslan, CNN Haber Müdürü Ali Güven de bir konuşma yaptı.
"UYUŞTURUCU ALIŞKANLIĞI SİGARADAN BAŞLIYOR"
Güven, meslek yaşamında güvenlik ve adliye muhabirliği yaptığını anlatırken, "İstanbul'un sokaklarında olaylar gördüm. Uyuşturucu ile mücadelede medyada çok iş düştüğünün farkındayım. Burada emniyet teşkilatı, yargı, medya var. Mücadelede bazı şeylerin eksik gittiğine yönelik algı oluştu. Burada sivil toplum kuruluşları, özel okulların temsilcileri, otomotiv temsilcileri, bankaların temsilcileri yok. Onların çocukları yok mu? Başka bir ülkede mi yaşıyorlar? 15 Temmuz darbe girişiminden sonra şunu farkettim. Bugüne kadar terör var mıydı? var. Uyuşturucu kaçakçılığı var mıydı? vardı. Artık şunu gördüm insanlar artık yürümekte zorlanıyor. Bunu araştırdık bu bizi sentetik uyuşturucuya götürdü. Bunlar Kuzey Avrupa'dan geliyor. Sonra şunu düşündük bu ülkemize yapılan sentetik bir saldırıdır. Bu konu Türkiye için topyekun bir savaş olmalı. Uyuşturucu alışkanlığı sigaradan başlıyor. Sigara içen çocuk potansiyel olmalıdır. Okulların etrafındaki bütün kafelerde çocuklar sigara içiyorlar. Böyle kafelerin ruhsatı iptal edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Sempozyumun öğleden sonraki bölümünde ise, 'Uyuşturucu ile mücadeleye medyanın yaklaşımı' panelinde moderatör Prof. Dr. Hasan Ali Karasar yönetiminde Prof.Dr. Serap Anette Akgür, Prof.Dr.Zehra Arıkan, Prof.Dr. Nimet Karataş ve Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı birer sunum yaptı.